Kabul edilen karar, uluslararası toplumun Filistin’de adil ve kalıcı barışın sağlanmasına yönelik güçlü iradesini yeniden ortaya koyarken, iki devletli çözüm vizyonunun hâlâ geçerliliğini ve desteğini koruduğunu da gösterdi.
Kararda, 1967 sınırları temelinde, Doğu Kudüs’ü başkent yapacak bağımsız bir Filistin Devleti’nin kurulması ve İsrail ile barış içinde yan yana yaşaması gerektiği vurgulandı. Ayrıca, taraflara diyalog ve müzakere çağrısı yapılarak, tek taraflı adımlardan kaçınılması istendi.
New York Bildirgesi’ne karşı çıkan 10 ülkenin isimleri BM tarafından henüz resmi olarak açıklanmazken, daha önceki benzer oylamalarda İsrail, ABD ve bazı Pasifik ülkeleri genellikle “hayır” oyu kullanan ülkeler arasında yer almıştı.
Kararın ardından çeşitli ülkeler ve diplomatlar, Filistin-İsrail meselesinde müzakerelere geri dönülmesi gerektiğini vurguladı. Diplomatik kaynaklar, iki tarafın da güven artırıcı adımlar atması ve sivillerin korunmasına öncelik verilmesi gerektiğini belirtti.