Deniz Ticaret Odası İzmir Şube Bşk. Öztürk: Deniz filomuzun yenilenmesi gerekiyor

Özlem SARSIN

Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Başkanı Yusuf Öz­türk, Türk gemi filosu­nun son teknolojiyle donatılmış yeni gemilerle yenilenmeye ih­tiyaç duyduğunu söyledi. Mec­lis toplantısında konuşan Öz­türk, dünyadaki siyasi gelişmeler ve bazı ülkelerin belirli bir yaşın üzerindeki gemileri kabul etme­mesinin filonun yenilenmesini zorunlu kıldığını ifade etti.

“ÖTV artışı domino etkisi yaratıyor”

Öztürk, “Dünyada yeni tekno­lojiler ortaya çıkıyor. Filomuzun gençleşmesi ve Akdeniz ile Kara­deniz’de belirli bir güce sahip ol­mamız konusunda herkes hem­fikir. 50-52 milyon deadweight (DWT)’e ulaşan bir filomuz var, an­cak yeni teknolojiyle üretilmiş ge­milere de ihtiyacımız var. Ayrıca 2050 yılı yeşil dönüşüm hedefleri bu ihtiyacı zorunlu kılıyor.

Bakan­lığımızın açıklamasına göre hurda bedelinin 1,5 katı, alternatif ener­jiyle çalışan gemiler içinse 2,5 katı teşvik verilecek. Buna şiddetle ih­tiyacımız var. Rusya, Ukrayna, İs­rail, Suriye ve Lübnan gibi bölge­lerde söz sahibi olmak istiyorsak yeni teknolojiyle donatılmış filoya sahip olmalıyız. Bazı ülkeler belli bir yaşın üzerindeki gemileri kabul etmiyor. Artık sistem bizi yeni ge­milere yönlendiriyor” dedi.

Yat, tekne, gezinti gemileri ve di­ğer deniz araçlarında yüzde 8 ora­nında ÖTV uygulanmasının sek­törde endişe yarattığını belirten Öztürk, “Vergi gelirlerini artırmak için yapılan bu düzenleme sektör­de kaygı oluşturdu. Özellikle Tuz­la ve Yalova’daki tersaneler, iç pi­yasada yaşanacak olası daralma­nın üretim kapasitelerini olumsuz etkileyeceğini düşünüyor.

Oysa dünya çapında önemli ihracat ra­kamlarına imza atıyoruz. Mega yat üretiminde neredeyse ilk 4 içinde­yiz. Marinacılık sektöründe de bu düzenlemenin domino etkisi ya­ratacağı görüşü hakim. Bodrum, Marmaris, Göcek gibi merkezler­de artan maliyetlerin charter fi­yatlarına yansıması, Yunanistan ve Hırvatistan gibi rakip destinas­yonları avantajlı hale getirecek. Bu durum sadece sektörümüzü de­ğil ülkemizin turizm gelirlerini de olumsuz etkileyecek” dedi.

“Marina fiyatları İbiza ve Monaco’yu geçti”

Marina fiyatlarının yükselme­sinden herkesin şikâyetçi oldu­ğunu dile getiren Öztürk, “Sınırlı bağlama kapasitesine karşı yoğun talep var, bu da fiyatları en üst nok­taya taşıyor. Özellikle Bodrum ve Göcek’teki fiyatlar, İbiza ve Mona­co’dakinden bile yüksek. Bu inanıl­maz bir durum. Yeni marina yatı­rımlarının önünün açılması şart.

Ayrıca deniz araçlarının plakalan­dırılması gerekiyor. Barınma ve çekek yeri bulmakta büyük sıkın­tı yaşıyoruz. Marinalar çok pahalı ve yenileri üretilemiyor. Bu durum hem amatör denizciliği olumsuz etkiliyor hem de denizci ülke olma yolunda engel oluşturuyor. Plaka­landırma bu nedenle önemli. Aynı tekneler 3., 5., 7. ellerde dolaşıyor, yeni tekne üretimi ise sınırlı. Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü de bu konuda bizimle aynı fikirde. Aşırı rekabet var ve bu durum mevzu­at uyumsuzluğunu da beraberinde getiriyor” dedi.

“Alsancak Limanı’na yatırım yapacak babayiğitler lazım”

İzmir Alsancak Limanı’nın 155 bin TEU elleçlemeye kadar gerilediğini belirten Öztürk, “Alsancak Limanı’nın özelleştirilmesi adeta kapalı kutu. Oysa geçmişte 900 bin TEU kapasiteye sahipti. 2007’deki özelleştirme sürecinde çıkan engeller nedeniyle liman değer kaybetti. Bugün ciddi rekabet var. İzmir Limanı’nın geleceğiyle ilgili kimse konuşmuyor.

Mersin Limanı özelleştikten sonra gelişti, Pire Limanı gelişti, İzmir Limanı ise göz göre göre eriyor. İzmir Limanı bizim değerimiz, yüzüstü bırakamayız. Turizm limanı da olabilir, konteyner de, dökme yük de. Bunun için yatırım yapabilecek güçlü yatırımcılara ihtiyaç var. Türkiye’nin ikinci büyük limanı olan, 26 rıhtımı bulunan bu limanın geldiği durum üzücü. Bakanlığın özelleştirme konusundaki kararlılığı sevindirici. Yerli yatırımcıların ilgisi de var, en doğru olan çözümün bulunmasını istiyoruz” dedi.


source