0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Wall Street Journal: Çin’in Tayvan Stratejisi – Enerji Ablukası 11 Günle Sınırlı

Çin’in Tayvan çevresinde son haftalarda gerçekleştirdiği geniş kapsamlı askeri tatbikatlar, Pekin’in adayı doğrudan işgal etmek yerine enerji ve lojistik üzerinden baskı altına alma planını gözler önüne serdi. Wall Street Journal’in haberine göre, Çin’in stratejisi “abluka” şeklinde uygulanacak ve Tayvan’ın en hassas noktası olan enerjiye odaklanacak.

Tayvan’ın enerjisinin yüzde 97’si deniz yoluyla ithal ediliyor ve elektriğin yarısı sıvılaştırılmış doğalgazdan (LNG) sağlanıyor. Uzmanlar, olası bir kuşatma durumunda adanın birkaç gün içinde doğalgaz rezervlerini tüketebileceğini belirtiyor.

Tayvan yönetimi, enerji güvenliğini artırmak için depolama kapasitesini yükseltmeye ve enerji üretim kaynaklarını çeşitlendirmeye çalışıyor. Kapalı durumda olan nükleer santrallerin yeniden devreye alınması da gündemde olsa, uzun vadeli enerji bağımsızlığı hedefleniyor. ABD de Çin’in olası müdahalesine karşı Tayvan’ın enerji güvenliğini güçlendirmeye yönelik adımlar atıyor.

ABD Kongresi’nde Cumhuriyetçi Senatör Pete Ricketts ve Demokrat Senatör Chris Coons, Tayvan’a güvenli Amerikan LNG tedarikini garanti altına alacak bir yasa tasarısı sundu. Tasarı, Çin tehdidi altındaki deniz taşımacılığı için ABD sigorta kurumlarının devreye girmesini de öngörüyor. Simülasyonlara göre, Tayvan bir ablukada 11 gün içinde doğalgazsız kalabilir.

Uzmanlar, Çin’in doğrudan işgale başvurmadan gemi trafiğini “karantina” ya da “denetim” gibi gerekçelerle yavaşlatmasının ABD’nin tepki vermesini zorlaştırabileceğini belirtiyor. Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi (CSIS) analizleri, Tayvan’ın kısa süreli abluka senaryosunda sınırlı direniş gösterebileceğini, uzun vadede ise ABD müdahalesine ihtiyaç duyacağını ortaya koyuyor.

Tayvan’ın enerji rezervleri kritik seviyelerde. LNG stokları iki haftadan kısa sürede tükenebilirken, kömür rezervleri yaklaşık bir hafta dayanabiliyor. Enerji kısıtlamaları sanayi üretimini, özellikle yarı iletken üretimini, ciddi biçimde etkileyebilir. Gıda tedariki de uzun süreli abluka durumunda sınırlanacak ve çeşitlilik düşecek.

Tayvan’ın 1980’lerden itibaren nükleer enerjiye dayalı üretimi, halk hareketleri nedeniyle tamamen durdurulmuştu. Geçtiğimiz aylarda yapılan referandum, santrallerin yeniden açılmasını çoğunlukla desteklese de düşük katılım nedeniyle geçersiz sayıldı. Cumhurbaşkanı Lai Ching-te, enerji güvenliğinin yeniden değerlendirileceğini duyurdu.

Mevcut durumda yenilenebilir enerji toplam üretimin sadece yüzde 12’sini karşılıyor; hedef ise 2050’ye kadar bu oranı yüzde 70’e yükseltmek. Tayvan, LNG ihtiyacının yüzde 30’unu Katar’dan sağlarken, ABD’den doğalgaz ithalatını artırmayı planlıyor. Alaska’dan yapılacak LNG alımı ve ilgili altyapı yatırımları, adanın enerji güvenliğinde kritik rol oynayacak.

Uzmanlar, Tayvan’ın enerji güvenliğini ABD’ye bağlamanın Çin’in olası saldırganlığını caydırabileceğini belirtiyor. Japonya ve Güney Kore’nin de Amerikan LNG kaynaklarına yönelmesi bölgesel güvenliği güçlendirebilir. ABD Donanması ise Tayvan ölçeğinde bir deniz abluka operasyonunu onlarca yıldır uygulamadı. Senatör Ricketts, “Tayvan’ı savunmanın en iyi yolu, Pekin’in kazanamayacağına inanmasını sağlamaktır” ifadelerini kullandı.

Editör: Oğuzhan GÜRHAN