Zirvede Yalnızlık: Bir Kralın Tanrı Kompleksi - Ötüken Haber
Zirvede Yalnızlık: Bir Kralın Tanrı Kompleksi

Zirvede Yalnızlık: Bir Kralın Tanrı Kompleksi

ABONE OL
Ekim 18, 2025 18:26
Zirvede Yalnızlık: Bir Kralın Tanrı Kompleksi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Adıyaman’daki Nemrut Dağı’nın zirvesine tırmandığınızda

sizi sessizliğe gömülmüş dev taş başlar karşılar.

Güneş doğarken tanrıların taşlaşmış yüzleri kızıl bir ışığa bürünür;

onların arasında bir kral, Antiochos, hâlâ oturmaktadır.

O yalnızca bir hükümdar değil, aynı zamanda kendi döneminde

bir “tanrı kompleksi”nin canlı örneğidir.

Kommagene Kralı I. Antiochos (MÖ 69–34), kendisini ölümlülerin üstünde, tanrıların sofrasında bir figür olarak görmek istedi. Bu yüzden Nemrut’un zirvesine anıtsal bir tümülüs ve çevresine dev heykeller diktirdi. Heykellerde Zeus’la, Mithras’la, Apollon’la yan yana oturdu, hatta rölyeflerde onların ellerini sıktı.

Bu sahneler sadece dini bir anlatı değil, aynı zamanda psikolojik bir yansıma: İnsan zihninin “ben ölümsüzüm” deme arzusunun taşlaşmış hali. Psikolojide bu tutkuya tanrı kompleksi denir; bireyin kendisini üstün, yanılmaz, sorgulanamaz görmesi.

Antiochos’un Nemrut’u işte böyle bir ruh halinin anıtıdır.

Zirveye çıkmak kolay değildir: sert rüzgâr, dağlık arazi, nefes kesen yükseklik…

Belki de bu yolculuğun kendisi kralın hırsını simgeler. İnsanın kendini tanrılara kanıtlamak için katlandığı yorgunluk, yalnızlık ve mücadele.

Antiochos, kendi bedenini toprağa bırakırken bile zirvede olmayı seçti; ölümlülerin arasında değil, tanrıların göğe en yakın mekânında. Ancak ironik olan şudur ki, tanrılarla yan yana olma arzusuyla çıktığı bu zirvede, aslında yalnız kaldı.

Arkeologlar Nemrut’u Helenistik ve Pers geleneklerinin birleştiği bir kültür sentezi olarak değerlendirir. Psikologlar ise aynı mekânda insana özgü bir açmazı görür: Gücün ve ölümsüzlük arzusunun, sınır tanımayan bir ego ile birleşmesi. Modern dünyada teknoloji devlerinin, politik liderlerin ya da sosyal medya figürlerinin “tanrı kompleksi” ile sergiledikleri kibir ve büyüklük sanrısı, binlerce yıl önce Nemrut’ta taşlara kazınmıştı.

Bugün zirveye çıkan herkes aynı soruyla karşılaşır: Tanrılarla yan yana oturma hayali, insanın gücünü mü gösterir, yoksa kırılganlığını mı?

Antiochos’un heykelleri sessizdir, ama cevabı kendi sessizliklerinde saklar: Tanrılarla yarışan insan, en sonunda yalnızca kendi yalnızlığıyla baş başa kalır.

En az 10 karakter gerekli

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.