TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, Atatürk Havalimanı’nda gerçekleştirilen NTV yayınında açıklamalarda bulundu.
Bayraktar, çelik kubbe hava savunma sistemiyle ilgili şunları dedi:
Hava savunma biliyorsunuz dünyanın en zor teknolojilerinden bir tanesi. Sadece teknoloji değil, hava savunması dediğiniz unsur şuna benziyor: Bir mermiyi mermiyle vurmaya benziyor. Dolayısıyla saldırmak kolay ama savunmak çok zor. Caydırıcı olmak için her zaman saldırı silahlarına sahip olmak, bu anlamda daha etkili. Hava savunma sistemlerinin teknolojisi açısından ülkemiz her kademede hava savunma sistemini geliştirdi. Özellikle ASELSAN ve Roketsan, bütün kademelere hitap edecek şekilde en alt düzeyden başlayıp katmanlı bir sistem oluşturdu. Uzun menzillerden yakın menzillere kadar ve farklı hedef sınıflarına göre geliştirilen bir yapı var.
Uygulamaya sokulan sistemler mevcut. Ancak bütün ülkeyi kapatacak şekilde bir hava savunma sistemi henüz üretilmedi. Şu anda üretim planları yapıldı. Hatta geçenlerde ASELSAN’ın muhteşem bir töreni oldu; orada da büyük bir yatırım, çok büyük bir proje Cumhurbaşkanımızın katılımıyla tüm millete duyuruldu. O yatırımlar hayata geçtikçe ve üretim hızlandıkça, bildiğim kadarıyla 2030’ları hedefliyorlar. Ülkemiz hava savunma anlamında da tam manasıyla bir kapasite oluşturmuş olacak. Tabii bu ne kadar hayati? Hava savunma silahları ülke savunması açısından çok hayati. Ama bunun yanında caydırıcılık açısından baktığınızda, caydırıcı olup savunmayı seçmek daha hızlı bir yol. Dolayısıyla siz taarruz kapasitesi oluşturduğunuzda, karşı taraf sizin onu vurabileceğinizi bildiğinden saldırmaya cesaret edemeyecek. Aynı teknolojiyi sonradan daha da geliştirip hava savunma silahına çevirebilirsiniz.
Uzun menzilli füzeler, kamikaze insansız hava araçları ve sürüler halinde uçan hava araçları inanılmaz caydırıcı bir güç oluşturuyor. Siz bu taarruz kapasitesini oluşturup aslında kendinizi savunmuş oluyorsunuz. Şunu da söyleyebilirim: Dünyada delinemeyecek bir hava savunma sistemi yok, hepsinin bir sınırı var. Yeterince büyük bir saldırı olduğunda bütün hava savunma sistemleri çöküyor. Asıl olan caydırıcı olabilmek. Elbette stratejik tesisleri savunmanız gerekiyor ama bunun da sınırı yok. Karşı taraf çok daha ucuz maliyetlerle size çok daha fazla füze yollayabiliyor.
Bir mermi atıldığında siz onu vurmak için birkaç tane füze ateşlemek zorunda kalıyorsunuz. Peki bir yerine 10 tane, 100 tane atarsa? Bugün binlerce kamikaze drone aynı anda saldırabiliyor. O zaman hava savunma sistemi, katmanlı dahi olsa, kapasitesini aştığı anda çöküyor ve taarruz eden taraf hedefine ulaşmış oluyor. Dolayısıyla hepsinin bir sınırı var. Ayrıca savunan sistemlerin maliyetleri çok çok daha yüksek. Yani elzem ama taarruz kapasitesi de çok daha hızlı ulaşılabilecek bir kapasite ve taarruz için yaptığınız sistemleri geliştirerek hava savunma silahına çevirebilirsiniz.
Türkiye hava savunma teknolojisiyle ilgili ciddi yol aldı. Bütün teknolojiyi geliştirdi, şimdi üretmesi gerekiyor. Taarruz sistemlerinde de benzer şekilde daha fazla üretim gerekiyor.