8 Mart 1921’de İngiltere’de doğan Mollie, henüz 5 aylıkken evlat edinildi. Çocukluğu, ailesinin taşındığı Nairobi’de geçti ve Swahili dilini ana dili gibi öğrendi. 7 yaşında İngiltere’ye dönerek yatılı okulda eğitim aldı; spor ve müzikle ilgilendi.
Genç yaşta eşi Frank’le tanıştı, evlendikten sonra Hayfa’ya taşındı ve ilk çocukları burada doğdu. 1953’te Kanada’ya göç eden çift, ömürlerini burada sürdürdü.
Gelini Kathryn MacDonell, Business Insider’a yazdığı yazıda kayınvalidesinin sırlarını anlattı. Ford’un mottosu: “Her şey kararında.”
80’li yaşlarında spor salonuna yazılarak dans derslerine katıldı, kürek makinesi denedi. Bahçesiyle ilgilenip kuşları ve gelen geyikleri besledi. Bugün daha az hareket etse de doğayla bağını koparmadı.
Kitaplara olan sevgisi ise hiç azalmadı. Özellikle tarihsel kurgular ve derin karakterli romanlar okuyor, okuma sırasında dikkatini asla dağıtmıyor. Düzenli sudoku ve bulmaca çözüyor; bu sayede kelime dağarcığını sürekli taze tutuyor.
Yıllarca kilisede piyano çaldı, zil korosunda yer aldı. Klasik müzik dinlerken gözlerini kapatıp elleriyle orkestra yönetir gibi hareketler yapıyor. Organizasyon yeteneğiyle de tanınıyor; aile kutlamalarından kilise kermeslerine, hatta büyük gemi seyahatlerine kadar pek çok etkinliği planladı.
Mollie’ye uzun yaşamının sırrı sorulduğunda ise hiç düşünmeden “Aile” diyor. Çocuklarının ve torunlarının hayatlarını yakından takip ediyor, başarılarıyla gurur duyuyor.
Şu an Kanada’nın batı kıyısında, bir yaşlı bakım evinde yaşıyor. Odasını üç kadınla paylaşması, onun cömert ruhunu yansıtıyor. Okyanus esintileri ve temiz hava hem bedenini hem zihnini canlı tutmaya devam ediyor.