Ortak havuz mobilya sektörüne ilaç oldu

Ferit PARLAK/ANKARA
ferit.parlak@dunya.com

OAIB Mobilya İhracat­çıları Birliği Başkanı Tahsin Ata, değişim ve dönüşüm sürecinde olan mobilya sektörünün, yüksek maliyet sorununu, dış alım ve lojistikte kurulan ortak ha­vuzlarla çözmeye çalıştığı­nı ve bu çabasında başarılı ol­duğunu söyledi. Ata, “Ayrıca, özellikle orta ve üst segment­te tasarım odaklı ürünlere yönelmemiz, maliyetleri dü­şürüp, kilogram fiyatını ar­tırmamıza yardımcı oldu ve sektörün bu çabası, ihracatta geçen senenin altına düşme­memizi sağladı” dedi. Sektör temsilcileri tarafından genç tasarımcılar ve genç teknik eleman konusunda da önem­li çalışmaların başlatıldığına dikkat çeken Ata, “Seçtiğimiz yetenekli gençleri yurtdışına göndereceğiz; dünyayı da gö­recek, inceleyecek, bilecek­ler. Ve onlar sayesinde rekabet gücümüz çok daha fazla arta­cak” şeklinde konuştu. Mali­yet baskısının sektörün tek­noloji ve verimlilik yatırımla­rına daha fazla yönelmesine yol açtığını dile getiren Tah­sin Ata, “Hammadde tedari­kini çeşitlendirmek, enerji ve­rimliliği sağlamak ve dijital üretim çözümleri kullanmak artık çok önemli. Birlikte ya­pılan yatırımlardan olumlu sonuçlar aldıkça, bu alanlar­da da birlikte yatırım kültürü gelişecek, yeni ve büyük yatı­rımların önü açılacak” açıkla­masında bulundu.

“Yılı 8 milyar dolarlık ihracatla kapatırız”

DÜNYA’nın sorularını ya­nıtlayan Orta Anadolu (OA­İB) Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birli­ği Başkanı Tahsin Ata, “İçe­ride işçilik, lojistik başta ol­mak üzere maliyetlerdeki yüksek artış, küresel ticarette ise gümrük tarifeleri mobilya sektöründe siparişleri ve üre­timi baskılamıştı. Dışalım ve lojistikte oluşturduğumuz or­tak havuz ve orta ve üst seg­mentte tasarım odaklı ürün­lere yönelerek bu zorlukları aşmaya çalıştık ve ihracatı ko­rumayı başardık. Yüksek ola­sılıkla yılı 2023 ve 2024’teki gibi 8 milyar dolar civarında ihracatla kapatırız” dedi.

"KOBİ’lerin ortak hareketi maliyeti düşürüyor"

Organize Sanayi Bölgeleri modelinin ve kümelenme ya­pıların maliyet düşürme ko­nusunda avantaj sağladığına dikkat çeken Ata, “Türk mo­bilya sektörünü öne çıkaran kabiliyeti hem kalite odak­lı hem de esnek üretim yapa­bilmesi. Organize sanayi böl­geleri ve kümelenme yapıla­rı burada büyük rol oynuyor; firmalar ortak hammadde ve lojistik altyapısını kullana­rak zaman ve maliyet avan­tajı yakalıyor” şeklinde ko­nuştu. KOBİ’lerin birlikte ha­reket etmesinin maliyetleri düşürürken, firmaların diren­cini de arttırdığının altını çi­zen Ata, “KOBİ’lerin birlikte hareket etmesi hem iş hacmi­ni büyütüyor hem de firma­ları daha dirençli kılıyor. Ay­rıca firmaların esnekliğini de artırıyor. Mobilya sık alı­nan bir ürün değil, dolayısıy­la o ihtiyaç doğduğunda doğ­ru ürünü sunabilmek çok kri­tik ve firma esnekliği burada önem kazanıyor. O esneklik endüstriyel tasarım, ergono­mi ve dijital üretim teknoloji­leri de ürün yenileme hızımızı artırıyor. Böylece sadece üre­tim hacmimizle değil, tasarım odaklı ve katma değerli ürün­lerimizle de küresel pazarda güçlü bir konuma taşıyor” di­ye konuştu.

"Zorluklara rağmen sektör oldukça dayanıklı"

İhracat verilerini de de­ğerlendiren Ata, “Bu yılın ilk 8 ayında ihracatımız, geçen yıla yakın bir seviyede gidi­yor. Açıkçası küresel ticaret­te gümrük tarifeleri hâlâ si­parişleri baskılıyor, içeride de maliyetler fiyatlama konu­sunda zorlayıcı ama buna rağ­men sektörün dayanıklılığını gösteren bir tablo var. Özellik­le orta ve üst segmentte tasa­rım odaklı ürünlere yönelme­miz ve birlikte dışalım ve lo­jistik gibi uygulamalar geçen senenin altına düşmememizi sağladı” dedi.

"Tasarım ve markalaşma işin tam merkezinde"

Katma değeri yükseltmek için tasarım ve markalaşmaya yatırımın gerekliliğine vurgu yapan Ata, “Tasarım ve mar­kalaşma işin tam merkezin­de. Bunlara yatırım yapma­yan firmalar sadece daha faz­la üretip satmayı hedefliyor ama kârlılık düşükse bu mo­del sürdürülebilir olmuyor. Kârlılığı sağlayacak şey tasa­rım ve marka gücü” dedi. Ta­sarım ürünlerin hem estetik hem işlevsellikte öne çıktığı­nı, markalaşmada da güven duygusu yarattığını kaydeden Ata, “Fuar katılımları, dijital pazarlama, distribütör ağları bu stratejiyi destekliyor. Ta­sarım ödülleri ve sertifikas­yonlar da prestij katıyor. Evet, Avrupa’da MDF üretimin­de birinciyiz, yonga levhada üçüncüyüz ama katma değeri yükseltmek için tasarıma da­ha çok yatırım yapmamız ge­rektiğini biliyoruz” şeklinde konuştu.

"Maliyet baskısı verimliliğe yöneltti"

Maliyet baskısının sektö­rün teknoloji ve verimlilik ya­tırımlarına daha fazla yönel­mesine yol açtığını dile geti­ren Tahsin Ata, “Hammadde tedarikini çeşitlendirmek, enerji verimliliği sağlamak ve dijital üretim çözümleri kullanmak artık çok önemli. Türkiye’nin konumu lojistik­te hâlâ avantaj sağlıyor, nav­lun dalgalanmalarına rağmen esnek hareket edebiliyoruz. Dijitalleşme stok ve teslimat yönetimini hızlandırıyor, ih­racatçıya avantaj sağlıyor. Sürdürülebilir üretim de ar­tık bir tercih değil zorunluluk. Geri dönüştürülebilir mal­zeme, enerji verimli süreç­ler özellikle Avrupa ve Kuzey Amerika’da talebi artırıyor ve sektörün uzun vadeli gücünü destekliyor” dedi.

300 gence yurtdışında tasarım eğitimi

Ata, “Gençler sektöre taze fikirler getiriyor, sadece yeni ürünler değil yeni bir bakış açı­sı da kazandırıyorlar. Projele­rinde fonksiyonellik, ergono­mi, sürdürülebilir malzeme ve dijital entegrasyon gibi unsur­lar öne çıkıyor. Bugüne kadar yaklaşık 300 genç tasarımcı yurt dışında eğitim alıp sektö­re döndü ve ciddi bir bilgi biri­kimi oluşturdu. Tasarım kül­türünü yaygınlaştırabildiğimiz ölçüde Türkiye’nin küresel pa­zarlarda kalıcı bir yer edinme şansı artıyor. Gençlerin bu sü­rece dahil olması ihracatın kat­ma değeri açısından çok önem­li ve sektörün rekabet gücünü pekiştiriyor.”

AB’de güçlüyüz

Ata, “Ahşap, ofis ve otel mobilyaları ile mutfak grubu başı çekiyor. Bir de modüler, fonksiyonel ve lüks segmente yönelik tasarımlara olan talep arttı, biz de buna uygun koleksiyonlar geliştiriyoruz. Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Amerika hala en güçlü olduğumuz Irak, Almanya, ABD, Fransa ve Libya ilk beş pazarımız” dedi. Ulusal Mobilya Tasarım Yarışması’na da değinen Ata, “Bizim amacımız bu yarışmalarla önce genç tasarımcıların potansiyelini ortaya çıkarmak, sonra da sektörü uluslararası ölçekte daha güçlü hale getirmek. ‘Design for Export’ sloganıyla yaptığımız bu yarışmada yenilikçi fikirleri teşvik ediyoruz ve aslında sektörün küresel rekabette öne çıkması için bir platform oluşturuyoruz” diye konuştu. Kazanan gençlere sektör temsilcileri olarak çeşitli imkanlar sağlanacağını söyleyen Ata, “Bu yıl yaklaşık 1 milyon TL’lik ödül dağıtılacak, kazananlara devlet desteğiyle yurt dışı eğitim imkânı verilecek. Buradaki teşvikimiz ve cesaretlendirmemiz sayesinde gençler uluslararası deneyim kazanıyorlar, sektörün tasarım kapasitesini artırıp, ihracatın katma değerini yükseltiyorlar” açıklamasında bulundu.


source