Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul Salonu’nda düzenlenen Filistin Meselesine Çözüm Bulunması ve İki Devletli Çözümün Hayata Geçirilmesi Konulu Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferansı’nda açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Elini vicdanına koyan hiç kimse yaşananları kabul edemez; dahası böyle bir soykırıma sessiz kalamaz. Netanyahu hükümetinin amacı Filistin devletini kurulmasını imkansız hale getirmek, Filistin halkını göçe zorlamaktır. Bu olumsuz gelişmelerin ortasında BM’de bir grup ülkenin Filistin devletinin tanıma kararı alması son derece önemli tarihi bir karardır.
Mahmud Abbas’ın bugün bizimle birlikte olmasını arzu ederdik. Bugün söz alan tüm katılımcıların aynı zamanda Filistin halkının sesi olmasını çok ama çok kıymetli buluyorum. Bugün Filistin davası artık dünyaya malolmuştur.
Bu salondaki katılım bunun en güzel ispatıdır. Avrupa’da, Asya’da, Amerika’da ve Afrika’da sokakta, sosyal medyada, basında, özgür Filistin nidalarına hiç duymadığımız kadar tanık oluyoruz. Şu çelişki buradaki dostlarım dahil kimsenin dikkatinden kaçmamalıdır. Holokost zulmüyle kökü kazınmak isteyen Netanyahu hükümeti aynı toprağı havayı, suyu paylaştığı komşularına soykırım uyguluyor.
Uluslararası toplum Batı Şeria’daki yayılmacılığı, Doğu Kudüs’teki oldubittileri bölgedeki istikrarsızlığı yayma girişimlerini durdurmak zorundadır. Aksi takdirde uluslararası düzen ve evrensel değerlerden söz edilebilir. Derinleşen işgal ve ilhak politikalarının hedefi açıktır. İki devletli çözüm vizyonunu öldürmek, Filistin Devleti’nin yaşayabileceği zemin bırakmamak, Filistin halkını sürgün etmek ve bölgede yayılmacı emellerini hayata geçirmek. Buna asla izin verilemez.
Bu konferansta Filistin devletini tanıma cesaretini gösteren ülkelerin tarihi duruşun arkasını doldurmalarını temenni ediyorum. Ateşkesin ilanı, Gazze’ye insani yardımların engelsiz şekilde girişinin sağlanması gerekiyor.
Gazze, Filistin’in ayrılmaz bir parçasıdır ve Filistinlilere aittir. Filistinlilerin kendi topraklarını nasıl idare edeceklerini de yine kendileri belirleyecektir.
Değerli Dostlarım… Filistin’in Birleşmiş Milletlere tam üyeliğinin de artık vakti gelmiştir. Filistin’in kurumsal kapasitesinin artırılması, mali ve teknik desteklerin güçlendirilmesi, UNRWA gibi insani yardım kuruluşlarının faaliyetlerinin sürdürülmesi mühimdir.
Biz, Türkiye olarak, 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğü haiz Filistin Devleti vücut bulana kadar mücadeleye azimle devam edeceğiz. Buradan tüm Filistinli kardeşlerime, özellikle mazlum Gazze halkına en kalbi selamlarımı gönderiyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması sırasında mikrofonu kapandı. Edinilen bilgiye göre liderlere 5 dakika, bakanlara 3 dakika süre verildi. Süre aşımında mikrofonun otomatik olarak kapanacağının konuşmacılara bildirildiği öğrenildi.
İletişim Başkanlığı duruma ilişkin açıklamada bulundu:
“Birleşmiş Milletler Genel Kurulu marjında düzenlenen “Filistin Meselesine Çözüm Bulunması ve İki Devletli Çözümün Hayata Geçirilmesi” başlıklı Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferans’ın usullerine göre, Devlet ve Hükümet Başkanlarının konuşmaları için 5 dakika, diğer konuşmacılar için ise 3 dakika süre öngörülmüştür.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşması da bu çerçevede 5 dakikalık süreyle sınırlı tutulmuştur. Dolayısıyla, konuşma sırasında Cumhurbaşkanımızın konuşturulmaması ya da sözünün kesilmesi söz konusu değildir.
Sayın Cumhurbaşkanımızın konuşması, zaman zaman alkışlarla kesildiği için belirlenen süreyi aşmış; teknik düzen gereği mikrofon 5. dakikanın sonunda otomatik olarak kapanmıştır. Cumhurbaşkanımız konuşmasını kısa bir süre sonra tamamlamıştır.
Benzer şekilde, Endonezya Cumhurbaşkanının konuşmasında da mikrofon aynı usule uygun şekilde kapanmıştır.
Türkiye, her platformda olduğu gibi BM Genel Kurulu’nda da en üst düzeyde temsil edilmekte, Sayın Cumhurbaşkanımızın konuşmaları küresel gündeme yön veren ve geniş yankı uyandıran mesajlar olarak takip edilmektedir.”