İhracattaki gelişmeleri değerlendiren TİM Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, iklim değişikliğine bağlı olarak buğday, arpa ve ayçiçeği gibi temel ürünlerde yaşanan rekolte kayıplarının tarımsal üretimin sürdürülebilirliği açısından ciddi riskler doğurduğunu belirtti. Yağışların azalması ve kuraklığın hammadde tedariğinde istikrarsızlık yarattığını söyleyen Tiryakioğlu, küçük ve parçalı işletme yapılarının da bu riskleri artırdığını kaydetti.
Küresel ölçekte Irak ve Rusya gibi pazarlarda yeni fabrika yatırımlarının rekabeti yoğunlaştıracağına dikkat çeken Tiryakioğlu, firmaların sadece mevcut pazarlara odaklanmak yerine yeni bölgelerde etkinliklerini artırmaları gerektiğini vurguladı. Ayrıca kurumsallaşmanın hızlandırılması ve değişen dinamiklere uyum sağlayacak stratejilerin geliştirilmesinin zorunlu hale geldiğini dile getirdi.
ABD pazarındaki gelişmelere de değinen Tiryakioğlu, yılın geride kalan kısmında bu pazarda yüzde 34 artış sağlandığını, yüzde 7,1’lik pay ile Irak pazarının neredeyse yarısına ulaşıldığını aktardı. Bu ivmenin, Ticaret Bakanlığı destekli tanıtım projeleriyle daha da artırılarak yeni başarı hikâyelerine dönüştürülebileceğini ifade etti.
Türkiye ekonomisinin yılın ikinci çeyreğinde yüzde 4,8 büyüme kaydederek istikrarını koruduğunu belirten Ahmet Tiryakioğlu, gıda enflasyonunun yüksek seyrini sürdürdüğünü ifade etti.
Tiryakioğlu, gıda işletmelerinin üretim ve ihracat performanslarının ekonomik büyümeye katkı sunduğunu, ancak TÜİK verilerine göre tarımın üst üste iki dönem küçülmesinin dikkat çekici olduğunu söyledi. Büyümenin daha çok inşaat ve sanayi sektörlerinden kaynaklandığını vurgulayan Tiryakioğlu, tarımın ekonomideki payının artırılması gerektiğini dile getirdi.
Tarımsal üretimin yeniden önceliklendirilmesi ve verimlilik artırıcı politikalara desteğin önemine işaret eden Tiryakioğlu, finansman maliyetlerinin yükselmesi ve kârlılıkların daralmasına rağmen işletmelerin esnek üretim kapasiteleri ve güçlü ihracat ağlarıyla uluslararası pazarlarda rekabetçi konumlarını koruduklarını belirtti. Bu direncin tarımsal atılımlarla desteklenmesi halinde, döviz, enerji, küresel fiyatlar ve lojistik maliyetlerindeki değişkenliğe rağmen gıda enflasyonundaki sıkıntıların azalabileceğini kaydetti.