İletişim Başkanı Duran: TRT'miz Filistin konusunda başarılı bir sınav vermiştir - Ötüken Haber
DOLAR 41,2956 0,26%
EURO 48,8651 0,46%
ALTIN 4.862,99-0,60
BITCOIN %
Ankara
26°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

İletişim Başkanı Duran: TRT'miz Filistin konusunda başarılı bir sınav vermiştir
  • Ötüken Haber
  • Genel
  • İletişim Başkanı Duran: TRT'miz Filistin konusunda başarılı bir sınav vermiştir

İletişim Başkanı Duran: TRT'miz Filistin konusunda başarılı bir sınav vermiştir

ABONE OL
Eylül 17, 2025 17:02
İletişim Başkanı Duran: TRT'miz Filistin konusunda başarılı bir sınav vermiştir
0

BEĞENDİM

ABONE OL


İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Ankara’da Başkanlıkta düzenlenecek “Gazze: İnsanlığın Turnusol Testi Paneli”nde konuştu.


Duran, İsrail’in uluslararası hukuku da çiğneyerek toplu bir katliam gerçekleştirdiğini belirterek şunları söyledi:


“Bugün Gazze için, Filistin için, adalet için bir kez daha sesimizi yükseltmek üzere, İsrail’in devam eden vahşi soykırımına karşı duruşumuzu ortaya koymak üzere bir aradayız. “Gazze: İnsanlığın Turnusol Testi” başlıklı panelimizde, “İsrail’in Filistin topraklarında yürüttüğü işgal ve soykırıma karşı dünya nasıl bir sınav verdi?” sorusu üzerinde duracağız. Dünyanın bu ahvali içinde Türkiye’nin mazlumların safında sergilediği mücadelesini konuşacağız. Filistin için gerçekleştirilen insani yardımları, İsrail’in engellemelerini ve bundan sonraki süreçte neler yapılması gerektiğini değerlendireceğiz. Evet, İsrail, Filistin topraklarındaki zulmünü ve işgalini on yıllardır sürdürüyor.


Uluslararası hukuku, teamülleri, insani değerleri çiğneyerek topyekûn bir katliam gerçekleştiriyor. İşgalci İsrail rejimi okulları, hastaneleri, kutsal mekanları yerle bir ettiği Gazze, tam bir enkaza dönüşmüş durumda. 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana, Netanyahu ve katliam şebekesi, 64 binden fazla Filistinliyi öldürdü; 150 bin kişinin yaralanmasına neden oldu ve 2 milyona yakın insanı zorla yerinden etti. Yardım dağıtım noktalarında masum insanlara defalarca ateş açtı; açlığı bir soykırım aracı olarak kullandı. Filistinli bebeklerin kundaklarını kefene dönüştürdü. Ezcümle, soykırım uygulamaları ve zorbalıklarıyla İsrail’in insanlığı sınamadığı bir alan kalmadı. Bununla birlikte, bölge ülkelerine yönelik egemenlik ihlalleriyle, saldırılarıyla krizi genişletme ve derinleştirme maksadını da açıkça ortaya koydu.”


“Dünyanın artık bir İsrail sorunu vardır”


İsrail’in dünya sorunu olduğunu vurgulayan Duran şunları aktardı:


“İsrail; Yemen, Lübnan, Suriye, Tunus ve İran’ın ardından geçtiğimiz hafta Katar’a da saldırarak müzakere için Doha’da bulunan Hamas heyetini hedef aldı. Uyguladığı soykırım ve yayılmacılık ile küresel ve bölgesel barış için bir tehdit olan bu yapı karşısında uluslararası toplum artık harekete geçmek zorundadır. Dünyanın artık bir İsrail sorunu vardır; uluslararası hukukun üzerinde hoyratça tepinen, düzenden değil kaostan beslenen, bölgemizdeki kaosun, düzensizliğin, istikrarsızlığın bizatihi kaynağı haline dönüşen yıkıcı bir rejime dönüşmüştür İsrail.”


Burhanettin Duran, İsrail’e uygulanan yaptırımların artırılması gerektiğini de anlattı:


“Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ülkemiz ilk andan itibaren Filistin’in, Gazze’nin, hakkın ve hakikatin arkasında durmuş; tüm mekanizmaları harekete geçirmiştir.

Dün olduğu gibi bugün de Gazze’de kalıcı ateşkes sağlanması, insani yardımların bir an önce ulaştırılması ve 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğü haiz, bağımsız bir Filistin Devleti’nin hayata geçirilmesi en önemli önceliklerimiz arasında yer almaktır. Sayın Cumhurbaşkanımız, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu başta olmak üzere uluslararası her toplantıda, ikili görüşmelerinde ve uluslararası telefon diplomasisinde Gazze’yi her daim merkeze almıştır. Geçtiğimiz Pazartesi günü, “İslam İşbirliği Teşkilatı – Arap Ligi Olağanüstü Zirvesi”, Katar’ın çağrısı ve Türkiye’nin desteğiyle Doha’da toplanmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımız burada da gerçekleştirdikleri hitaplarında “Diplomatik gayretlerimizi İsrail’e yaptırım uygulamalarının artması için yoğunlaştırmalıyız” mesajını vermiştir.”


“İsrail insani yardım mekanizmalarını işlemez hâle getirmek için barbarca tavrını sürdürüyor”


Türkiye olarak tüm engellemelere rağmen yardımların sürdüğünü aktaran Duran şöyle konuştu:


“Türkiye olarak bir yandan yoğun diplomasi faaliyetleri yürütürken öte yandan insani yardımlar konusunda da üstün gayret sarf ediyoruz. AFAD, Türk Kızılay, Türkiye Diyanet Vakfı gibi devlet kurumlarımız ve sivil toplum kuruluşlarımız, sahadaki tüm engelleme ve zorluklara rağmen Filistinlilere çare olmak için seferber olmuş durumda. Yaklaşık 2 yıldır süren bu soykırımda, Türkiye olarak Gazze’ye 100 bin tondan fazla insani yardım ulaştırdık. Türkiye’nin yardımları, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansına (UNRWA) verdiği desteklerle 40 milyon doları aştı. Burada üzülerek belirtmeliyim ki Gazze’ye yapılan yardımın ihtiyaç sahiplerine ulaşmasının önünde hâlâ ciddi engeller bulunuyor. İsrail insani yardım mekanizmalarını işlemez hâle getirmek için barbarca tavrını sürdürüyor. Uluslararası toplumun tutarlı ve etkili bir insani yardım rejimi tesis etmesi artık ertelenemez bir sorumluluktur. Ülkemizin yoğun çalışmalarıyla eşgüdüm içinde bizler de Başkanlık olarak Filistin’in iletişim cephesindeki mücadelesini desteklemek ve haklı sesini yükseltmek için mücadeleye devam ediyoruz.


Bakın, şunu net bir şekilde ifade etmek istiyorum: Kalbin idraki sızıdır. Küresel vicdanı harekete geçirecek olan da budur. İşte tam da bu nedenle iletişim anlayışımızı, zihnî idrakle birlikte kalbî idraki sağlamak üzerine kuruyoruz. İsrail’in zorbalığını, Filistin’in uğradığı haksızlığı, özetle zalimi ve mazlumu en net şekilde ortaya koyuyoruz. Dünyanın vicdanının İsrail’den daha büyük olduğunu biliyoruz, görüyoruz ve küresel vicdanda çoktan mahkum edilen İsrail vahşetini tarihe not düşüyoruz. Bu not, elbet yarın İsrail soykırımcılığının ispatlanmasında en büyük katkılardan biri olacaktır. İsrail soykırım suçundan asla kaçamayacaktır.”


“TRT Haber, 20 binin üzerinde Gazze haberini ekrana taşıdı”


Türk medyasının Filistin konusunda başarılı bir sınav verdiğini aktaran Duran şunları vurguladı:


“İletişimin tüm araç ve yöntemleriyle, tüm platformlarda ve tüm içerik biçimleriyle Gazze’nin dünya gündeminde kalması için gayret sarf ediyoruz. Soykırımcı İsrail’in 250’den fazla dezenformasyonunu ifşa ederken, küresel medyadaki iki yüzlü yaklaşımları gözler önüne sererken, dergilerimizde “Filistin özel sayısı” çıkarırken, olağanüstü toplantılara ev sahipliği yaparken, sempozyumlar, sergiler, basın turları düzenlerken ve dünyanın dört bir yanında programlar gerçekleştirirken bir vicdan hareketine öncülük ettiğimizi biliyoruz. Bugün gerçekleştirdiğimiz panelimiz de bunun somut çıktılarından biridir.


Bu çalışmalarımızla birlikte TRT’miz ve Anadolu Ajansımız başta olmak üzere medyamız Filistin konusunda başarılı bir sınav vermiştir. Ülkemizin haber ekipleri sahada şiddete ve engellemelere en çok maruz kalan basın mensupları olmasına rağmen Filistin’in sesi olmaktan vazgeçmemiştir.


 


Şu an burada gördüğünüz bu TRT Haber kamerası, Gazze’de İsrail’in barbarlığı sonucu kırılmıştır.

Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettikleri üzere “İsrail güçleri basın mensuplarımızın hakikate ayarlı kameralarını kırmış olsa da hakikatlerin ortaya çıkmasına engel olamamışlardır”. TRT Haber, 20 binin üzerinde Gazze haberini ekrana taşırken, TRT World yayınlarının yüzde 50’den fazlasını Filistin ve Gazze’ye ayırmıştır. Uluslararası dijital platformlar, Filistin konulu yapımları sansürlerken ülkemizin uluslararası dijital platformu Tabii, “Filistinlilerin Öyküleri” başlıklı bir bölüm açmıştır. Anadolu Ajansımız da bölgeden 13 farklı dilde yaklaşık 144 bin haber geçmiştir. 200 bin fotoğraf ve 15 bine yakın video hem kamu vicdanına sunulmuş hem de uluslararası mahkemelerde delil olarak yerini almıştır.


Ayrıca İletişim Başkanlığı olarak İsrail’in Gazze’de sistematik olarak katlettiği gazetecileri konu alan bir kitap çalışmasını da bitirmiş bulunuyoruz. Kitapta da görüleceği gibi İsrail, tek amaçları bölgede yaşanan gerçekleri dünyaya duyurmak olan, 300’e yakın basın emekçisini hakikatı susturmak için bilerek ve isteyerek katletmiştir. Sırf bu örnekler bile Gazze’deki soykırımın dünyaya duyurulmasında Türk medyasının bir lokomotif görevi gördüğünü ortaya koymuştur.”


 


“İsrail’in bir savaş suçlusu olduğu” gerçeği algoritmik sansürle örtülüyor”


Türk medyasında gösterilen Filistin hassasiyetinin dünya medyasına olmadığını da şu sözlerle aktardı:


“Medyamızın Gazze hassasiyetini bu şekilde ortaya koyarken – ne yazık ki – dünya medyası için benzer şeyleri söyleyemiyoruz. Batı merkezli kuruluşların, coğrafyaya göre değişen, etik dışı, taraflı ve kasıtlı yayıncılık anlayışına sahip olduğunu görüyoruz. İsrail’in Gazze’ye attığı bombalara, konvansiyonel ve dijital medya sahasında yalanlar, bilgi karartması ve dezenformasyon kampanyaları eşlik ediyor. Böylece hâkim anlatıyı kontrol altında tutmaya çalışan İsrail, bu alanda asimetrik yöntemlere başvurmaktan da geri durmuyor. Öyle ki, bugün bir dijital algoritma tahakkümünden bahsedebiliriz. Medya araçlarını ve dijital ortamı büyük ölçüde kontrol altında tutan güç, izinsiz topladığı verileri analiz ederek bireyleri, kendi biçimlendirdiği içeriklere yönlendiriyor. Bu yolla, bir yandan toplumsal algı şekillendirilirken bir yandan da “İsrail’in bir savaş suçlusu olduğu” gerçeği algoritmik sansürle örtülüyor. Zalimle mazlum arasındaki mücadele, bir veçhesiyle de medya platformlarında sürüyor. Bu anlamıyla küresel medya alanını hakikat mücadelesinin bir cephesi olarak görüyor; iletişim ve medya ekosistemimizi buna göre daha da güçlendiriyoruz.”


“Çok şükür ki bizler Türk milleti olarak kenetlenmiş şekilde Filistin davasını savunuyoruz”


Duran açıklamalarına şu sözlerle devam etti:


“Küresel medya alanındaki bu anlatı çatışması sürerken vicdan sahibi toplulukların sesinin daha gür çıkmaya başladığını görüyoruz. Günümüzde, İsrail’in Filistin halkına yaşattığı akıl almaz zulüm, dünyanın farklı yerlerinde protesto ediliyor. Vicdan sahibi milyonlar, yaşadıkları şehirlerin meydanlarında Filistin bayrakları dalgalandırıyor. Sivil inisiyatifler Gazze ablukasını kırmaya çalışıyor.

Binlerin katıldığı konserler, spor müsabakaları, kültürel faaliyetler bir anda İsrail’in güçlü biçimde kınandığı mecralara dönüşüyor. Soykırımcı İsrail rejimini açıktan ya da dolaylı biçimde destekleyen siyasiler, vatandaşlarının vicdani tepkileriyle yüzleşmek zorunda kalıyor. Çok şükür ki bizler Türk milleti olarak kenetlenmiş şekilde Filistin davasını savunuyoruz.


Bir kez daha vurgulamak isterim ki, Kudüs, tarih boyunca ne Haçlı işgalcilere ne de emperyalist güçlere boyun eğmiştir. Kim ki bu şehri zorla ele geçirip halkına zulmetmiş, camilerine ve kiliselerine saldırmışsa, Kudüs’ün uzun tarihinde lanetle anılan bir ayrıntı haline gelmiştir. Bu mübarek şehir, “sadece benimdir” diyen nice ihtiraslı ve kibirli karakterlerin en büyük hezimetine sahne olmuştur.

Türkiye olarak Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, bu zulmü asla meşru görmeyecek, normalleşmesini kabul etmeyecek ve yakın bir gelecekte hesabının sorulması için yapılan bütün girişimleri destekleyeceğiz. Dolayısıyla Türkiye olarak insanlığın turnusol testi olan Gazze konusundaki net tavrımızı ortaya koyuyoruz ve uluslararası toplumu Gazze’de yaşananlara dur demek için harekete geçmeye davet ediyoruz.”

 


source

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

300x250r
300x250r