Ebedi şehir Roma
Tarihin sayfalarında dolaşmak, sanatın zirvesine çıkmak ve İtalyan lezzetlerinin tadına varmak isteyen herkes için Roma, unutulmaz bir aşk hikayesi gibi.
Efsaneler ve gerçekler arasında bir destan
Roma'nın hikayesi, efsanelerle örülü bir geçmişe uzanıyor. Geleneksel anlatıya göre, şehir M.Ö. 753 yılında ikiz kardeşler Romulus ve Remus tarafından kurulmuş. Efsaneye göre, bu kardeşler, savaş tanrısı Mars'ın ve Alba Longa prensesi Rhea Silvia'nın çocuklarıymış. Bebekken amcaları tarafından Tiber Nehri'ne terk edilen ikizler, bir dişi kurt (Lupa Capitolina) tarafından bulunup emzirilerek hayatta kalmış. Bir çoban tarafından büyütülen kardeşler, büyüdüklerinde intikamlarını almış ve yeni bir şehir kurmaya karar vermişler. Şehrin yerini belirlemek için kuşları gözlemlemişler: Remus Aventine Tepesi'nde altı akbaba görürken, Romulus Palatine Tepesi'nde on iki akbaba görmüş. Bu "tanrıların işareti" Romulus'a zaferi getirmiş, ancak Remus'un surları küçümseyerek üzerinden atlaması üzerine öfkeye kapılan Romulus, kardeşini öldürmüş ve şehre kendi adını vererek ilk kralı olmuş. Bu trajik hikaye, Roma'nın simgesi olan "Capitoline Kurt" heykelinde ölümsüzleştirilmiş ve şehrin hırs, güç ve kader temalarını yansıtıyor.
Tarihsel olarak Roma'nın kökenleri M.Ö. 8. yüzyıla dayanıyor. Başlangıçta yedi tepe üzerine kurulmuş küçük bir Latin yerleşimiymiş: Palatine, Capitoline, Quirinal, Viminal, Esquiline, Caelian ve Aventine tepeleri. İlk dönemlerde monarşiyle yönetilen şehir, MÖ 509'da son kral Tarquin the Proud'un devrilmesiyle cumhuriyete geçmiş. Cumhuriyet yıllarında Roma, Akdeniz'in hakim gücü haline gelmiş; Kartaca'ya karşı Pön Savaşları'nı kazanarak geniş bir imparatorluk kurmuş. Julius Caesar'ın diktatörlüğüyle yükselişe geçen imparatorluk dönemi, yeğeni Octavian'ın (Augustus) M.Ö. 27'de imparator ilan edilmesiyle altın çağını yaşamış. Bu dönemde Colosseum, Pantheon ve forumlar gibi muhteşem yapılar inşa edilmiş. Ancak 5. yüzyılda Batı Roma İmparatorluğu çökmüş, Doğu Roma (Bizans) devam etmiş. Orta Çağ'da Papa’ya bağlı bir şehir devleti olan Roma, Rönesans'la yeniden canlanmış, sanatın ve mimarinin beşiği haline gelmiş. 1870'te İtalya Krallığı'na katılmış ve 1946'dan beri cumhuriyetin başkenti.
UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan şehir, antik kalıntılarıyla ziyaretçileri zamanda yolculuğa çıkarıyor. Truva Savaşı'ndan kaçan Aeneas'ın soyundan gelen bu destan, Roma'yı modern dünyanın şekillendiricisi yapıyor. Bugün sokaklarında yürürken, Augustus'un izlerini ve Michelangelo'nun fırça darbelerini aynı anda hissedebilirsiniz. şte bu, Roma'nın zamansız büyüsü!
Gezilecek yerler: Açık hava müzesinde bir keşif turu
1 Colosseum (Kolezyum): Dünyanın en büyük amfitiyatrosu olan bu yapı, MS 72-80 yıllarında inşa edilmiş ve 80.000 seyirci kapasitesiyle gladyatör dövüşleri, hayvan avları ve halk gösterilerine ev sahipliği yapmış. Roma'nın sembolü olan Colosseum, mühendislik harikası bir başyapıt. Yanındaki Roman Forum (Foro Romano) ve Palatine Tepesi'ni de ziyaret edin; burada antik Roma'nın siyasi, dini ve ticari kalbi atıyordu. Forum'un tapınakları, bazilikaları ve zafer takları arasında dolaşmak, binlerce yıl önce aynı taşlarda yürümüş Romalıları hayal ettiriyor.
2 Pantheon: MÖ 126'da inşa edilen bu tapınak, dünyanın en iyi korunmuş antik yapılarından biri. Devasa kubbesi ve ortasındaki oculus (açık delik), mimari bir mucize. Işık oyunları ve ünlü ressam Raphael'in mezarı burada.
3 Vatikan Şehri ve Sistine Şapeli: Vatikan, Hristiyan dünyasının merkezi. Vatikan Müzeleri, dünyanın en önemli sanat koleksiyonlarını barındırıyor; labirent gibi koridorları gezerken Michelangelo'nun Sistine Şapeli tavan fresklerine ulaşacaksınız ve "Adem'in Yaratılışı" karşısında hayran kalacaksınız. St. Peter's Basilica'sı ise Michelangelo'nun "Pieta" heykeli ve Bernini'nin muhteşem kubbesiyle unutulmaz.
4 Trevi Çeşmesi (Fontana di Trevi): 1762'de tamamlanan bu barok şaheser, okyanus tanrısı Neptune'u tasvir ediyor. Efsaneye göre, arkasını dönüp çeşmeye para atanlar Roma'ya geri döner.
5 İspanyol Merdivenleri (Piazza di Spagna): 1725'te inşa edilen merdivenler, şehrin en şık alışveriş bölgesinde. Tepedeki Trinita dei Monti Kilisesi'nden panoramik manzara harika.
6 Piazza Navona: Barok meydan, Bernini'nin Dört Nehir Çeşmesi ile ünlü. Çevredeki kafelerde dinlenin, sokak sanatçılarını izleyin.
7 Campo de' Fiori ve Trastevere: Campo de' Fiori, sabahları renkli pazarlarıyla, akşamları barlarıyla canlı. Trastevere ise dar arnavut kaldırımlı sokakları, rengarenk evleri ve otantik restoranlarıyla Roma'nın ruhunu yansıtan bir mahalle.
Festivaller: Roma'nın canlı ruhu ve kutlamaları
● Epifani Bayramı (La Befana): 6 Ocak'ta Piazza Navona'da fuar kurulur, çocuklar hediyelerle sevinir, Noel'in son kutlaması gibi.
● Paskalya haftası: Nisan'da Vatikan'da Papa'nın ayinleri, Colosseum'da Haç Yolu töreni duygusal bir deneyim sunar.
● Natale di Roma (Roma'nın Doğum Günü): 21 Nisan'da şehrin kuruluşu kutlanır; geçitler, gladyatör gösterileri, tarihi canlandırmalar ve havai fişekler Forum'da hayat bulur.
● Roma yaz festivali (Estate Romana veya Roma summer fest): Haziran-Ağustos arası, Auditorium Parco della Musica'da müzik konserleri, açık hava sinemaları, tiyatro ve dans performansları sanatçılarla dolu.
● Festa de' Noantri: Temmuz'da Trastevere'de Madonna heykeli geçidi, sokak partileri ve yemek tezgahları.
● Roma uluslararası film festivali: Ekim'de Auditorium'da film gösterimleri ve ünlü konuklar.
● Romaeuropa festivali: Eylül ve ekimde sanat, dans ve tiyatro etkinlikleri.
Roma mutfağının lezzet sırları
● Armando al Pantheon: Pantheon yakınında klasik Roma yemekleri – rezervasyon şart.
● Roscioli Salumeria con Cucina: Şarküteri ve restoran bir arada, peynirler ve şaraplar muhteşem.
● Emma Pizzeria: Campo de' Fiori'de ince hamurlu pizzalar.
● Da Enzo veya Tonnarello (Trastevere): Geleneksel pasta ve otantik İtalyan lezzetleri.
● Flavio al Velavevodetto (Testaccio): Et ve sakatat mutfağı için ideal trattoria.
● Dar Filettaro (Yahudi Mahallesi): Kızarmış tuzlu morina balığı.
● Gelateria del Teatro veya Giolitti: Doğal gelato çeşitleri, renkleri parlak olmayan yerleri tercih edin.
● La Pergola: Lüks için Michelin yıldızlı, şehir manzaralı.
source