Gazze’ye Vicdan Yolculuğu İsrail Zulmüne Rağmen Onurla Tamamlandı

"Sumud Filosu Kahramanları Yurda Döndü:

Gazze ablukasını delmek ve insanlık vicdanını temsil etmek için yola çıkan Sumud Filosu’nda yer alan Türk aktivistler, terör devleti İsrail tarafından günlerce alıkonulmalarının ardından yurda döndü.

Uluslararası hukukun çiğnendiği, insani yardım misyonunun hedef alındığı bu süreçte Türk aktivistlerin onurlu duruşu dünya kamuoyunda yankı uyandırdı.

Gazze’ye insani yardım götürmek, ablukanın kaldırılması için uluslararası farkındalık oluşturmak amacıyla yola çıkan Sumud Filosu, Akdeniz açıklarında terör devleti İsrail donanması tarafından uluslararası sularda hukuksuz şekilde durduruldu. Gemide bulunan aralarında Türk vatandaşlarının da yer aldığı uluslararası insan hakları aktivistleri, günlerce süren sorgu ve gözaltı sürecinin ardından nihayet Türkiye’ye döndü.

Vicdanın Gemisi: Sumud Farkı

“Sumud” kelimesi Arapçada “direniş” ve “kararlılık” anlamına geliyor. Bu anlam, filonun misyonuna da birebir yansımıştı. Türkiye’den, Avrupa’dan ve Ortadoğu’dan yola çıkan insan hakları savunucuları, İsrail’in Gazze’ye uyguladığı yıllardır süren insanlık dışı ablukaya karşı vicdani bir duruş sergilemek için denize açılmıştı. Ancak bu insani görev, yine İsrail’in silah zoruyla bastırma politikalarına sahne oldu.

Uluslararası Hukukun İhlali

Geminin durdurulması, uluslararası hukuk açısından açık bir ihlal olarak değerlendiriliyor. Uluslararası sularda seyreden bir insani yardım filosuna müdahale edilmesi, Birleşmiş Milletler deniz hukuku anlaşmalarına aykırı. İsrail’in aktivistleri rehin alması ve diplomatik baskılara rağmen serbest bırakmamakta ısrarcı davranması, dünya genelinde tepkilere yol açtı.

Türk Aktivistlerden Onurlu Duruş

Filoda yer alan Türk aktivistler, Türkiye’ye dönüşlerinde “Biz bir suç işlemedik, insanlığın onurunu taşımaya gittik.” diyerek açıklamada bulundular. Aktivistler, İsrail güçlerinin müdahale anında gemiye baskın yaparak herkesi zorla alıkoyduğunu, iletişim kanallarını kestiğini ve insanlık dışı muamelelere maruz bıraktıklarını anlattılar.

Bir Türk aktivist, yaşadıklarını şu sözlerle özetledi:

“Bizi korkutacaklarını sandılar ama biz oraya bir inançla gittik. Gazze halkının sesini dünyaya duyurmak için. İsrail bizi rehin aldı ama fikrimizi, vicdanımızı, direncimizi rehin alamadı.

Türkiye’nin Diplomatik Hamlesi

Türk Dışişleri Bakanlığı, olayın ardından diplomatik kanalları hızla devreye sokarak vatandaşlarının güvenli biçimde yurda dönmesi için yoğun çaba sarf etti. Türkiye’nin sert diplomatik tepkisi, hem uluslararası kamuoyunda hem de bölgesel diplomasi çevrelerinde yankı buldu.Bakanlık yetkilileri, “Türk vatandaşlarına yönelik bu saldırgan tutumu asla kabul etmiyoruz. İsrail uluslararası hukuk önünde hesap vermelidir.” açıklamasında bulundu.

Gazze İçin Dayanışma Sürüyor

Sumud Filosu’nun engellenmesi, dünya genelinde pek çok sivil toplum kuruluşunun ve vicdan sahibi bireylerin tepkisini topladı. Türkiye’de ise hem hükümet hem de muhalefet cephesinden, insani yardım misyonuna destek açıklamaları yapıldı.

MHP ve çeşitli milliyetçi kuruluşlar, bu girişimin Türk milletinin tarihsel adalet ve mazlumdan yana duruşunun bir yansıması olduğunu belirtti.

“Bir Gemiden Fazlasıydı”Sumud Filosu, yalnızca bir deniz yolculuğu değil; insanlık onurunun yeniden hatırlatılması, Gazze halkının yalnız olmadığı mesajının dünyaya duyurulmasıydı.

Türk aktivistlerin kararlı tutumu, İsrail’in baskı politikalarına rağmen

“vicdanın sınır tanımayacağını” bir kez daha gösterdi.

Zulme Karşı İnsanlık İradesi

Bugün Türkiye’ye dönen Sumud kahramanları, bir geminin ötesinde bir fikir taşıdı:

Direnen insanlık.İsrail’in rehin aldığı, susturmaya çalıştığı o sesler artık sadece

Türkiye’de değil, tüm dünyada yankılanıyor:

“Gazze için adalet, insanlık için direniş.”