İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanvekili Nuri Aslan, 26 Mayıs günü belediyelere yönelik yürütülen “yolsuzluk” soruşturması kapsamında düzenlenen dördüncü dalga operasyonu Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’ndan takip ediyordu.
Nuri Aslan savcılık tarafından tutuklamaya sevk edilen kişilere destek vermek için hakimliklerin önüne gitmek istemiş ancak güvenlik görevlileri buna müsaade etmemişti. Güvenlik bariyerinden geçemeyen Aslan, bu duruma tepki göstermiş çıkan kısa süreli gerginlik sosyal medyada paylaşılmıştı.
Nuri Aslan’ın “Benim deli damarımı attırmayın. Yakarım bak ortalığı, istifa ederim” şeklindeki sarf ettiği sözlerin ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İBB Başkanvekili Aslan hakkında “Görevi yaptırmamak için direnme” suçundan soruşturma başlatmıştı. Başkanvekili Nuri Aslan soruşturma kapsamında 24 Eylül günü Özel Suçlar Soruşturma Bürosuna şüpheli sıfatıyla ifade verdi. Aslan, olay günü hukuki süreci takip etmek için adliyede olduğunu belirterek “İyi bir kamu yöneticisinin çalışanlarının uğradığı iddiaları ve hukuki süreci takip etmesi en doğal görevidir. Akşamın o saatine dair kurum çalışanlarımız hakkında bilgi almaya çalışmam bir kamu yöneticisi olarak sorumluluk ve erdem göstergesidir.” diyerek ifadesine başladı.
Aslan, “Adliyede güvenlik görevlileriyle kısa süreli sözlü tartışma yaşanmış olsa da sözlerim hiçbir güvenliğe yönelik değildir. Tamamen kendi durumumu ve yaşadığım zorluğu dile getirmeye yöneliktir. Ne tehdit ne hakaret ne de görevin yapılmasını engelleyecek herhangi bir davranışım olmamıştır.” dedi. Yaşanan hadisenin çalışanlarını ziyaret etme amacı üzerine olduğu, sözlerinin bir suç ve olayla illiyet bağı olmadığını iddia eden Nuri Aslan, “Üzerime atılı ‘Görevi yaptırmamak için direnme’ suçlamasını kesinlikle kabul etmiyorum. Amacım, yalnızca kamu görevimi yerine getirmek ve belediye çalışanlarının yargılama sürecini takip etmekti” şeklinde konuştu.