Bakan Şimşek’ten “Tek hane” Vurgusu

Hazine ve Maliye Bakanı, Washington'daki kritik toplantılarda ekonomi programının sonuçlarını değerlendirdi: "Dezenflasyon süreci yolunda ilerliyor, mali disiplini 2028'e kadar sürdüreceğiz."

WASHINGTON (DHA) – Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, G20, IMF ve Dünya Bankası toplantıları için bulunduğu Washington’da, Türkiye ekonomisine dair iyimser mesajlar verdi. Uluslararası Finans Enstitüsü’nün (IIF) Yıllık Üye Toplantısı’nda konuşan Şimşek, uygulanan rasyonel politikaların makro istikrarı güçlendirdiğini belirterek, enflasyonla mücadelede nihai hedefin tarihini duyurdu.

2026’DA TEK HANEYİ GÖRECEĞİZ

Bakan Şimşek, dezenflasyon sürecinin beklentiler doğrultusunda ilerlediğini kaydederek, enflasyonda hedeflenen tek haneli seviyelere ulaşma tarihini açıkladı:

“Gelecek yılı (2025) yüzde 10’ların üzerinde, sonraki yılı (2026) ise tek haneli rakamlarda tamamlamayı umuyoruz.

Şimşek, para politikasının sıkı, maliye politikasının ise daha sıkı olduğunu vurgulayarak, bu geniş çerçeveli disiplinin enflasyon beklentilerini de iyileştirdiğini dile getirdi. Bu yılki tarımsal şokların enflasyon üzerindeki etkisine rağmen, temel politikaların hedeflere ulaşmayı sağlayacağına olan inancını koruduğunu belirtti.

MALİ KONSOLİDASYON 2028'E KADAR SÜRECEK

Ekonomi programının mali disiplin tarafındaki başarısına dikkat çeken Şimşek, büyük deprem harcamalarına rağmen bütçe açığının GSYH’ye oranının yüzde 3,5 civarına gerilediğini söyledi. Türkiye’nin borçluluk oranının gelişmekte olan ülkeler ortalamasının oldukça altında olduğunu belirterek, mali konsolidasyonun devam edeceğini vurguladı:

“Mali konsolidasyonun itici gücü, Merkez Bankasına enflasyonu düşürmesi için yardımcı olmak. Bu çok önemli ve bunu 2028 yılına kadar sürdüreceğiz.

DIŞ DENGE İYİLEŞTİ, BÜYÜME DİRENÇLİ

Dış dengede de önemli iyileşmeler kaydedildiğini ifade eden Bakan, cari açığın makul seviyelerde tutulacağını ve yapısal dönüşümle birlikte sürdürülebilir yüksek büyüme patikasına geri dönüleceğini öngördü. Şimşek, küresel şoklara rağmen büyümenin dirençli kalmasının, uygulanan programın başarısı için alan yarattığının altını çizdi.

Son olarak, programın uygulandıkça makro ve finansal istikrarın güçleneceğini ve bundan vatandaşlar, şirketler dahil herkesin fayda göreceğini belirterek, Türkiye’nin bölgesel barışın artmasıyla yeniden inşa süreçlerinde önemli roller üstlenebileceği potansiyeline dikkat çekti.

Editör: Oğuzhan GÜRHAN