150 milyon yıl önce fırtınada öldükleri ortaya çıktı

Dinozorlar çağında gökyüzüne hükmeden pterozorların incelenen bu iskeletleri, ilk keşfedilen pterozor türü Pterodactylus antiquus’a ait. 

Yaklaşık 20 santimetrelik kanat açıklığıyla bir yarasa büyüklüğündeki bu yenidoğanlar, şimdiye dek bulunan en küçük P. antiquus örnekleri arasında yer alıyor. 

Current Biology dergisinde yayımlanan analiz, bölgede fırtına kaynaklı kitlesel ölüm olaylarının yaşandığını ve küçük bireylerin özellikle savunmasız kaldığını gösteriyor. Yetişkin P. antiquus’un kanat açıklığının yaklaşık 1,1 metre olduğu, bu nedenle rüzgâra karşı daha dirençli olabildiği belirtiliyor.

Araştırmacıların “Lucky” ve “Lucky II” adını verdiği bebek örneklerin bulunması bilim insanları için büyük şans sayılıyor. Çalışmanın başyazarı Rab Smyth, “Pterezorların iskeletleri inanılmaz derecede hafifti. Uçuş için ideal olan bu ince duvarlı, içi boş kemikler fosilleşme için berbat,” diyerek bu kadar kırılgan yapıların korunmasının ne denli nadir olduğuna dikkat çekti.

Fosiller, Bavyera’daki Üst Jura Solnhofen plaka kireçtaşı formasyonunda (yaklaşık 153–148 milyon yıl) korundu. Çalışmaya göre Solnhofen, yüzlerce pterezor barındırsa da iyi korunmuş genç bireylerin baskın, büyük yetişkinlerin ise daha nadir ve parçalı olmasıyla dikkat çekiyor; bu durum, normalde daha sağlam kemiklerin çevrede kalma olasılığının yüksek olması beklentisine aykırı.

Ekipten David Unwin, Smyth’in Harthof’taki Bergér Müzesinde “Lucky” ile karşılaştığında tekil bir keşif sandıklarını, bir yıl sonra ise Solnhofen’deki Burgermeister Müller’de sergilenen, mülkiyeti Münih’teki Bavyera Devlet Paleontoloji ve Jeoloji Koleksiyonuna ait “Lucky II”yi bulduğunu aktardı. 

UV el feneriyle yapılan incelemede Lucky II’nin ölümden önce kanadının bir parçasını oluşturan kolunda belirleyici bir kırık tespit edildi. Unwin, “Kelimenin tam anlamıyla kayadan fırlayıp karşımıza çıktı — ve kalplerimiz durdu” dedi.

Her iki örnekte de, günümüzde şiddetli fırtınalarda kuş ve yarasalarda görülenlere benzer şekilde humerus (ön kol kemiği) üzerinde aşırı rüzgar kuvvetiyle uyumlu kırıklar saptandı. Araştırmacılar, şiddetli rüzgârların genç pterezorları karadan koparıp lagüne sürüklediğini; fırtına kaynaklı akıntıların da onları su kolonunun derinliklerine iterek kısa sürede sedimente (tortu) gömdüğünü düşünüyor.

İki bebek fosil, 40’tan fazla diğer pterodaktil bireyinden elde edilen verilerle birlikte yorumlandığında, Solnhofen’de küçük pterezorların fazlalığının, yetişkinlerin direnç gösterip kurtulabildiği katastrofik fırtına kaynaklı kitlesel ölümlerden kaynaklandığı sonucuna varıldı. 

Smyth, “Yüzyıllardır Solnhofen lagün ekosistemlerinin küçük pterezorlar tarafından domine edildiği düşünülüyordu; oysa bu bakış açısı derinden yanlı. Bu pterezorrların çoğu lagünün yerlisi bile değildi; çoğu yakın adalarda yaşayan, güçlü fırtınalara yakalanmış deneyimsiz yavrular” dedi.


source