Telefonda kendini kamu görevlisi gibi tanıtanlara 650 yıl hapis istemi!

Şanlıurfa Akçakale Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan iddianame, Şanlıurfa 8. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.

Telefonla dolandırıcılık yöntemlerinin detaylı olarak anlatıldığı iddianamede, sanıkların Türk Ceza Kanunu'nun 220. maddesi kapsamında suç işlemek amacıyla bir araya geldiği ve örgütlü bir şekilde devamlılık arz eden faaliyetlerde bulundukları, bu nedenle suçun örgütlü olarak değerlendirildiği belirtildi.

Müştekilerle olan telefon görüşme kayıtları ile ses analizlerinin de yer aldığı iddianamede, Türkiye'nin çeşitli yerlerindeki kişilerin bilgilerini yasa dışı programlar üzerinden ele geçiren sanıkların, aradıkları müştekilere kendilerini polis, savcı gibi kamu görevlisi olarak tanıttıkları ve gizli bir soruşturma yürüttüklerini söyledikleri kaydedildi.

29 kişi 9 milyondan fazla dolandırıldı

İddianamede, "atıcı" olarak tabir edilen kişinin, sahte polis kimliği ile sözde yürütülen soruşturma kapsamında yakalandığı ileri sürülen kişilerin üzerinden mağdurların kimlik bilgilerinin kullanılarak hazırlanan sahte kimliğin çıktığını söylediği müştekilerden banka hesaplarına para göndermelerini sağladıkları ve bu şekilde dolandırıcılık eylemlerini gerçekleştirdikleri bilgisine yer verildi.

Sanıkların 26 müştekiyi 9 milyon 735 bin 326 lira dolandırdığı aktarılan iddianamede, belirli bir iş bölümü içerisinde eylemleri gerçekleştiren sanıkların, yabancı uyruklu kişiler adına açılan GSM hatları üzerinden mağdurları aradığı ifade edildi.

32'şer yıla kadar hapis cezası

İddianamede, şunlar kaydedildi:

"Atıcı şüpheliler, müştekiler adına kişisel verilerini içeren sahte kimlik belgeleri düzenleyerek müştekilere WhatsApp üzerinden farklı fotoğrafın bulunduğu sahte kimlik belgesini gönderip yakalanan kişi veya kişilerin üzerinde bu kimlik belgesinin çıktığı, kimlik belgesinin yasadışı işlerde kullanıldığı, kimliği taşıyan kişinin terör soruşturması geçirdiği, FETÖ mensubu olduğu, kuyumcuda işlemler yaptığı, kimlik bilgilerinin banka personelinden sızdırıldığı, kuyumcu ve banka personelinin de yakalanacağı, operasyon yapılacağı gibi söylemlerle müştekileri aldattıkları, müştekilere zaman zaman WhatsApp üzerinden sahte polis kimliği gönderdikleri, bu şekilde 26 müştekiyi dolandırıp haksız menfaat elde ettikleri anlaşılmaktadır."

Şüphelilerden Ahmet D, Halil D, Mehmet D, Muhammed Emir Y. ve İsmail D'nin 26 müştekiye karşı 26 kez kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek ve yaymak suçunu işlediğine dikkati çekilen iddianamede, "Şüphelilerin zincirleme şekilde kendilerini kamu görevlisi veya banka, sigorta, kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurumlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle dolandırıcılık suçlarını işledikleri anlaşılmaktadır." ifadesi kullanıldı.

İddianamede, sanıkların süreklilik ve devamlılık içeren faaliyetlerinden dolayı örgüt olarak değerlendirildikleri belirtilerek, örgüt yöneticisi ve üyesi oldukları tespit edilen tutuklu sanıklar Mehmet D, Ahmet D, Halil D, İsmail D. ve Muhammet Emir Y. için 26 kez "nitelikli dolandırıcılık", "şantaj", "örgüt kurma", "kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme" ve farklı suçlardan 324'er yıldan 650'şer yıla kadar hapis cezası istendi.

Diğer sanıklardan Vezir K, Enver K. ve Ramazan G. hakkında ise "nitelikli dolandırıcılık", "örgüte üye olma", "kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme" ve farklı suçlardan 40'ar yıldan 76'şar yıla, geri kalan 44 şüpheli için de "nitelikli dolandırıcılık", "güveni kötüye kullanma" ve farklı suçlardan 10'ar yıldan 32'şer yıla kadar hapis cezası talep edildi.


source