TEKNOFEST girişim sahnesine dönüştü
Sevilay ÇOBAN
Son yıllarda genç ve dinamik girişimcilik ekosistemiyle küresel teknoloji sahnesinde adından sıklıkla söz ettiren Türkiye, yapay zekâdan savunma sanayisine, mobiliteden enerjiye kadar birçok alanda önemli çözümler geliştiriyor. Devlet destekleri, hızlandırma programları ve özel sektör yatırım fonlarıyla güçlenen yerli teknoloji girişimleri, geliştirdikleri özgün ürün ve teknolojilerin yanı sıra TEKNOFEST gibi etkinliklerin desteğiyle hem yerel ihtiyaçlara cevap veriyor hem de dünya pazarlarına iddialı bir giriş yapıyor.
Yapay zekâ destekli kamera tabanlı algılama teknolojileri alanında uzmanlaşan Büyütech de geliştirdiği ileri seviye sürüş destek sistemleriyle Türkiye’den dünyaya açılmayı hedefliyor. TEKNOFEST’in katılımcıları arasında yer alan Büyütech, otomotivden savunma sanayisine, endüstriyel robotlardan insansız hava araçlarına kadar pek çok alanda büyüme planları yapıyor. Büyütech Kurucu Ortağı ve CEO’su Ömer Orkun Düztaş, firma olarak bütün “mobilite robotlarının gözü” olmayı hedeflediklerini belirtti. Şirketin yolculuğunu anlatan Düztaş, trafikte sıfır hata, sıfır kaza ve sıfır ölüm hedefiyle yola çıktıklarını, otomotiv sektöründe başlattıkları atılımın savunma sanayisine ve endüstriyel robotlara kadar genişlediğini ifade etti. Düztaş, “Vision Zero” anlayışıyla sürücülerin güvenliğini artıracak sistemler geliştirdiklerini belirterek, “Araçların dünyayı algılamasını sağlayacak kamera tabanlı ileri seviye sürüş destek sistemleri geliştiriyoruz. Ama sadece geliştirmekle kalmıyoruz, aynı zamanda Türkiye’de üretiyoruz” dedi.
Ciroda 40 kat büyüme
Büyütech’in otomotiv sektörüne 2020’de adım attığını, 2021’de ilk yatırımını aldığını ve o tarihten bu yana hızla büyüdüğünü dile getiren Düztaş, “2021’den bugüne kadar ekibimizi 10 kat, ciromuzu 40 kat büyüttük. Hatta bu yıl 80 kat büyütmüş olacağız ve büyümeye devam ediyoruz. Hedefimiz, küresel bir marka olmak. Geçen yıl 5,8 milyon euro ciroya ulaştık, bu yılı ise 10 milyon euronun üzerinde kapatmayı öngörüyoruz. Gelecek yıl ise 15-20 milyon euro bandını hedefliyoruz” diye konuştu. Düztaş, Büyütech’in Türkiye’nin ilk kamera teknolojileri üretim merkezini hayata geçirdiğini, bu tesisin yılda 800 bin-1 milyon bandında kamera üretme kapasitesine ulaştığını ve şu anda 300 binden fazla üretim yapabildiklerini söyledi. Ürettikleri kameralara otomotiv sektöründen yoğun talep geldiğini belirten Düztaş, “Türkiye’de Togg’un her aracında 5 kameramız var. Tofaş’ta üretime girdik, önümüzdeki yılın başında da Ford’da üretim yapacağız. Yakın zamanda Ford için geliştirdiğimiz sürücü yorgunluk algılama kameraları da Ford’un kamyonlarıyla bütün dünyada kullanılmaya başlanacak. Tofaş ile başlattığımız işbirliği sayesinde Stellantis Global ile görüşüyoruz. Ford Otosan işbirliği de Ford’un global araçlarına girme yolumuzu açtı. Sonraki hedefimiz, doğrudan ihracat ve yurt dışında üretim hatları kurmak” ifadelerini kullandı.
Savunma sanayisi envanterine giriyor
Şirketin otomotivin yanı sıra mobilitenin farklı kollarında büyümeyi planladığını dile getiren Düztaş, savunma sanayisine odaklandıklarını söyledi. Düztaş, “Savunma sanayisinde insansız hava araçları, kara araçları ve zırhlı platformlarda yer alacağız. Türkiye’deki en büyük drone üreticilerinden birinin, hem otonom helikopterinin hem de insansız hava araçlarının kamerasını üreteceğiz. Yakın zamanda Büyütech’in ürünlerini savunma sanayisi envanterinde de göreceğiz” diye konuştu.
“İlk yatırımcımız Farplus’tı. Sonrasında APY, Maxis, Cross, Ford Otosan ve T3 Vakfı yatırımcılarımız oldu” diyen Düztaş, “T3 Vakfı’nın yatırımıyla birlikte savunma sanayisine adım attık. Büyütech’in kendi kurduğu girişim sermayesi yatırım fonuyla bireysel yatırımcılar da şirkete ortak olabiliyor. Yakın zamanda alacağımız yeni yatırımlarla yurt dışına açılmayı, hatta yurt dışında üretim hatları kurmayı planlıyoruz. Büyütech’i global bir marka haline getireceğiz. Türkiye’de başlayan işbirlikleri, küresel pazara açılım için kritik. Yakın zamanda Büyütech’i bütün dünya yollarında göreceğiz” açıklamasını yaptı.
Çay atığından biyoplastik üretti
Girişimci Ebru Baripoğlu ve Arda Kılınçkını, tarımsal, çay ve yumurta atıklarından ürettikleri biyoplastik ürünleri TEKNOFEST İstanbul’da tanıttı. Baripoğlu, partner firmalarıyla mutfak ürünlerine yönelik çalışmaların olduğunu anlatarak, “İleriki aşamalarda da otomotiv sektörüne girmeyi hedefliyoruz. Otomotiv sektöründe araç iç trimleri, dış tampon olabilir. Şu anda otomotiv sektörüyle birlikte Ar-Ge çalışmalarımızı yürütüyoruz. Çay atıkları haricinde mobilyalardan çıkan talaş atıkları, aynı zamanda yumurta fabrikasından çıkan yumurta kabuğu atıklarını da kullanıyoruz” dedi. Ebru Baripoğlu, TÜBİTAK destekleri aldıklarını böylece ürünlerin entegrasyonunu sağladıklarını söyledi.
Çay fabrikasından gelen atıkları anlaşmalı firmalarla üretime aldıklarını ve daha sonra bunların mutfak araç gereci haline getirildiğini anlatan Baripoğlu, şunları kaydetti: “Bizi diğer rakiplerimizden ayıran en önemli özelliğimiz doğal formülasyonumuz. Biz esnek reçetelerimiz sayesinde ürünümüzün entegrasyonunu çok hızlı bir şekilde sağlayabiliyoruz. Çıkış noktamız da şu şekilde, şu anda petrol bazlı plastikler dünyayı yeterince kirletmekte aynı zamanda iklim yasası, İklim Kanunu’yla birlikte biz bu entegrasyonu sağladık diyebilirim. Biyomalzeme üretmemizin ilk hedefi çevre, aynı zamanda regülasyonlara uygun bir malzeme geliştirmek.”
“Şu an önceliğimiz Türkiye”
Girişimci Arda Kılınçkını da otomotiv sektörüyle görüşmeler yaptıklarına değinerek, “Otomotiv, paketleme ve endüstriyel ürünlere enjeksiyon baskı modülünde ürün sağlayabilirsek pazar hacmini artırabileceğimizi düşünüyoruz” diye konuştu. Kılınçkını, gelecek dönemde Avrupa ve Orta Doğu’ya yönelmek istediklerini aktararak, “Şu anda Birleşik Arap Emirlikleri’yle görüşmelerimiz var. Aynı zamanda Avrupa pazarı için de Almanya ve Hollanda’yla görüşüyoruz. Ama şu an önceliğimiz Türkiye.” ifadelerini kullandı.
source