AB’nin yeni batarya regülasyonu Türkiye için fırsat - Ötüken Haber
DOLAR 41,0969 0,51%
EURO 47,9211 0,57%
ALTIN 4.501,950,44
BITCOIN %
Ankara
26°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

AB’nin yeni batarya regülasyonu Türkiye için fırsat

AB’nin yeni batarya regülasyonu Türkiye için fırsat

ABONE OL
Ağustos 27, 2025 23:10
AB’nin yeni batarya regülasyonu Türkiye için fırsat
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Kurumsal sürdürülebilir­lik ve yeşil finans hakkın­da eğitim, danışmanlık ve raporlama hizmetleri sunan Eko Etki’nin yayımladığı “Pil-Batar­ya 2025 Sektörel Sürdürülebilirlik Raporu”na göre batarya üretimi, hücre ve katot aşamalarında yoğun enerji gerektiriyor ve yaşam dön­güsü boyunca yüksek karbon ayak izi oluşturuyor. Kritik ham mad­delerin tedariki, geri dönüşüm alt­yapısındaki eksiklikler ve atık yö­netimi de sektörün öncelikli dönü­şüm alanları arasında yer alıyor.

Çevresel faktörler zorunlu hale geldi

AB Batarya Regülasyonu ve CIRPASS Dijital Ürün Pasaportu (DPP) uygulamaları, karbon ayak izi, kritik ham madde kullanımı, ge­ri dönüşüm ve tedarik zinciri şef­faflığı gibi birçok alanda köklü de­ğişiklikleri beraberinde getiriyor. Uzmanlara göre, Türkiye için ise AB ile uyumlu ulusal mevzuat ge­liştirilmesi, ihracat kolaylığı ve ya­bancı yatırımcı güveni açısından kritik önem taşıyor.

Sürdürülebilir Finans Uzmanı Yunus Emre Ertoş, “AB Batarya Re­gülasyonu ile bataryaların tasarım, üretim, kullanım, yeniden kullanım ve geri dönüşüm aşamalarını içi­ne alan bütünsel bir çerçeve orta­ya koyuyor” ifadesini kullandı. Er­toş, özellikle Kritik Hammaddeler Yasası’nın önemine işaret ederek, “Lityum, kobalt, nikel gibi stratejik öneme sahip girdilerin çıkarma, iş­leme ve geri kazanım süreçlerine yönelik sıkı kurallar getirilmekte, bu da sektörde sürdürülebilir ham madde kullanımını teşvik ediyor” dedi.

Uyum sürecinde üreticilerin çevresel faktörleri dikkate alması­nın zorunlu hale geldiğini vurgula­yan Ertoş, bu kapsamda yaşam dön­güsü analizi, karbon ayak izi ve su ayak izi hesaplamalarının yapılma­sı gerektiğinin altını çizdi. Ertoş, üretim süreçlerinin enerji verimli ve temiz teknolojilerle dönüştürül­mesinin önemini ifade ederek, bu sayede çevresel etkilerin azaltılma­sının hedeflendiğini kaydetti.

Hem risk var hem fırsat

Kritik ham maddelerde dışa ba­ğımlılığı azaltmaya yönelik AB adımlarına da değinen Ertoş, şöy­le devam etti: “AB, kritik ham mad­delerde kendi kendine yeterliliğini artırmak amacıyla iç üretimi artır­mayı, önemli bir kısmını AB içinde işlemeyi ve kayda değer payını ge­ri dönüşümden sağlamayı hedef­lemekte. Bu durum, Türkiye gibi stratejik tedarikçiler için hem risk ve fırsatlar barındırmaktadır. AB kendi üretimini artırdığında dışa bağımlılığını azaltabilir ve bu du­rum Türkiye’nin ihracat payı üze­rinde baskı yaratabilir. Öte yandan, sürdürülebilirlik, şeffaf tedarik zinciri ve yüksek kalite standartla­rını etkin biçimde uygulayan Türk firmaları, AB için güvenilir teda­rikçi konumlarını güçlendirme fır­satı yakalayabilir.”

Temiz üretimle su verimliliği artar

Enerji ve su tüketimi­ni azaltan temiz üretim teknolojilerinin önemini vurgulan Cansu Melis Aksu, “Atık ısı geri kazanımı, proses optimizasyonu ve otomas­yon, su geri kazanım ve arıtma sistemleri, yenilenebilir enerji entegrasyonu ve dijital izleme teknolojileri gibi yöntemler çe­şitli teknoloji entegrasyonla­rı ile fayda maliyet noktasında orta ve uzun vadede sürdürü­lebilirlik dahilinde ekonomi ve ekoloji entegrasyonunu sağla­yarak sektörel fırsatlar yarat­maktadır” diye konuştu.

Aksu, ulusal mevzuat ve teşvik meka­nizmalarının etkin uygulanma­sı, KOBİ’lerin teknolojiye erişi­minin kolaylaştırılması ve ulus­lararası başarılı uygulamaların adaptasyonunun, temiz üretim teknolojilerinin yaygınlaşma­sını ve sürdürülebilir üretim kültürünün oluşmasını destek­leyeceğini belirtti. Bu bütüncül yaklaşımın, enerji ve su verim­liliğini artırırken ekonomik per­formansı güçlendireceğini dile getiren Aksu, Türkiye’nin sana­yi sektörlerinde rekabet gücü­ne ve çevresel sürdürülebilirli­ğe katkı sağlayacağını kaydetti.

Yatırımcı güveni için kritik

Sürdürülebilirlik Uzmanı Can­su Melis Aksu da kullanım ömrünü tamamlamış batar­yaların geri dönüşümü ve ikinci ömür uygulamaları­nın Türkiye için kritik önem taşıdığını belirterek, “Türki­ye’de bataryaların geri dönü­şümü mevzuatla düzenlen­mekte olup, kullanım ömrünü tamamlamış bataryaların geri dönüşümü ve ikinci ömür uygulamaları özellikle elektrikli araçların yaygın­laşmasıyla birlikte çevresel sürdürülebilirlik, ekonomik fayda ve kaynak verimliliği açısından büyük önem arz etmekte” değerlendirmesin­de bulundu. Türkiye, batar­ya sektöründe önceliklerine değinen Aksu, “Türkiye’nin önceliği, toplama altyapısını güçlendirmek, özel sektör– belediye işbirlikleriyle ba­tarya geri kazanım zincirini kurmak ve ikinci ömür tek­nolojilerine yönelik AR-GE’yi desteklemek olmalı. Aynı za­manda AB ile uyumlu mevzu­at geliştirilmesi hem ihracat kolaylığı hem de yabancı yatı­rımcı güveni açısından kritik” ifadelerini kullandı.

source

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

300x250r
300x250r