Türk Kızılay Genel Başkanı Fatma Meriç Yılmaz, bir otelde düzenlenen programın açılışında yaptığı konuşmada, gençlerin gençlere önder olduğu bir döneme geçildiğini söyledi.
Türk Kızılayın 157 yıllık bir iyilik çınarı olduğunu belirten Yılmaz, “Bu çınarın kökleri nasıl geçmişe uzanıyorsa, dalları da geleceğe uzanıyor.” dedi.
Yılmaz, Türkiye’nin geleceği için gençlere çok önemli görevler düştüğünü dile getirerek, “Bugün Türkiye’nin dört bir tarafında bütün üniversitelerde kulüpleriyle, bütün illerde, ilçelerde teşkilatlarıyla, 255 bin gönüllüsüyle Türk Kızılay teşkilatı hepimizin gururu olarak önümüzde duruyor. Biz onlarla beraber gençleşiyor, heyecanlanıyor, onlarla beraber güç kazanıyoruz. Genç Kızılay, bütün üniversitelerdeki Kızılay kulüplerini düşündüğümüz zaman çok büyük bir güç.” diye konuştu.
Türk Kızılayın kan temini konusundaki çalışmalarına da değinen Yılmaz, şunları kaydetti:
“Kan alanında sürekli büyüyoruz. İlk önce Ulusal Kan Temini projesi başladık. Güvenli Kan Temini projesi çok büyük bir başarıya ulaştı. Türkiye’deki kan ihtiyacının yüzde 90’ından fazlasını güvenli kan temini programıyla gerçekleştiriyoruz. Elde ettiğimiz kanın en üst düzeyde bütün testlerini gerçekleştirerek en güvenli bir şekilde soğuk zinciri koruyarak bütün hastanelere zamanında gönüllü vericilerden teslimini sağlamış oluyoruz.”
Kök hücre programının çok başarılı bir şekilde yürütüldüğünü aktaran Yılmaz, konuşmasında kendi babasının da yıllar önce kök hücre nakli olduğunu anlattı.
Yılmaz, Türk Kızılayın birçok alanda yeni çalışmaların içinde olduğunu vurgulayarak, “Artık ilaçlar da üretelim istiyoruz. İmmün yetmezliği bulunan hastalara şifa olacak proteinler üretelim istiyoruz. Kan torbası fabrikamız da neredeyse tamamlanmak üzere. Kan torbalarımızı kendimizin yapacağı bir programa evriliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Genç Kızılay Genel Başkanı Utku İlhan da kan elçilerinin yapacağı eğitim ve etkinliklerle toplumsal bilincin oluşmasına da katkı sunacağını söyledi.
İlhan, program için 57 farklı ilden 71 kan elçisinin Ankara’ya geldiğini ve üç gün boyunca çalıştaylara katılacağını belirtti.
Türk Kızılayın Genç Kan Elçileri programına katılan Şükran Cihangir ise Hatay’dan geldiğini ve depremzede olduğunu anlattı.
6 Şubat 2023’te meydana gelen depremi en ağır şekilde yaşadıklarını dile getiren Cihangir, şunları söyledi:
“Çok şükür can kaybımız olmadı. Babamın kanser hastalığı depremden önce çıktı. Rektum kanseri kendisi. Kan elçisi olmaya da bu yüzden karar verdim. Babama acil bir şekilde kan lazım oldu. Kızılaydan bunu temin ettiğimiz için de iyi oldu. Bunun üzerine kan bağışının önemini daha da iyi anladım. Kendimde düzenli kan bağışçısı oldum. 2 yıldır düzenli kan veriyorum. Herkesi kan bağışına davet ediyorum bir ünite kan 3 hayat kurtarır.”
Aksaray Üniversitesi öğrencisi Pelin Tümkaya da 3 yıldır Kızılay gönüllüsü olarak çeşitli faaliyetlerde yer aldığını ifade etti.
İlk zamanlarda üniversitede sağlıkla ilgili bir bölüm okuduğu için ilgisinin oluştuğunu, deprem sonrası ise Türk Kızılayın çalışmalarında sahada daha aktif rol aldığını belirten Tümkaya, tüm gençleri kan elçisi olmaya davet etti.
Konuşmaların ardından Türk Kızılay Kan Hizmetleri Bilimsel Kurulu, Türk Kızılay Genel Başkanı Fatma Meriç Yılmaz başkanlığında toplandı.