Çin ve ABD nefes aldı Japon üreticiler yandı

Otomotiv sektörü dün yine farklı bir güne uyandı. ABD ile olan vergi düzenlemelerinde de­ğişiklik yapıldı. Bundan en çok etkilenen kısım ise oto­motiv sektörü oldu. Aynı za­manda özellikle uzak doğu­lu markalar da Serbest Tica­ret Anlaşması (STA) dışında kaldığı için buradan ithal edi­len araçların gümrük vergi­si oranlarında da değişik­lik gerçekleşti. Konuya iliş­kin Cumhurbaşkanı Kararı, Resmi Gazete’de yayımlan­dı. 22 Eylül 2025 tarihli ka­rarda, Avrupa Birliği (AB) ve Serbest Ticaret Anlaşması (STA) kapsamı dışındaki ül­kelerden gelen otomobillere yüksek oranlı ek mali yüküm­lülük getirildi. Gerçekleşen düzenleme özellikle Japon otomotiv üreticilerini etki­ledi. Japonya’nın Türkiye ile bir STA anlaşması olmadı­ğı için buradan ihraç edilen araçlara yeni bir vergi yükü getirildi. Çin’den ithal edi­len modellerde de vergi yükü biraz düştü. Daha önce Çin­li markalara uygulanan vergi yükü, yeni düzenlemeyle bir­likte biraz hafiflemiş oldu.

Yüksek olan kesim vergi olarak ödenecek

Resmi Gazete’de yayım­lanan düzenleme ise şöyle; “Dünya Ticaret Örgütü kural­ları ve uluslararası yüküm­lülüklerimize uygun olarak, Avrupa Birliği ve Serbest Ti­caret Anlaşmamız bulunan ülkeler dışındaki ülkelerden yapılacak binek otomobil it­halatında ek mali yükümlü­lük uygulaması kararlaştı­rılmıştır.” Bu kapsamda kon­vansiyonel ve hibrit (plug-in hariç) otomobiller için yüzde 25 veya minimum 6 bin dolar. Plug-in (haricen şarj edile­bilir) otomobiller için yüzde 30 veya minimum 7 bin do­lar. Elektrikli otomobiller için yüzde 30 veya minimum 8 bin 500 dolar. Vergi kara­rı alındı. Bunlardan hangisi yüksek ise vergi olarak o öde­necek. Yani yüzde 25’lik dili­me giren bir aracın ek vergisi eğer 5 bin dolara tekabül edi­yorsa, yüksek olanı yani 6 bin dolarlık ödemeyi gerçekleş­tirmesi gerekiyor.

Japon üreticiler yeni yükümlülükle karşı karşıya

Yapılan bu yeni düzenleme aslında en çok Japon üretici­leri etkiledi. Türkiye ile STA anlaşması bulunmayan Ja­ponya’nın Türkiye’ye ithal ettiği modeller dikkat çekti. Bunların başında Honda ve Lexus geldi. İki markanın bü­tün modelleri bu kapsama gir­di. Jazz, HR-V, Civic, Type-R ve CR-V yeni ek mali yüküm­lülükle karşı karşıya kaldı. Bir diğer Japon üretici Toyota da Corolla Cross, Rav4, Land Cruiser Prado yeni yükümlü­lük altına girdi. Nissan da sa­dece X-Trail ile bundan etki­lenen markalardan.

Çinli markalara fiyat nefesi

Alınan bu kararla birlikte Çinli üreticiler biraz daha ne­fes alacak. Ocak ayında Çin menşeili otomobil markala­rına uygulanan ve ithal edilen ilave gümrük vergisi yüzde 40 seviyesinden yüzde 50’ye çı­karılmıştı. Şimdi yeni karar buradaki yükün biraz azaldı­ğını ortaya koydu. Yani ek ver­gi STA dışı ülkelerde standar­da oturdu. Bundan olumlu et­kilenen markaların başında Chery, Jaecoo, MG ve DFSK oldu. BYD'nin yatırım anlaş­ması var bu yüzden kapsam dı­şı kaldı. Öte yandan ABD’den ek gümrük vergisinin de kaldı­rılmasıyla yeni oranlar için or­tam oluşturdu. Ford’un Explo­rer, F150 ve Mustang gibi mo­dellerinde önceki orana göre avantaj oluştu. Volvo S90 ve BMW’nin de bazı modelleri bu kapsama girdi.

Amaç cari açığı azaltmak istihdamı korumak

Ticaret Bakanlığı’ndan ko­nuya ilişkin yapılan açıklama­da, Türkiye’de üretim yaparak ekonomiye katkı sağlayan yer­li ve milli üretimin, yoğun it­halat baskısına ve haksız re­kabete karşı savunulması, cari açığın azaltılması ve nitelikli istihdamın korunması ama­cıyla çalışmaların aralıksız sürdürüldüğü bildirildi. Açık­lamada, iç ve dış piyasa geliş­melerinin, küresel trendle­rin ve özellikle son dönemde dünya ticaretinde hızla artan korumacılık eğilimlerinin de dikkate alınarak ithalat poli­tikalarının sürekli güncellen­diği belirtildi. Açıklamada, ge­linen aşamada, otomotiv pi­yasasında yaşanan küresel trendler, tedarik zincirinde­ki değişim ve dönüşümler, son dönemde dünya ticaretinde artış gösteren ve Türkiye’yi de yakından etkileyen ticaret sa­vaşları ve artan korumacılık eğilimlerinin de dikkate alına­rak, otomotiv sektörünün bü­yük ölçüde artan ithalatın bas­kısına ve haksız rekabete karşı gerekli tedbirlerle korunma­sı ihtiyacı ortaya çıktığı kay­dedildi. Bu kapsamda, artan it­halat baskısı karşısında, yerli üretimin pazardaki payını ve sektörün istihdamını koru­mak üzere, sektör ve tüketici faydası birlikte dikkate alın­mak kaydıyla binek otomobi­li ithalatında uygulanan mali yükümlülüklerde, konuyla il­gili tüm kurumlarla istişare­ler ve koordinasyon yapıldık­tan sonra yeni bir düzenleme­ye gidildi.

60 gün süreleri var

Ticaret Bakanlığı konuyla il­gili, düzenlemeye konu araç­ların ithalatında başlamış iş­lemler için bir geçiş süreci de sağlandığı ve Karar hüküm­lerinin yayımı tarihini takip eden 60’ıncı gün yürürlüğe gi­receği bildirilerek, şunlar kay­dedildi: “Ticaret Bakanlığı­mız, ilgili kurumlarla istişare içinde, üretici ve tüketici fay­dasını ve otomotiv piyasasın­daki küresel eğilimleri de dik­kate alarak, gelişmiş ülke eko­nomileri ve sanayileşmiş tüm ülkeler için stratejik konumda bulunan otomotiv sektörüne dair yeni politikalar üretme­ye, yerli üretimin, istihdamın ve ihracatın geliştirilmesi için gerekli adımları kararlılıkla atmaya devam edecektir.”

ABD’den yüzde 60’lık ek vergi kaldırıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tay­yip Erdoğan’ın imzasıyla ya­yımlanan karara göre; 2018 yı­lında Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe konulan ABD menşe­li bazı ürünlerin ithalatında ek mali yükümlülük uygulanması­na dair karar, yürürlükten kaldı­rıldı. Ek vergi getirilen ürünler arasında alkollü içecekler, oto­mobil, makyaj malzemeleri ve yaprak tütünleri de vardı. Araç ithalatında yüzde 60’lık ek vergi bulunuyordu. Ticaret Bakanlı­ğı konuya ilişkin bir yazılı açık­lama yaptı. Sürdürülen müza­kereler sonucunda ABD’den ya­pılan ithalatlarda düzenlemeye gidildiği ifade edildi. Bakan­lık açıklamasında, “Ülkemizin menfaatlerini korumaya, tica­ret diplomasisi ve müzakere sü­reçlerini etkin biçimde yürüt­meye dönük politikalar kararlı­lıkla sürdürülecektir” denildi.

“Orta ve uzun vadeli planlama yapmak daha da zorlaşıyor”

Türkiye’de otomotiv sektörünün çatı kuruluşlarından biri olan Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği (ODMD) de konuya ilişkin bir açıklama paylaştı. ODMD Başkanı Ali Haydar Bozkurt, “Ülkemizde otomotive uygulanan vergi oranları AB ülkeleri ve diğer dünya uygulamaları ile karşılaştırıldığında oldukça yüksek. Yayımlanan kararda, otomotiv sektörüne uygulanan Özel Tüketim Vergisi oranları artırılırken vergi oranlarına yeni kademeler getirildi ve plug-in hibrit araçlarda yeni kriterler doğrultusunda ÖTV yükseltildi. Ayrıca, azami yüklü kütlesi 3500 kg’ı geçmeyen arazi taşıtlarının vergi oranlarında artışa gidilirken, ÖTV oranlarının belirlenmesine ilişkin yetkinin genişletilerek Cumhurbaşkanına devredildi. Bu yetki, aynı zamanda tüm vergi sisteminin yeniden tasarlanmasına olanak tanıyarak modern bir yapı oluşturma fırsatı sunuyor. Önceki gün alınan yeni karar öncelikle hazırlık yapmaya imkan tanımadan ani olarak hayata geçirilen ve sektörü önemli ölçüde etkileyen bu gibi düzenlemeler sektörümüzde öngörülebilirliği zorlaştırmaktadır. Otomotiv sektörü yapısı gereği uzun vadeli öngörü, hazırlık ve sipariş zamanlamalarına ihtiyaç duyan bir sektördür. Yeni yönetmeliğin yürürlüğe girmesi için 60 günlük süre verildi ancak bu süre de, siparişlerin revize edilmesi ve yeniden planlanması adına yeterli olamayabilir. Farklı aşamalarda vergi sistemi üzerinden sürekli yeni bir kural konması öngörülebilirliği azaltırken global otomotiv sektörünün parçası olan markaların ticaretini, rekabet gücünü etkiliyor. Markaların orta ve uzun vadeli planlama yapması ise zorlaşmaktadır. Söz konusu düzenlemenin nihai amacını netleştirmek üzere uzman görüşlerine başvuruyoruz. Görünen o ki düzenleme ile Çin ve Amerika gibi Serbest Ticaret Anlaşması olmayan ülkelere kolaylıklar sağlanmış, ancak daha önce gümrükte vergi oranı yüzde 10 olan ve Serbest Ticaret Anlaşması olmayan ülkelere de ek mali yükümlülük ile artışlar getirilmiş. Amaç yerli üretimi desteklemek olarak görünse de, düzenlemenin pazara olan etkisini önümüzdeki aylar gösterecek. Daha önce de önerdiğimiz ve sunduğumuz gibi otomobile ulaşmayı kolaylaştıran, vergi yükünü azaltan çağdaş, yepyeni bir vergi sisteminin oluşturulmasını öneriyoruz. Devletin toplam gelirlerinin azalmadığı, araçlar üzerindeki vergi yükünün daha adil dağıtıldığı ve modern araç kullanımını teşvik eden bir vergi sistemini savunuyoruz” dedi.


source