Hayati ARIGAN
Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Başkanı Oya Narin, 2025’in sektör açısından zorlu geçtiğini ancak 2026’da pozitif baktığını söyledi.
Narin, Türkiye’nin 60 milyar doları aşan turizm gelirlerinde asıl büyümenin seyahat ve ulaşımda olduğunu belirterek, “Konaklama tarafında enflasyon, kur baskısı ve artan istihdam maliyetleri nedeniyle kârlılıklar düşük. Eskiden giderlerimizin %40’ını oluşturan personel maliyetleri bugün %50’ye dayandı” dedi. Sektörün en büyük ihtiyacının finansman olduğunu vurgulayan Narin, her yıl 200 bin yatağın yenilenmesi gerektiğini ancak mevcut koşullarda bu yatırımların yapılamadığını dile getirdi. Narin, “Suudi Arabistan, Yunanistan, Mısır ve Dubai ciddi yatırımlarla pazar paylarını artırıyor. Türkiye rekabette geri kalmamalı. Bunun için yeni finansman modellerine ihtiyacımız var” diye konuştu. Dünya turizm hacminin 2025’te 10 trilyon dolara ulaştığını hatırlatan Narin, Türkiye’nin bu pastadan yüzde 1,5’in üzerinde pay alması gerektiğini ifade etti. “2033’e kadar uzanan üçüncü turizm haritamızla yeni bir hikâye yazmalıyız. Altyapı ve sermaye piyasalarıyla desteklenen yatırımlar sayesinde 135 milyar dolarlık gelir hedefi bize uzak değil” ifadelerini kullandı.
Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Müberra Eresin, 2025’in konaklama sektörü açısından zor bir yıl olduğunu, oda fiyatlarında döviz bazında %15’e varan düşüş yaşandığını söyledi. Eresin, “Yılın ilk yarısında beklentilerin altında kalan performans, 15 Temmuz sonrasında toparlandı. Ağustos, eylül ve ekim rakamları daha iyi görünüyor. Yılı hedeflerimiz doğrultusunda kapatabiliriz ama ortalama oda fiyatlarımızda düşüş kaçınılmaz” diye konuştu.
Eresin, konaklama sektöründeki kârlılığı olumsuz etkileyen en önemli sorunların başında kontrolsüz kısa dönem kiralamalar (Airbnb) ve maliyet artışları olduğunu vurgulayarak, “Euro bazında personel maliyetlerimiz son iki yılda üç katına çıktı. Bu yükü hiçbir otelci uzun süre taşıyamaz. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Airbnb düzenlemeleri önemli, ancak uygulamaların hızla devreye girmesi gerekiyor” dedi.
Eresin, 2026 yılı için sektöre dair uyarılarda bulunarak, şöyle konuştu: “Herkes 2026’nın iyi geçeceğini söylüyor ama çok da kolay olmayacak. İstanbul ve Kapadokya gibi kültürel destinasyonlarımız avantajlı, ancak deniz-güneş-kum turizminde daha sıkı çalışmalıyız. Türkiye’nin doğal ve kültürel değerleri rakiplerinde yok”