Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ülke TV’de katıldığı canlı yayında, Gazze meselesi, garantörlük rolü, Suriye gelişmeleri ve bölgesel diplomasi üzerine kapsamlı değerlendirmelerde bulundu.
Mısır’da yapılan Gazze zirvesine dair “tarihi mutabakat” vurgusuyla başlayan konuşması, Türkiye’nin dış politik stratejisinin hem sembolik hem de fiili unsurlarını açığa çıkardı.
Bakan Fidan, Mısır’daki Gazze konulu zirvede imzalanan mutabakatı “tarihî” olarak nitelendirdi.
“Hem Gazze, hem bölge, hem de Cumhurbaşkanımızın küresel liderlik rolünün tekrar ortaya konması için fevkalade önemliydi.”
Bu söz, hem Türkiye’nin diplomatik girişimlerini bir kazanım olarak sunma niyetini gösteriyor, hem de mutabakatın bölge dengelerinde bir referans noktası hâline gelmesini amaçlıyor.
Fidan ayrıca, mutabakatın ardından “her şeyin yeni başladığını” söyleyerek, sürecin sadece başlangıç aşamasında olduğunu vurguladı.
Bakan Fidan, uzun vadeli perspektifinden hareketle, kalıcı çözüm olmazsa çatışmanın yeniden hortlayabileceği uyarısında bulundu:
“Bugün bu savaşı durdurabiliriz, bu soykırımı durdurabiliriz ama bir müddet sonra 5-6 sene sonra yine bu savaşı göreceğiz.”
Bu yaklaşım, Türkiye’nin yalnızca aktif diplomatik müdahale ile değil, stratejik süreklilik anlayışıyla da sürece dahil olmayı planladığını gösteriyor.
Belki de konuşmanın en dikkat çekici kısmı, Türkiye’nin garantörlük rolüne ilişkin ifadesiydi.
Fidan, garantörlük kavramına dair belirsizlikleri kabul ederek, yapılandırılmış bir garantörlük sisteminin henüz tanımlanmadığını söyledi.
Yine de, şu çarpıcı deklarasyonu yaptı:
“İki devletli çözüm hayata geçerse, biz fiili garantör olma sorumluluğunu almaya hazırız.”
Bu ifade, Türkiye’nin çatışma sonrası dönemde aktif rol oynamaya ve garantör statüsü üstlenmeye niyetli olduğunu net şekilde ortaya koyuyor.
Fidan, İsrail’in yıllarca örmeye çalıştığı savunma yapısına ilişkin “illüzyon” iddiasına da karşı çıktı:
“İsrail’in illüzyonu deşifre oldu.”
Bu, Türkiye’nin eleştirisini yalnızca çatışma özelinde değil, tarihsel söylem ve güç projeksiyonlarına taşımayı amaçladığını gösteriyor.
Ayrıca Fidan, mutabakat sürecinde insani yardımların devam etmesi, yönetimin Gazze’de devralınması ve iki devletli çözüme geçilmesi yönünde hedeflere dikkat çekti.
Fidan, Gazze’deki saldırılarda hayatını kaybedenlerin 70 binden fazla olabileceğini belirtti.
Bu veri, resmi kaynaklarla teyit edilmese de kullanımı, konuşmadaki dramatik etkiyi yükseltmek için stratejik bir söylem tercihi olarak değerlendirilebilir.
Aynı zamanda, kamera önünden kaçırılan infazlar, “insanlık vicdanı taşımıyor” gibi ifadelerle kamuoyu algısı da hedeflenmiş durumda.
Fidan’ın konuşması yalnızca Gazze merkezli kalmadı; Suriye ve YPG meselesi de önemli yer tuttu.
Deyr-i Zor’un devri, silahlı unsurların entegrasyonu, ve YPG’nin maksimalist tutumu gibi konular ele alındı.
Fidan, bölge istikrarı açısından Suriye’nin Türkiye için birinci dereceden güvenlik meselesi olduğunu vurguladı.
Konuşmanın daha geniş fotoğrafında, Fidan Türkiye’nin dış politikada “lider devlet” kimliğini öne çıkardı.
Erdoğan’ın liderlik markası, güvenilir çizgisi ve bölgesel etkisi üzerinden, Türkiye’nin inisiyatif alma kapasitesine dikkat çekildi.
Fidan, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT) koordinasyon rolüne, İslam ülkeleri arasında dayanışmanın önemine sıkça değindi.
Ayrıca Türkiye’nin, ABD, Katar ve Mısır ile işbirliği içinde mutabakatın uygulanmasını denetleyen gruplarda yer alabileceğini söyledi. Oxu.Az
Metinde beliren bazı riskler ve kritik sorular:
Alan | Risk / Soru |
---|---|
Garantörlük Tanımı | Yapısal görev tanımı net değil; angajman hatları tartışma aşamasında. |
Mutabakatın Sürekliliği | Ateşkesin bozulması ihtimali; “yeniden soykırım” söylemi. |
Uluslararası Destek | Batı ülkelerinin tutumu, uygulama kabiliyeti, yaptırım mekanizmaları. |
Suriye Etkisi | YPG unsurları, Deyr-i Zor meselesi, bölgesel yayılmacılık. |
Kamuoyu Etkisi | 70 bin kayıp söylemi, “insanlık vicdanı” vurgusu ile dramatizasyon. |
Bu konuşma, Türkiye’nin hem diplomatik hem söylemsel cepheden pozisyonunu güçlendirme yönünde bir atılım olarak okunabilir.
Garantörlük ifadesi, henüz yapılandırılmamış bir araç olsa da Türkiye’nin “çatışma sonrası rol alma isteği”ni gösteriyor.
Aynı zamanda, Suriye ile bağlantılı risklerin boyutu, Türkiye’nin güvenlik ve diplomasi alanında çoklu cephelerle karşı karşıya olduğunu da gösteriyor.
Bundan sonraki süreçte:
Editör: Oğuzhan GÜRHAN
SPORFOTO
Az önceEKONOMİ
Az önceGENEL
Az önceGENEL
Az önceGENEL
Az önceGENEL
Az önceSPORFOTO
Az önceVeri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.