Santim santim zirveye tırmanıyor
Alp ULAGAY
2020’nin soğuk bir şubat günü. Tüm dünyayı kasıp kavuracak Covid krizinin birkaç hafta öncesi… İskoçya’nın en büyük kenti Glasgow’daki Emirates Arena’da salon atletizm yarışlarını izliyorum. Birçok heyecan verici yarış ve atlet var ama aslında gözüm cumartesi akşamı sahaya çıkacak 20 yaşındaki çiçeği burnunda bir dünya rekortmeninin üzerinde.
Yarış sonrası diğer gazetecilerle beraber atletizmin bu yükselen yıldızının sorulara verdiği akıllı yanıtlara kulak kesiliyorum. Yeni dünya rekoru karşılığında alacağı 30 bin dolarla ne yapacağı soruluyor. Yeni bir otomobil? “Bakacağız” diyor. Bu gencin ne büyük bir yetenek olduğunu hepimiz biliyoruz ama beş yıl sonrasını tahmin etmek güç…
Tokyo’da yine rekor kırdı
Bandı ileri sarıyorum ve 2025’e atlıyorum. Aradan geçen beş buçuk yılda Mondo Duplantis atletizmin belki de bir numaralı yıldızına dönüştü. Onu bir rekor ve para makinesi olarak nitelendirmek mümkün. Japonya’nın başkenti Tokyo’da geçen pazar sona eren Dünya Atletizm Şampiyonası’na da damgasını vurdu. 2020’den bu yana unvanları arasına ikişer Olimpiyat ve dünya şampiyonluğu eklemişti. Son dört yılda kırdığı 11 dünya rekoru daha kırmıştı. Bunlardan birine geçen yıl Paris Olimpiyatları sırasında şahit olan şanslı gazetecilerden biriydim… Mondo, Tokyo’da çok zorlanmadan bir kez daha dünya şampiyonluğuna ulaştı. Rekor mu? Şüpheniz var mıydı? 6,30 metreyi üçüncü hakkında geçti ve kariyerinin 14’üncü dünya rekorunu kırdı.
Bu kadar çok başarı elde edince bunu paraya tahvil etmek daha kolay profesyonel sporda. Ama sırıkla atlamada bir püf noktası var: Birer santim geliştirerek her rekor için ayrı para ödülü almak mümkün. Mesela Mondo, Tokyo’daki altın madalyası için 70 bin dolar ve dünya rekoru için ilave 100 bin dolar para ödülüne hak kazandı. Rekor kırmaya devam ederse devamı da gelecek… Hatta dünya atletizm federasyonu World Athletics’in başkanı Seb Coe “bu çocuk bize pahalıya mal olmaya başladı” diye esprili bir dille yorumladı durumu.
Gerçekten de öyle neredeyse her büyük yarışmada rekor kırıyor. Bunun maddi karşılığını da alıyor. İspanyol Marca gazetesine göre sıradan bir sezonda Mondo’nın bir yıllık para ödülü 500 bin ila 750 bin dolar. Ama bununla sınırlı değil kazançları. Mondo aynı zamanda birçok sponsorla uzun yıllardır işbirliği yapıyor. Mesela 2018’de ilk Avrupa şampiyonluğunu kazandıktan sonra spor markası Puma’yla uzun süreli bir sözleşme imzaladı. İngiliz The Mirror gazetesine göre buradan yıllık 1 milyon dolar kazanıyor. Bir diğer önemli sponsoru da Redbull. Geçen yıllarda iki ayrı belgesel çektiği RedBull’dan da yılda 500 bin dolar kazandığı tahmin ediliyor.
Hepsini toplayınca Mondo’nun yıllık geliri 3 milyon dolar civarına çıkıyor. Futbol, basketbol, F1 gibi spor dallarındaki dev gelirlerle kıyaslandığında düşük görünebilir ama son 25 yılda geri plana düşen atletizmde halen en çok kazanan sporculardan bir olduğu kesin…
Tam bir proje çocuk
Aslında Mondo Duplantis (25) tam bir proje çocuk. Eski sırıkla atlamacı Amerikalı bir babayla eski voleybolcu ve heptatlet İsveçli bir annenin oğlu olan Mondo, ABD’de Lousiana eyaletinin Lafayette şehrinde büyüdü. 2022 yapımı ‘Born to Fly’ belgeselinde de izlediğimiz gibi evlerinin arka bahçesinde babasının monte ettiği sırıkla atlama parkurunda henüz dört yaşında atlayış yapıyordu. Yedi yaşında kendi kategorisinin dünya rekortmeniydi. 15 yaşındayken hayranlarına imza dağıtıyordu. Sırıkla atlamayı hep çok ciddiye aldı.
Olimpiyat şampiyonu olmak hedefini çok küçük yaşta belirlemişti. 17 yaşında dünya gençler rekorunu kırdı. ABD’de yetişmiş olmasına karşın 2018’den itibaren annesinin ülkesi İsveç adına yarışmaya karar verdi ve o yıl ilk kez Avrupa şampiyonu oldu. Bunu 2021’de ilk Olimpiyat ve 2022’de ilk dünya şampiyonluğu takip etti. İlk günden beri teknik koçluğunu babası, fizik kondisyon antrenörlüğünü ve diyetisyenliği ni annesi üstleniyor. 14 dünya rekoru ve 6,30 metreden sonra nihai hedef neresi? Herhalde babasının söylediği gibi 6,40 metre…
Kendi ekonomisini yaratmış bir küresel yıldız
Şevket Furkan ERBAY (Spor yazarı ve Eurosport Atletizm Yorumcusu)
“Şu anda Duplantis’in atletizmi şu anda taşıyan 2-3 yıldızdan biri olduğu görüşüne katılıyorum. Sidney McLaughlin ile birlikte son dönemin gerçekten en büyük yıldızı konumundalar. İkisinin de en önemli özelliği şu: Öngörülebilir olmaları. Onları bir yarışa davet ettiğinizde, bir şampiyonaya getirdiğinizde hiçbir zaman sizi boş geçmiyorlar. Mesela Duplantis’in dünya rekoru kıracağı yarıştan önceki gün belli. Dolayısıyla bu anlamda bir cevher. Tokyo’da 6.30 atladığında da 6.38-6.40’a kadar 8-10 dünya rekorunun daha sırada olduğunu biliyoruz hepimiz.
Önemli olan bunun hangi yarışlara dağılacağı. Bir de iletişimi çok iyi. Dünyanın çok farklı kültürlerinden insanlarla iletişim kurabiliyor. Bu zaten küresel bir yıldız olmanın en önemli özelliklerinden biri olsa gerek. Anglosakson kültüründen geldiği için pazarlama açısından da çok doğru bir tercih. Zaten çocukluğundan beri süper yıldız statüsünde buralara gelmesi için bir proje olarak yetiştirilmiş bir karakter. Bunların hepsi bir araya gelince ortaya kendi ekonomisini yaratmış bir yıldız ortaya çıkıyor.”
source