Karahantepe’de 12 Bin Yıllık İnsan Yüzü Betimli Taş Bulundu

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Karahantepe’de yürütülen son kazılarda bugüne kadar görülmemiş bir keşfin yapıldığını açıkladı. Bakan Ersoy’un verdiği bilgilere göre, bölgede yapılan arkeolojik çalışmalarda ilk kez insan yüzü işlenmiş T biçimli bir dikili taş gün yüzüne çıkarıldı.

12 Bin Yıl Öncesinden Günümüze Uzanıyor

Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde yürütülen Taş Tepeler Projesi kapsamında bu yıl 10 farklı noktada sürdürülen kazılar, tarih öncesi döneme dair yeni bulgular ortaya koyuyor. Bu alanlardan biri olan Karahantepe’deki son keşif, Neolitik Çağ insanının sanat ve sembol anlayışına ışık tutuyor.

Göbeklitepe ve çevresinde bulunan dikili taşların üzerindeki el ve kol kabartmaları, uzun süredir bu yapıların insan figürünü temsil ettiğine dair düşünceleri güçlendiriyordu. Ancak Karahantepe’de ortaya çıkarılan bu yeni taş, ilk kez doğrudan insan yüzü betimlemesi içermesiyle bilim dünyasında büyük yankı uyandırdı.

Neolitik Dönemin Düşünce Gücüne Tanıklık

T biçimli taşın üst kısmında yer alan yüz kabartmasında; belirgin hatlar, derin göz çukurları ve kısa burun yapısı dikkat çekiyor. Bu üslup, daha önce Karahantepe’de bulunan insan heykelleriyle de benzerlik gösteriyor. Söz konusu bulgu, o dönemin insanlarının yalnızca taş işçiliğindeki ustalığını değil, aynı zamanda kendini ifade etme becerisi ve soyut düşünme gücünü de gözler önüne seriyor.

İnsanlığın Köklerine Açılan Pencere

Uzmanlara göre, T biçimli taşlar uzun süredir yalnızca mimari bir unsur değil, aynı zamanda sembolik anlamlar taşıyan kült objeleri olarak değerlendiriliyordu. Yeni keşif ise, bu taşların artık sadece insanı temsil etmediğini, ilk kez insanın kendi yüzünü betimleme çabası olarak görülmesi gerektiğini ortaya koydu.

Taş Tepeler Projesi, yaklaşık 12 bin yıl öncesine uzanan yerleşim izlerini ve dönemin inanç dünyasındaki değişimleri belgeleyen en geniş kapsamlı arkeolojik projelerden biri olmayı sürdürüyor. Bu çalışmalar sayesinde, Anadolu’nun güneydoğusu insanlık tarihinin en eski medeniyet sahnelerinden biri olarak yeniden tanımlanıyor.

Haber: Sıla ŞENTEKİN