Trump'ın Gazze planı hangi engellerle karşı karşıya? - Ötüken Haber
DOLAR

41,5941

0,23%
EURO

48,8190

0,44%
ALTIN(gr)

5.207,32

-0,24%
BİST 100

10959.25

-0,24%
Trump'ın Gazze planı hangi engellerle karşı karşıya?

Trump'ın Gazze planı hangi engellerle karşı karşıya?

ABONE OL
Eylül 30, 2025 13:12
Trump'ın Gazze planı hangi engellerle karşı karşıya?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

ABD Başkanı Donald Trump, Gazze’deki savaşı sona erdirmeye yönelik planının potansiyel olarak uygarlık tarihinin en büyük günlerinden biri olduğunu ve “Orta Doğu’ya ebedi barış” getirebileceğini söyledi.

Ancak Trump’ın 29 Eylül Pazartesi günü Beyaz Saray’da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir araya geldiği sırada açıkladığı 20 maddelik teklif, önemli bir diplomatik adım.

BBC Washington Muhabiri Tom Bateman, Trump’ın Gazze planının hangi engellerle karşı karşıya kalabileceğini analiz etti.

Plan, Gazze’de savaş sonrasına ilişkin, Trump yönetiminin tutumunda bir değişiklik anlamına geliyor. Beyaz Saray’ın bir anlaşmayı kabul etmesi için Netanyahu’ya bu yıl uyguladığı baskıdan daha fazlasını da içeriyor.

Önümüzdeki haftalarda bu planın gerçekleşip gerçekleşmeyeceği, hem Netanyahu hem de Hamas liderliğinin savaşı artık sona erdirmenin, devam ettirmekten daha büyük kazançlar sağlayacağını düşünüp düşünmemelerine bağlı olacak.

Hamas’ın bu öneriye vereceği yanıt henüz net değil.

Bir Hamas yetkilisinden BBC’ye karamsar bir değerlendirme geldi.

Bu yetkili, planın duyurusundan önce, maddelerin Filistinlilerin çıkarlarını korumada büyük ölçüde yetersiz olduğunu ve İsrail’in Gazze’den çekilmesini garanti etmeyen herhangi bir planı kabul etmeyeceklerini söylemişti.

“Trump’ın ilkelerini kabul etmek tek başına savaşı bitirmekle aynı şey değil”

Hükümetindeki aşırı sağ kanattaki bir siyasi lider, plandaki bazı maddeleri şimdiden reddetmiş olsa da, Netanyahu Trump’ın 20 ilkesini kabul ettiğini duyurdu.

Ancak Trump’ın ilkelerini kabul etmek tek başına savaşı bitirmekle aynı şey değil.

Kendisi bu ithamı reddetse de muhalifleri, Netanyahu’nun siyasi bekasını tehlikeye atacak bir anlaşmayı bozabileceğini söylüyor.

Bu anlamda teklif, Trump’ın açıkça istediği ilerlemeyi sağlamak için yeterli olmayabilir. Hem İsrail hem de Hamas’ın siyasi seçmenleri için hala bir anlaşmaya varmalarını engelleyebilecek önemli engeller içeriyor.

Ayrıca plan, her iki tarafın da kabul etmiş gibi görünüp daha sonraki müzakereleri sabote etmek için kullanabileceği ve başarısızlık için diğer tarafı suçlayabileceği kadar belirsizlik içeriyor.

Bu durum aylardır devam eden müzakerelerin bir parçası. Bu gerçekleşirse, Trump yönetiminin İsrail’in yanında duracağı açık.

Trump, pazartesi günü Netanyahu’ya Hamas’ın öneriyi kabul etmemesi halinde “yapman gerekeni yapman için Amerika’nın tam desteğine sahip olacağını” söyleyerek bu desteği de açıkça ifade etti.

Her ne kadar Trump bunu bir anlaşma olarak sunmuş olsa da, aslında bu, daha sonraki müzakereler için bir çerçeve ya da kendi ifadesiyle bir dizi “ilke.”

Savaşı sona erdirmek için üzerinde anlaşmaya varılması gereken türden ayrıntılı bir plandan çok uzak.

Bu daha çok selefi Joe Biden’ın Mayıs 2024’te savaşı sona erdirmek için aşamalı bir ateşkes ve anlaşma sağlamaya çalışmak üzere açıkladığı “çerçeveye” benziyor. O planda da İsrail ve Hamas’ın ateşkes, rehine ve esir değişimi için sekiz aylık bir süre öngörülüyordu.

Trump “tümü bir arada” bir barış anlaşması istiyor.

Ancak bunun için İsrail’in geri çekilme hatlarının, rehinelerin serbest bırakılmasıyla ilgili ayrıntıların, hangi Filistinli mahkumların serbest bırakılacağının ve savaş sonrası yönetime ilişkin özel koşullar ile diğer pek çok konunun açıklığa kavuşması gerekiyor.

Bunların hiçbiri 20 maddelik planda ayrıntılı olarak yer almıyor ve hepsi de bir barış anlaşmasını raydan çıkarma potansiyeline sahip.

Söz konusu çerçeve, temmuz ayındaki Suudi-Fransız planında yararlanıyor.

Aynı şekilde, Gazze’nin yönetimini geçici olarak denetleyecek olan Trump başkanlığındaki “Barış Kurulu”nda yer alacağı açıklanan eski İngiltere Başbakanı Tony Blair’in yakın zamanda yaptığı çalışmalardan da başlıklar yer alıyor.

Anlaşma, Trump’ın elçisi Steve Witkoff ve damadı Jared Kushner tarafından İsrail, Avrupa ve Arap ülkeleri ile arabulucu ülkeler, Katar ve Mısır’a danışıldıktan sonra hazırlandı.

Plan, çatışmaların durdurulması, İsrail güçlerinin sınırlı bir şekilde geri çekilmesi ve Hamas’ın kalan tüm rehineleri serbest bırakmasının ardından İsrail tarafından tutulan yüzlerce Filistinli mahkumun serbest bırakılması çağrısında bulunuyor.

Ardından Gazze’de günlük hizmetleri yürütecek, Mısır’da yerleşik “Barış Kurulu” tarafından denetlenecek yerel, teknokratlardan oluşacak bir yönetim kurulmasını öngörüyor.

Plana göre, “barış içinde bir arada yaşamayı taahhüt eden” ve silahlarını bırakan Hamas üyelerine af çıkarılacak, diğerleri ise sürgüne gönderilecek.

ABD ve Arap ülkeleri tarafından oluşturulacak uluslararası bir “istikrar” gücü Gazze’de güvenliği devralacak ve Filistinli silahlı grupların askerden arındırılmasını sağlayacak.

Planda Filistin devletinden oldukça muğlak ifadelerle bahsediliyor.

Plan, Ramallah (Batı Şeria) merkezli Filistin Yönetimi’nin reforme edilmesi halinde “Filistinlilerin kendi kaderlerini tayin etmelerine ve devlet kurmalarına giden inandırıcı bir yol için nihayet koşulların oluşabileceğini” savunuyor.

Arap ülkeleri Trump’ın önerilerini kendileri için önemli bir atılım olarak görüyor. Zira Şubat ayında Gazze’de Filistinlilerin zorla yerlerinden edilmesini öngören “Riviera” planını bertaraf etmişlerdi.

Ayrıca, herhangi bir taahhüt olmasa bile, en azından Filistin devletinden bahsediliyor.

ABD planında “İsrail Gazze’yi işgal ya da ilhak etmeyecek” deniyor ancak işgal altındaki Batı Şeria için benzer bir taahhütte bulunulmuyor.

Her ne kadar planda İsrail’in Gazze’nin “güvenlik çemberinde” güçlerini bulundurmaya devam edeceğini söyleyen başka bir satırla çelişse de bu Arap ülkeleri için hayati bir madde.

İsrail tarafında ise Netanyahu tüm çerçevenin savaşı sona erdirme hedefleriyle uyumlu olduğunu söylüyor. Yani Hamas’ın silahsızlandırıldığını, Gazze’nin askerden arındırıldığını ve gelecekte bir Filistin devletinin kurulmadığını görmek.

Ancak silahsızlanma ve Filistin devletine ilişkin maddelerin hükümetinin bazı kesimleri tarafından kabul edilip edilmeyeceği ya da bu baskıyı kullanarak maddelere ekleme ya da “düzeltme” yapıp yapmayacağı henüz belli değil.

Artık pek çok şey Hamas’ın vereceği yanıta bağlı.

BBC muhabiri Bateman’ın gazeteci meslektaşı Rushdi Abu Alouf’un daha önce yazdığı gibi bu Hamas’ın önerileri kabul eder görünürken aynı zamanda açıklama istediği bir başka “Evet, ama” anı olabilir.

Dolayısıyla Beyaz Saray için de savaşı sona erdirmeye yönelik önceki “çerçeve” ve “ilkelerin” yazarları için olduğu gibi aynı tehlike devreye giriyor.

Bir başka önemli gelişme de, ortak açıklamalarından dakikalar önce, Trump’ın Netanyahu’nun Katar’dan özür dilemesini sağlamasıydı.

Katar, İsrail’in eylül ayı başlarında Doha’daki Hamas lider kadrosunu hedef alan hava saldırısı nedeniyle özür talep etmişti. Bu da Katar’ın İsrail ve Hamas arasında arabulucu olarak yeniden devreye girebileceği anlamına geliyor.

Trump ve Netanyahu’nun görüşmesinden önceki saatlerde İsrail bombardımanı ve hava saldırıları, İsrail ordusunun üçüncü bir zırhlı tümen konuşlandırdığı Gazze’de yoğunlaştı.

İsrail’in genişleyen saldırıları Hamas’ı baskı altına almak için kendi ilan ettiği planın bir parçasıydı ancak siviller için daha fazla yıkıma neden oldu.

Birçok ülke İsrail’in eylemlerini kınadı. Bu arada Hamas’ın Gazze’deki komutanı İzeddin El Haddad, bir Hamas saha komutanının BBC’ye yaptığı açıklamaya göre yaklaşık beş bin savaşçının katılacağı “nihai belirleyici savaşa” hazırlanıyor.

Fransa ve Suudi Arabistan’ın başını çektiği Avrupa ve Arap ülkeleri, İsrail’in sahadaki tutumundan dehşete düşerek yaz aylarını diplomatik yolu yeniden canlandırmaya çalışarak geçirdi.

Bu durum, Netanyahu’nun Gazze’de savaş suçu işlediği iddiasıyla Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) tarafından hakkında çıkarılan tutuklama emri nedeniyle İsrail’in uluslararası yalnızlığını daha da artırdı.

Avrupalılar, her iki taraftaki aşırı uçların güçlenmesiyle kontrolden çıkan bir çatışma gördüler ve İsrailliler ve Filistinliler için arzu ettikleri uzun vadeli ortak gelecek olan iki devletli bir çözüm için kalan ılımlılara başvurabileceklerine inandılar.

Bu planda açıkça yer almasa da Trump’ı Gazze için ılımlı bir öneriyle ikna etmenin kilit önemde olduğunu düşünüyorlar.

ABD’nin oluşturduğu çerçevenin ivmeyi tekrar müzakereye kaydırması bekleniyor. Ancak bu çerçeveyi Trump’ın söylediği gibi savaşın tamamen sona erdirilmesine yakın bir hale getirmek için muhtemelen haftalar ya da daha uzun sürecek özenli bir çalışma gerekecek.

source

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r