İsrail ordusu, uluslararası tepkilere rağmen Gazze Şeridi’ni tamamen yeniden işgal etme planı çerçevesinde, Gazze kentinde yaşayan Filistinlileri güneye taşımaya hazırlandığını açıkladı.
Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, yaptığı açıklamada, yarından itibaren evlerini kaybeden Filistinlilere çadır ve barınak ekipmanlarının sağlanmasına izin verileceğini öne sürdü.
Adraee, “Siyasi makamlarla gelen talimatlar doğrultusunda, İsrail ordusunun sivilleri güvenlikleri için çatışma bölgelerinden Gazze Şeridi’nin güneyine taşıma hazırlıkları kapsamında, Gazze sakinlerine çadır ve barınak ekipmanı sağlanması yarın itibarıyla yenilenecek.” dedi.
Avichay Adraee, söz konusu ekipmanların Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı üzerinden, Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası yardım kuruluşları aracılığıyla ulaştırılacağını iddia ederken, BM ve ilgili kuruluşlardan henüz resmi bir açıklama yapılmadı.
İsrail’in, Gazze kentinden güneye süreceği Filistinlilere çadır temin edilmesine izin vereceğini duyurarak, 22 aydır Gazze Şeridi’nde işlediği “zorla göç ettirme” suçunu aklamaya çalıştığı belirtildi.
Hükümetin Medya Ofisi Müdürü İsmail es-Sevabite, AA muhabirine yaptığı açıklamada, güneye sürülecek Filistinlilere Kerm Ebu Salim Sınır Kapısı üzerinden çadır temin edilmesiyle ilgili değerlendirmede bulundu.
Sevabite, “Çadır teminine izin vermekten bahseden İsrail ordusu, Gazze’de evleri ve alt yapıyı sistematik bir şekilde yıkan, halkın, yaşadığı yerlere dönmesine engel olan ve uyguladığı ablukayla insanları gıda, ilaç ve sudan mahrum bırakan ordunun ta kendisidir.” dedi.
İsrail’in çadır teminine izin vererek Gazze’de sivillere yönelik sürdürdüğü soykırımın başından bu yana işlediği kitlesel zorla göç ettirme suçunu aklamaya çalıştığını kaydeden Sevabite, İsrail ordusunun bu çadırlara tahsis etmeyi planladığı alanın yeni bir “kanlı tuzağa” dönüşebileceği uyarısı yaptı.
Sevabite, İsrail ordusunun daha önce Han Yunus ile Refah’ın batısında kalan Mevasi bölgesine 1,5 milyondan fazla insanı sürdüğünü ve güvenli olduğunu iddia ettiği bu bölgeyi en az 72 kere bombaladığını hatırlattı.
Sivillerin zorla yerlerinden edilmesinin, Dördüncü Cenevre Sözleşmesi ve Roma Statüsü uyarınca bir savaş suçu ve insanlığa karşı suç teşkil ettiğini dile getirdi.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne insani yardım girişini kolaylaştırdığı iddialarını da kınayan Sevabite, “bu şekilde gerçeklerin çarpıtıldığını, gerçekte sınır kapılarını kapatarak insani yardımların girişine engel olanın İsrail olduğunu” söyledi.
Sevabite, Gazze kentinin boşaltılmasının, Gazze Şeridi’nin tamamına dönük sistematik zorla göç politikasının bir parçası olduğunu ifade etti.
İsrail Kamu Yayın Kurumu KAN, ordunun Gazze kentini işgal etmeyi hedefleyen askeri operasyonu hızlandırmaya hazırlandığını bildirmişti.
İsrail basında yer alan haberlerde de ordunun Gazze’nin geri kalanını işgal etme emri aldığı, ancak bu adımın eylül ayından önce hayata geçirilmesinin beklenmediği aktarıldı.
Geçen günlerde Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, Zeytun Mahallesi’ne yönelik saldırılar dahil olmak üzere Gazze’nin tamamını yeniden işgal etme planının ana hatlarını onaylamıştı.
İsrail hükümeti de Başbakan Binyamin Netanyahu’nun önerdiği ve uluslararası kamuoyunda geniş tepkiye yol açan planı kabul etmişti.
Plana göre ilk aşamada Gazze kenti işgal edilecek, yaklaşık bir milyon Filistinli güneye kaydırılacak, şehir kuşatılacak ve yoğun saldırılar düzenlenecek.
İkinci aşamada ise büyük ölçüde harabeye dönmüş olan Gazze’nin merkezindeki mülteci kamplarının işgali öngörülüyor.
İsrail, 1967’den 2005’e kadar 38 yıl boyunca Gazze Şeridi’ni işgal altında tutmuştu. Bugün yaklaşık 2,4 milyon Filistinlinin yaşadığı bölge 18 yıldır ağır bir kuşatma altında bulunuyor.
İsrail’in yeniden işgal planı, dünya genelinde sert eleştiriler alırken, bu adımın “soykırım niteliğindeki savaşın ve sistematik açlık politikasının” daha fazla Filistinli can kaybına yol açacağı uyarıları yapılıyor.