Mehmet Hanifi GÜLEL
MANİSA
“Yerel ürün sürdürülebilir olmazsa Türk mutfağı sürdürülebilir olamaz” anlayışıyla hayata geçirdiği projede Avrupa Birliği’nden coğrafi işaret tescili alan Kırkağaç Kavunu’nun tarladan sofraya taşıyor. Yerel ve coğrafi işaret tescilli ürünlerin değerini artırmak, üreticinin emeğini görünür kılmak ve Türk mutfak kültürünün sürdürülebilirliğini sağlamak amaçlayan şirket, kendine has tadı, aroması ve kokusuyla, hem Türkiye hem de Avrupa Birliği’nden coğrafi işaret tescili alan Manisa Kırkağaç Kavunu’nun tarladan sofraya uzanan hikayesini yerinde ele aldı. Yazın kavun kokusunu ve lezzetini kış sofralarına taşımak için yüzyıllardır asılarak saklanmasıyla da dikkat çekiyor. Yerelde hem üreticiyi desteklemek hem de coğrafi işaretli Kırkağaç Kavunu’nun üretimini artırmayı hedefliyor. Ayrıca Şef Umut Karakuş’un hazırladığı özel menüyle Kırkağaç Kavunu sofralara taşıdı.
Metro Türkiye Gıda Kategorisi Grup Müdürü Tülay Öngel, 15 yıldır yerel ve coğrafi işaret tescilli ürünler için yürüttükleri çalışmalarla üretimi ve üreticiyi desteklemeyi en temel önceliklerinden biri olarak gördüklerini belirtti. Türkiye’de birer değeri olan coğrafi işaret tescilli ürünlerle oluşturulan tarifleri ve reçeteleri koruyarak gelecek nesillere aktarmayı Türk mutfağına olan borçları olduğunu söyleyen Öngel, “Kırkağaç Kavunu da bu anlayışın en güzel örneklerinden biri. 2008 yılında ülkemizde coğrafi işaretle tescillenen bu meyve, temmuz ayında Avrupa Birliği’nden de tescil aldı. Yani Kırkağaç Kavunu artık Avrupa’nın da resmen tanıdığı bir değer haline geldi. Türkiye, kavun üretiminde dünyada ikinci sırada yer alıyor. Bunun önemli bir bölümünü oluşturan Kırkağaç Kavunu’nun kaybolmaması, üretiminin devam etmesi, üreticinin bu üründen bu vazgeçmemesi için hepimize görev düşüyor. Kamuoyu gündeminde tutuldukça, şefler menülerinde yer verdikçe, tüketici bu ürünleri ismiyle talep ettikçe üretim de devam edecek. Bizler de raflarımızda sergilemeyi sürdüreceğiz” dedi.
“Gastronomiye değer katacak bir ürün”
“Yerelin İzinde” yolculuğunda Kırkağaç Kavunu’nun ayağı geleneksel köy kahvaltısıyla başladı. Sofrada kavun marmeladından pekmeze, bölgenin özgün tatlarından oluşan zengin bir kahvaltı sunuldu. Kırkağaç Kavunu’nun kış boyunca özenle saklandığı ve askılarda dizilme anı gösterildi. Program, bölgenin en önemli simgelerinden dünyanın en yaşlı ikinci ağacı olan Anıt Ağaç’ın gölgesinde düzenlenen panel ile devam etti. Panelde Metro Türkiye Sebze – Meyve Kategori Müdürü Birol Uluşan moderatörlüğünde Şef Umut Karakuş ve Tarihi Gurme Şehri Kalkınma Derneği Başkanı Cahit Uslu, Kırkağaç Kavunu özelinde coğrafi işaret tescilli ürünlerin yerelden dünyaya taşınan gücünü paylaştılar. Yerelin İzinde projesinde ilk kez yer alan Şef Umut Karakuş ise Kırkağaç Kavunu kendileri için sadece bir yaz meyvesi değil, sene boyunca mutfağa ilham veren bir malzeme olduğunu vurguladı.
Tüketicilerin temel ihtiyaçlarını karşılamada fiyat odağının önemini korumaya devam ettiğini söyleyen Metro Türkiye Sebze – Meyve Kategori Müdürü Birol Uluşan, daha önce belirli bir markaya sadık kalan tüketicilerin, fiyat-performansı gözettiğini ve özel markalı ürünlere talebin artığını söyledi. Bu durum sadece ülkemizde değil, küresel pazarlarda da etkisini gösterdiğini ifade eden Uluşan, “Buna göre 2022 yılında 200 milyar TL’yi bulan özel markalı ürünler pazarının günümüzde yüzde 100 büyüme oranlarına ulaştığı öngörülüyor. Metro Türkiye olarak satışa sunduğumuz yerel ve dünya markalarına ek olarak Metro Chef, Metro Professional, Metro Premium, Aro, Rioba, Fine Life, Tarrington House ve Sigma isimli kendi markalarımız ile kuru gıdadan dondurulmuş ürünlere kadar tüketiciden yeme-içme sektöründe faaliyet gösteren işletmelere 3 bin 500’e yakın özel ürün sunuyoruz” dedi.