Lazerle patlattılar: 85 milyon yıllık 'atomik saat' açığa çıktı

Araştırmacılar, yumurta kabuğunun küçük bir kısmını mikro-lazerle buharlaştırarak içinde hapsolmuş uranyum atomlarını serbest bıraktı. Uranyum, zamanla kurşuna dönüşen radyoaktif bir element olduğu için bu dönüşüm oranı incelenerek yaş tayini yapılabiliyor. Bu teknik, bilim dünyasında U-Pb tarihlendirme yöntemi olarak biliniyor ve adeta fosilin içindeki “atomik saati” okumaya olanak tanıyor.

Daha önceki çalışmalarda, dinozor yumurtalarının çevresindeki volkanik kayaçlar, kül tabakaları ya da zirkon gibi mineraller tarihlendiriliyordu. Ancak bu dolaylı yöntemler, yumurtanın bırakılmasından çok önce ya da sonra oluşmuş materyalleri baz aldığı için belirsizlik içeriyordu. Ayrıca bu yöntemler için yeterli radyoaktif elementin bulunması da şarttı.

Bu çalışma, Çin’in ortasında yer alan Qinglongshan bölgesinde bulunan bir yumurta grubunu temel aldı. Bu bölge, 3.000’den fazla büyük oranda korunmuş dinozor yumurtasına ev sahipliği yapıyor ve bu zenginlik sayesinde adeta dev bir dinozor yumurtası müzesine dönüşmüş durumda. Farklı kayaçlar içinde bulunan, çeşitli kabuk yapıları ve yuvalama biçimleri gösteren bu yumurtalar, bilim insanlarına eşsiz bir araştırma fırsatı sunuyor.

Çoğu yumurtanın henüz gizemini koruyan Placoolithus tumiaolingensis adlı bir türe ait olduğu düşünülüyor. Ancak, lazerle tarihlendirilen örneklerin tam olarak hangi türe ait olduğu kesin değil.

Qinglongshan’daki bu yumurtalar yalnızca türleri değil, aynı zamanda dönemin iklim değişiklikleri hakkında da bilgi veriyor. Üst Kretase döneminde artan volkanik aktiviteler, okyanuslardaki oksijen azalışı ve genel küresel soğuma yaşandığı biliniyor. Bu iklimsel değişimlerin, bazı dinozor türlerinin yumurtlama alışkanlıklarını değiştirmiş olabileceği düşünülüyor. Bölgedeki yumurtaların kabuklarının gözenekli yapısı, bu soğumaya karşı bir adaptasyon olabilir mi sorusunu da gündeme getiriyor.

Hubei Jeobilimleri Enstitüsü’nden paleontolog Bi Zhao, bu yöntemin yalnızca dinozorların evrim ve yok oluş süreçlerini değil, aynı zamanda o dönem yaşanan çevresel değişimleri de ortaya çıkarabileceğini belirtiyor. 


source