Yapay zekâ ve sektörel dönüşüm: Savunma sanayi
Yönetim Danışmanı Barış SAZAK
Kurumsal hayatta yapay zekaya (YZ) yönelik hem farkındalık hem de kitlesel yetkinlik, her geçen gün daha da artmakta. YZ, Türkiye’de de artık birçok sektör buluşmasının ana teması. Bu durum da genel bağlamda etkinliklerin içerik kalitesinde gözle görülür bir artışa sebebiyet veriyor kanımca. Şirketlerin bol sloganlı marka gösterilerini içeren etkinlikler artık yerini, YZ ve dijitalleşmedeki elle tutulur uygulamaların tanıtımına bırakmaya başladı. Sektör buluşmaları ve “network” geliştirmeye yıllarını harcamış biri olarak da böyle organizasyonlara katılmak gerçekten keyif veriyor.
Bundan on sene önce “verinin” sahipliği ve toplanması, şirketlerin ana gündemlerinden biriydi. Yıllar içinde veri işleme maliyeti ucuzlayınca, kişiselleştirme çok arttı ve veri işleme tekniklerinin de ilerlemesiyle çok esnek bir yapıya büründü. Hâkim şirketler de yaptıkları yatırımlarla önemli geri dönüşler sağladı. YZ’nin en temelde kullandığı da bu veriler.
Bundan sonraki esas ekonomik değer “Aracı YZ” olarak çevirebileceğimiz “Agentic AI” uygulamalarda olacak. Dil yapıları oturduktan sonra uygun ürünler, doğru uygulamalarla hedef kitlelere hızlıca ulaşılabilir. Pazardaki hâkim oyuncuların akıbeti tam olarak bu noktada değişebilir ve pazar paylarında YZ’nin esas dönüştürücü etkisine tanık olabilirler. Bugün sektörlerin bilinen “ağır abilerinin” yanına yeni girişimler, bir anda oturabilir. Bu bağlamda Türkiye’yi de ilgilendiren sektörlerdeki YZ dönüşümlerine, bundan sonra daha çok ağırlık vermek istiyorum.
Savunma ve havacılık sektöründeki YZ yatırımları teknoloji, finans, sağlık, üretim, perakende gibi sektörlerle karşılaştırıldığında küresel YZ harcamalarının daha küçük bir kısmını oluşturmakta. Ancak son yıllarda küresel ölçekte artan savunma sanayi harcamaları, sıralamaları değiştirebilir. Tırmanan jeopolitik sorunlar ve tehditler, ülke bütçelerinin yapısını da değiştirdi. Artık savunma bütçeleri bazı ülkelerde toplam bütçe harcamasının yüzde 4’ünü geçerken, küresel ölçekte 3 trilyon dolar mertebelerine yaklaştı. Ülkeler için bu harcamalar ticari getiriden ziyade stratejik önemde. Sektörde üretici taraf için ana harcama kalemi ar-ge süreçleri. Bu sebeple son kullanıcıya dönük; finans, sigorta veya e-ticaret gibi sektörlerle YZ harcamaları bazında bir karşılaştırma, kısa vadede manalı sonuçlar vermeyebilir.
ABD ve diğerleri
Öncelikle YZ’nin vadettiği yetilerle, harp ve muharebe kavramları da yeniden tanımlanmak zorunda. Rand Corporation son raporlarında YZ’nin, modern askerî teknolojilerin belirleyici unsurlarından biri hâline gelmesiyle özellikle hız ve hedeflemenin kritik olduğu; stratejik karar alma süreçlerini, gözetleme sistemlerini, otonom platform ve karmaşık sistemlerin yönetimini, kökten değiştireceğini öngörüyor. Ordu ve güvenlik kuvvetleri için YZ, devasa veri kümeleri içindeki anlamlı örüntüleri tespit etme, kritik lojistik ihtiyaçları önden planlama ve ortaya çıkmadan tehditleri belirleme imkânı sağlıyor.
Ayrıca kara, hava, deniz, siber ve uzay kabiliyetlerini birleştiren çok katmanlı harekâtların, koordineli biçimde yürütülmesi, giderek daha fazla YZ’ye bağımlı hale gelmekte. Daha elle tutulur örnekler vermek gerekirse; çoklu sensör verilerin entegrasyonuyla gözetleme, elektronik harp, siber güvenlik, anomali tespitleri, akıllı robotik sürülerin idaresi, ateş gücü eşgüdümü, insansız mayın/engel temizliği, pilotaj kontörlü, hedefe dönük harekât planları üretimi, hava ve füze savunma sistem yönetimi ve tedarik zinciri operasyonlarının birçok aşamasında, sektör YZ uygulamalarını deneyimlemekte.
Savunmada YZ kullanımda liderlik ABD’de. Net bir vizyon, büyük çapta kamu-özel sektör yatırımlarıyla oluşturulan özerk yapılar, bu liderliğin ana sac ayakları. Bu noktada ABD, Microsoft–OpenAI ortaklığında hayata geçirilen süper bilgisayar/veri merkezi STARGATE projesiyle YZ altyapısını güçlendirirken; Defense Advanced Research Projects Agency (DARPA) ile otonom hava muharebesinden sürü taktiklerine, arazi otonomisinden güvenli karar destek araçlarına kadar operasyonel YZ kapasitesini geliştirmeye yönelik, tabloda örnekleri yer alan onlarca büyük projeyi hayata geçirdi.
İkinci sıradaki Çin’in YZ yetkinlikleri; gözetleme, siber güvenlik, karar alma sistemleri ve İHA alanında daha güçlü. Kamu ağırlıklı büyük projelerle yerel gelişimi desteklemekteler. Rusya’nın siber YZ kası kuvvetli. Yeni nesil savaş doktrini ve saha deneyimi ile de bütünleşmiş, İHA ve karar verme kabiliyetleri gelişmiş durumda. Siber güvenlik, silah sistemleri ve savaş alanı idaresi YZ uygulamalarında İsrail, ön plana çıkmakta. Diğer tarafta Hindistan ve BAE başta olmak üzere körfez ülkeleri de bu konuda önemli atılımlar gerçekleştirmekteler.
Türkiye’nin savunma sanayi harcamaları, AB’de ilk beşi zorlamakta. Savunma alanında atılan iddialı adımlar, Türkiye için son yılların en önemli başarı hikâyelerinden biri. Öte yandan kamu politikası bakımından farkındalık, Avrupa’nın önünde diyebiliriz. İhracatıysa bu alanda son beş senede üç misline çıktı. Bugün az maliyetli verimliliği yüksek insansız hava araçlarının çatışmalardaki dönüştürücü etkisi birçok merkez tarafından uzunca süredir ön plana çıkarılıyor. Baykar, STM, TAİ, ASELSAN gibi şirketlerin ihraç ürünleri; görüntü işleme, komuta kontrol analitiği, sensör füzyonu, obje ve duruş tespiti fonksiyonlarında YZ modellerini kullanmaktalar. Buna karşılık, Almanya ve diğer Avrupa ülkeleri savunma sanayindeki dağınık stratejileri, regülasyon ve uygulamadaki zorlukları nedeniyle geride kalma riskiyle karşı karşıya.
Yeni oyuncular ve değişen sektör döngüleri
YZ’nin savaş doktrinini ve ülkelerin savunma stratejilerini dönüştürücü etkisinin yanında, sektör yapısına tesiri de göz ardı edilmemeli. Diğer sektörler için yaptığımız tespit savunma sanayi için de geçerli elbette. Hedefe dönük aracı YZ yatırımlarıyla en azından değer zincirinin belli adımlarında Boeing, General Dynamics, Lockheed Martin, Northrup Grumman, Raytheon gibi şirketlerin tahtı sallanabilir. Son dönemde başarılı ve yenilikçi çözümler üreten şirketler, önemli mesafe kat ettiler. Bu girişimler start-up kültürüyle aylar içinde prototip çıkararak, sahada sürekli yazılım güncellemesiyle de klasik savunma sanayi döngülerini kısaltarak kırmaktalar.
Bu örnekler savunmada üstünlüğün artık yazılım hızı, ölçekleme ve hızlı karar alma döngüsünden geçtiğini gösteriyor. Anduril, Shield AI ve Helsing gibi “yazılım-öncelikli” şirketler, saha geri bildirimleriyle haftalar içinde yeni sürüm çıkartarak sensör füzyonunu ve otonomiyi hızlı biçimde geliştiriyor. Bu sayede komutanın gördüğü resim sürekli güncelleniyor, karar döngüsü kısalıyor ve sahadaki operasyonel esneklik artıyor. Diğer yandan Calidus, Baykar ve STM gibi şirketler az maliyetli, modüler tasarımları “ucuz-çok adetli” trendini yakalamakta. Böylelikle birden çok platformu daha hızlı sahaya sürerek, bakım-işletim yükünün hafifletilmesi ve yerelleştirme/offset seçenekleriyle de tedarik riskinin düşürülmesi mümkün oluyor. “Komuta-kontrol” ve “veri üstünlüğü” odaklı çözümler de farklı kaynaklardan gelen veriyi tek şemsiye altında toplayıp, doğru bilgiyi doğru anda karar vericiye ulaştırıyor.
Kısa zamanda bu inovatif yapıların iş hacimlerinin ve değerlemelerinin de katlanarak büyümesi beklenmekte. Sektörün YZ kolunun 2028 itibariyle yıllık 40 milyar dolar pazar büyüklüğüne ulaşması, hâkim oyuncuların ve kurumsal yapıların tahtı sallayabilir.
Hafta sonu yazısında insan ruhuna daha iyi gelen konu ve sektörleri YZ kapsamında ele almak isterdim. Rengini, kokusunu çok sevdiğim yaseminlerin solması, sıcak günlerin artık bitmek üzere olduğunu gösterirken; diğer tarafta genel jeopolitik gelişmeler ve tırmanan bölgesel gerilim, ateşi yükseltmekte. Bu da savunma sektörünün, her geçen gün kamu ve özel sektör politikalarındaki ağırlığını arttırmakta. Ben yine de son yasemin kokularını içime çekip, bir sonraki yaza kadar ihtiyatlı iyimserliğimi korumak niyetindeyim.
source