Türk endüstriyel mutfak sektörü imalat sanayisinde birçok sektörde gözlenen genel yavaşlamaya karşın hareketli günler geçiriyor. İç pazarda gözlenen bu hareketin en önemli nedeninin otel yatırımları olduğunu ifade eden Empero Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Topuz, “Oteller geçen yıl iyi kazandı. Yatırımların gelecek yıl da sürmesini bekliyoruz” dedi. Bunun yanında artan restoran, kafe gibi gastronomi yatırımlarına işaret eden Topuz, “Bizi diğer sektörlerden ayıran en önemli unsur, yeme-içme sektörünün bitmemesi. Mutfak sektörü bir otomotiv gibi bir mobilya gibi bir tekstil gibi değil. Kendi ihtiyaçlarınızı erteleyebilirsiniz ama bizim sektör çok farklı. Dışarı çıkıp çay içiyorsunuz, çay ocağı lazım, soğuk su istiyorsunuz dolap lazım” ifadelerini kullandı.
Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin açıkladığı ilk 1000 ihracatçı şirket arasında yer alan Empero olarak üç yıllık bir pazar yatırımının ardından ABD’ye kendi çaplarında hacimli ihracat yapmaya başladıklarını anlatan Topuz, ABD pazarı hakkında şu bilgileri paylaştı: “Ağırlıklı fırın grubu ve pişirici satılıyor. Bulaşık makinelerine başladık. ABD’de 10-12 bölgede distribütör oluştu. Bizden alıp satıcıya ürün temin ediyorlar. İhracatta ABD’de daha önce ürün satanlar var ama küçük tutarlardı. ABD çok büyük, bence tüm sektörlerin ne ürettiğinden bağımsız ABD pazarına girmesi lazım. Kazançlı bir pazar. Trump adaletli olduğu için ve bizim güçlü rakiplerimize de vergi koyduğu için avantajımız var. ABD’de sektör açısından kendi üreticileri pazarda hakim, hemen ardından Çin geliyor. ABD’de market buzdolaplarında güçlüyüz. Orada herkes bir şey satabiliyor. Biz ağırlıklı pizza fırını satıyoruz” ifadelerini kullandı.
Konya Organize Sanayide yaptıkları yeni yatırımın en temel motivasyonunun da ABD pazarında gördükleri potansiyel olduğuna işaret eden Bekir Topuz, üretim tesisini büyüttüklerini anlattı. Topuz, “Bu sene ABD’de iki fuara katıldık. Biz geçen 3 yılda oraya bir dolarlık bile ürün satamadık. Ama ürün geliştirme, fuarlar, belgelendirmeler dahil yüz binlerce dolar harcadık. Bizim şöyle bir yanılgımız var, oradaki fuarlara giden arkadaşlar genelde ‘ufak tefek mal satmaya başlayalım, belgeleri öyle alırız’ diyor. Ürün satabilmeniz için önce belge almanız lazım” dedi.
Suudi Arabistan ve Mısır gibi pazarların da hareketli olduğunu dile getiren Topuz, Fas ve Cezayir gibi Kuzey Afrika pazarlarında ise ek vergiler yüzünden Avrupalı firmalara karşı rekabette zorlandıklarını, “O pazarlar sıkıntılı” sözleriyle ifade etti. ABD’den sonra Asya’ya yöneleceklerini burada da ilk adım olarak Singapur ile başlayacaklarını aktaran Bekir Topuz, yurt dışı pazarlarda Türkiye’nin en güçlü rakibi olan Çin’den bir heyetin Konya’daki fabrikaya ziyarete geldiğini söyledi. Topuz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çin aslında bizim her yerde rakibimiz ama herkes Çin malını tercih etmiyor. Çin malı deyince akla ‘kaliteli mal’ gelmiyor. Türk ürünü dediğiniz zaman ise kalite algısı geliyor. Mesela bizim Kanada’daki bir bayimiz katalog üzerine özellikle ‘Made in Türkiye’ yazıyor ki Çin malı ile karıştırılmasın. Çin’den de son dönemde bize bir ilgi var. Çin’den bir heyet iki kez fabrikamıza geldi ve bizden Çin için bayilik talep etti. Süreç önümüzdeki günlerde netleşecek.”
Mutfak sektörünün 2025 yılını 5,6 milyar dolarlık bir ihracat geliri ile tamamlamasını beklediklerini ifade eden Topuz, bu tutarın geçen sene ile hemen hemen aynı olacağını söyledi. Endüstriyel mutfakta artış yaşansa da ev tipi mutfak gereçlerindeki düşüş nedeniyle ihracatın yerinde sayacağını anlatan Topuz, sektör özelinde yatırımların da arttığı mesajını verdi. Endüstriyel mutfak tarafında 10’a yakın firmanın yeni yatırım yaptığını ve bu yatırımların tutarının 4 milyar TL’yi bulduğunu belirten Topuz, Empero olarak yeni yatırımla sadece kendilerinin 800 olan istihdam sayısını 1.200’e çıkaracaklarını açıkladı.
Endüstriyel Mutfak, Çamaşırhane, Servis ve İkram Ekipmanları Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TUSİD) Yönetim Kurulu Başkanı ve İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçılar Birliği (İDDMİB) Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerini yürüten Bekir Topuz, bir grup gazeteci ile sektör ve firmasına yönelik düzenlediği sohbet toplantısında konkordatoların sektörde endişeye neden olduğunu anlattı. Konkordatoların en önemli sebebinin firmaların banka borçları olduğunu kaydeden Topuz, zamanında yüzde 20 faizle alınan kredilerin yüzde 50’lere çıktığını hatırlattı. Topuz, “Şu anda konkordato ilan edenlerin hepsinin bankalara borcu var ve bunun da ana sebebi banka faizleri. Yüzde 50’lik faizlerle bir firmanın ayakta durması mümkün değil. Sanayici yüzde 15-20 kârla, yüzde 50 faiz nasıl ödeyecek?” diye sordu. Topuz, bir firma konkordato ilan ettiğinde ona ürün veren ve parasını bekleyen tedarikçi firmaların zor duruma düştüğünü vurguladı.