‘Futbolda Eşitsizliğin Bedeli’ üzerine düşünceler - Ötüken Haber
DOLAR 40,8729 0,77%
EURO 47,8724 1,05%
ALTIN 4.410,520,05
BITCOIN 4796900-1,30%
Ankara
27°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

‘Futbolda Eşitsizliğin Bedeli’ üzerine düşünceler

‘Futbolda Eşitsizliğin Bedeli’ üzerine düşünceler

ABONE OL
Ağustos 15, 2025 22:38
‘Futbolda Eşitsizliğin Bedeli’ üzerine düşünceler
0

BEĞENDİM

ABONE OL

REHA BİLGE / Ekonomist-Yazar

Tuğ­rul Akşar’ın ülkemizde alışılmış biçimiyle bir ‘futbol yorumcusu’ veya ‘futbol adamı’ olmadığı ke­sin. Akşar, kendi eğitim ve mesle­ki deneyimlerini, ekonomi bilgisi­ni futbol bilgisiyle birleştirmiş bir düşünür, bir futbol düşünürüdür. Dolayısıyla ‘Futbolda Eşitsizliğin Bedeli Üzerine’ başlıklı kitabı da okunmaya, üzerinde düşünmeye ve tartışmaya değer bir eserdir.

Adı üzerinde,’Futbolda Eşitsiz­liğin Bedeli’, Akşar’ın çok iyi ser­gilediği verilere dayanarak dün­ya futbolunun, ama özellikle de Avrupa futbolunun uzun süre­dir ülkeler ve kulüpler arasında eşitsizlik ürettiği tezine dayanı­yor. Tuğrul Akşar’ın, UEFA’nın bu eşitsizliğin üretilmesi ve kalıcı bir nitelik kazanmasında önemli bir rolü ve sorumluluğu olduğunu vurgulaması ise kitabın en dikkat çekici görüşüdür. Bu görüşleri or­taya koyarken Akşar’ın kullandı­ğı bilimsel yöntem ile akademik çaba yürekten kutlanması ve her türlü tartışmanın dışında tutul­ması gereken bir başarıdır. Kita­bın sonunda yer alan kaynakça da Akşar’ın konuyu nasıl bir ciddi­yetle incelediğinin bir kanıtıdır. Evet çok söylendiği gibi ‘futbol sa­dece bir futbol değildir’. Ama Ak­şar’ın futbolun aynı zamanda bir güç ve iktidar uğraşı niteliği taşı­dığı gerçeğini sayılar, istatistikler ve bütün bu verileri sistematik bir düşünce çerçevesinde ele alma­sıyla ortaya çıkan çalışması basit bir özdeyişi tekrar edip durmuyor. ‘Futbolda Eşitsizliğin Bedeli’ ile Akşar, Türk futbol yazınında dün­ya çapında bir esere de imza atmış oluyor.

Avrupa futbolunun, İngiliz Premier League’i, Alman Bun­desliga’sı, İspanyol La Liga’sı, İtalyan Serie 1’i ve Fransız Le­ague 1’i gibi beş ligin baskın ko­numu altında çalıştığını; UEFA düzeneği içinde bu beş ligin ne­redeyse bir kapalı devreye dönüş­tüğünü, gelirlerin büyük oran­da bu ligler arasında paylaşıldı­ğını kitapta okumak mümkün. UEFA’nın ise bu düzenekten çok büyük bir gelir elde ettiği de yi­ne kitaptan anlaşılıyor. Bu düze­nekten en kârlı çıkan ülke ise İn­giltere, lig olarak da İngiliz Pre­mier League olarak göze çarpıyor.

Finansal karaktere bürünen futbol

Bütün bu gelişmeleri Akşar, Av­rupa -ve elbette ki, dünya- futbo­lunda yaşanılan derin paradigma değişiminin bir sonucu olarak gö­rüyor, haklı olarak da ‘futbolun fi­nansal bir karaktere büründüğü’ görüşünü savunuyor. Avrupa fut­bolundaki bu en üst ligleri ‘mer­kez ligler’ olarak adlandırıyor Ak­şar. Merkez ligler de sorunlardan arınmış değil. En büyük sorunları borçlanmadır.

Onların hemen altına da Rusya, Hollanda, Portekiz, Türkiye, İs­koçya, Belçika, Avusturya gibi ül­kelerin liglerini yerleştiriyor. Bu ligler kitapta ‘yarı-çevre’ ligler ola­rak tanımlanmış. Daha alt katego­rideki ligler ise ‘çevre ligler’ olarak tanımlanmış. Bütün bu tanımla­rı ve ileri sürülen görüşleri doğru­layan verileri ise kitabı okuyarak görmek olası. Kitap 473 sayfa ama okunması kolay, hele ki bazı bö­lümlerini okumak çok rahat ve he­yecan vericidir. Ancak birkaç yer­de formüllere, entegrale ve Lorenz eğrisinin tanımlanmasına yer ve­rilmiş olması kitabın rahat ve akı­cı okunuşuna ufak tefek engeller koyuyor. Bu hususta Tuğrul Ak­şar’ı anlamak mümkün. Çünkü ti­tiz bir yazarımız var ve bilimsel ça­lışmasının temel parametrelerini okurlarına takdim etmek istiyor. Kitabın içeriğine, yani futboldaki eşitsizliğin bedeline geri gelirsek, bu eşitsizliğin nasıl giderileceği konusu da üzerinde durmamız ve tartışmamız gereken dev bir sorun olarak karşımıza çıkıyor.

Kısa ve orta erimde evrensel futbol veya Avrupa futbolu açısın­dan bir çözüm mümkün müdür? Ben pek emin değilim. Belki Av­rupa futbolunun yukarıda adı ge­çen merkez ligleri içinde yer de­ğiştirmeler söz konusu olabilecek ya da küresel ekonomik merkez­lerin yer değiştirmesi sonucunda, bütünüyle Avrupa futbolunun da önüne geçecek başka lig yapılan­maları ortaya çıkabilecektir. Lâ­kin büyük ve köklü bir değişim ya­pılabileceği, ‘çevre’ liglerin grup halinde yukarı çıkabileceği konu­sunda pek iyimser değilim.

Yeni bir doku kurgulanıyor

Yine bu bağlamda Suudi Arabis­tan ve Katar gibi ülkelerin futbolu sadece dış politikanın, dolayısıyla pahalı bir halkla ilişkiler çalışma­sının temeli olarak ele almaları­nın futbolun özünü değiştirecek etkiler yaratacağını düşünüyo­rum. Türk futbolu da dahil olmak üzere, dünyada futbol genellik­le alttan yukarı doğru yükselen, emek verilen popüler bir spor da­lı olarak ortaya çıkmış. Şimdi ilk kez Katar ve Suudi Arabistan sı­nırsız bir parasal yatırımla yuka­rıdan aşağıya doğru yeni bir futbol yapısı, yeni bir doku kurguluyor. Üstelik bu kurgu başka ülkelerde kulüp satın almak ya da çok bü­yük bedellerle dünyanın en ünlü futbolcularını ithal etmek yoluyla ilerliyor. Bu olgunun bir süre son­ra dünya futbolunda büyük çar­pıklıklara, derin değişikliklere yol açması riskini göz önünde bulun­durmamız gerekiyor.

‘Merkez ligler’ arasına girmeli

Türkiye, yazarımız Akşar’ın ‘yarı-merkez’ ligler diye tanım­ladığı sınıflandırmada yer alıyor. Türk futbolunun bir an önce ‘mer­kez ligler’ arasına girmesi ise sanı­yorum ki sadece benim değil, tüm okurların da ortak amacı ve sevin­ci olacaktır. Tam bu noktada ise ben böyle bir çabanın, başarının veya mucizenin başta Galatasa­ray olmak üzere, Fenerbahçe ve Beşiktaş, yani üç büyükler veya onlardan biri tarafından gerçek­leştirilebileceği kanısındayım. Ne yazık ki “futbol sadece futbol değildir” özdeyişi en olumsuz ve kötü sonuçlarıyla üç büyükler dı­şında kalan kulüplerimizde büyük ölçüde gerçekleşmiştir ve tartışıl­ması bu yazının konusu değildir.

Son söz olarak, eseriyle futbol üzerine maç sahası dışında da dü­şünmemize neden olan, dünya ve Avrupa futbolunun bugünü ve ge­leceği üzerine gerçekçi bir tablo­yu görmemizi ve bilgi edinmemizi sağlayan değerli yazarımız Tuğrul Akşar’a teşekkür ediyor, eserleri­nin devamını diliyorum.

source

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

300x250r
300x250r