Eski Hazine Müsteşarı Dr. Mahfi Eğilmez kendi adını taşıyan blogunda, “Fed Faizi İndirirse Ne Olur?” başlıklı bir yazı yayımladı. Eğilmez yazısında faiz indiriminin Türkiye’ye olası etkilerini de değerlendirdi.
Mahfi hoca Fed’in faiz kararının; doların diğer paralara karşı değerini (dolar kurunu), dolarla fiyatlanan altın, petrol gibi kritik malların fiyatlarını, fon yatırımcılarının kararlarını etkileyeceğini belirtti.
Eğilmez, Fed Watchers (Fed Gözlemcileri) grubunda yapılan anketlerde uzmanların yüzde 97’sinin 0,25 puanlık faiz indirimi beklediğini, bu gerçekleşirse Fed’in faiz üst bandını yüzde 4,50’den yüzde 4,25’e çekmiş olacağını kaydetti. Eğilmez , böyle bir kararın daha ucuza borçlanma, daha fazla kredi talebi ve daha fazla yatırım iştahı yaratılması anlamına geldiğini söyledi.
Eğilmez, Fed’in faiz indiriminde önündeki en büyük sorunun enflasyon hedefinden uzaklaşılması olduğunu vurguladı. Mahfi Hoca, ABD’de enflasyonun nisan ayında yüzde 2,3 ile hedefe yaklaşmışken, ağustos ayında yüzde 2,9’a yükseldiğini hatırlattı.
Eğilmez, “Diğer göstergelere hiç bakılmayacak olsa normal olarak Fed’in bu artışa göre faizi indirmeyi değil yükseltmeyi düşünmesi gerekirdi” dedi.
Ancak Eğilmez, Fed’in yalnızca fiyat istikrarından değil, aynı zamanda büyüme ve istihdamdan da sorumlu olduğuna dikkat çeken Eğilmez, bu nedenle faiz indiriminin öne çıktığını belirtti.
ABD ekonomisinde büyümenin 2023 son çeyreğinde yüzde 3,2 ile zirve yaptıktan sonra yavaşladığını, 2025’in ilk iki çeyreğinde yüzde 2’ye gerilediğini aktaran Eğilmez, işsizliğin de yükselişte olduğunu kaydetti. Ağustos 2025 itibarıyla işsizlik oranı yüzde 4,3’e çıktığını hatırlatan Eğilmez, bu durumun resesyon endişelerini artırdığını söyledi.
Eğilmez yazısında 0,25 puanlık faiz indirimi beklediğini belirterek şunları kaydetti:
“Fed, sadece fiyat istikrarından sorumlu olsaydı yüzde 2’lik hedefe karşılık enflasyonun yüzde 2,9’a yükselmiş olması nedeniyle faizi 0,25 puan düşürmek bir yana 0,25 puan artırması gerekirdi. Ne var ki diğer sorumlulukları Fed’i ekonomiyi resesyondan korumak için faiz indirmeye yönlendiriyor. Bu çerçevede Fed Gözlemcilerinin tahminleri doğru çıkacak ve faiz bugün 0,25 puan düşürülecek.”
Eğilmez’e göre, Fed’in faiz indirimi ABD ekonomisinde çok yönlü etkiler yaratacak. Bankaların borçlanma maliyetleri azalacağı için kredi faizleri düşecek, bu da tüketim ve yatırımı artırarak büyümeyi destekleyecek. Doların değer kaybetmesi ihracatı güçlendirip ithalatı azaltabilir. Tahvil ve mevduat yerine borsaya yöneliş artarken, konut talebi ve fiyatları da yükselebilir. Tüm bunlar enflasyonu yükseltecek gelişmeler olduğundan, Fed resesyonu önlemek için enflasyon hedefinden şimdilik geri adım atmış olacak.
Yazısında Fed’in faiz indirimlerinin Türkiye’ye olası etkilerine de değinen Eğilmez, tek seferlik indirimin sınırlı etki yaratacağını ancak sürecin devam etmesi halinde Türk Lirası’nın değer kazanabileceğini, sıcak para girişinin artabileceğini ve kurun gerileyebileceğini ifade etti.
Eğilmez ayrıca, kurdaki gerilemenin dış borç maliyetlerini düşüreceğini, TCMB’nin faiz indirimine hız verebileceğini ve bunun da borsaya ve yatırımlara olumlu yansıyabileceğini belirtti.
Eğilmez yazısında faiz indiriminin Türkiye’ye etkilerine ilişkin şunları kaydetti:
“Fed’in 0,25 puanlık faiz indiriminin Türkiye’ye etkileri o kadar fazla olmayabilir ama bu indirimlere devam etmesi halinde (ki öyle olması bekleniyor) etkiler daha ciddi boyutlarda hissedilecektir. Fed’in faiz indirimi doların diğer paralara karşı değer kaybetmesine yol açacağı için Türk Lirası değer kazanabilir. Bu durumda carry trade gibi yollarla Türkiye’ye sıcak para girişi artar ve kur daha da gerileyebilir ve bunun sonucu olarak ithalat artarken ihracat gerileyebilir. Kurun gerilemesi dış borçların maliyetini düşürür. TCMB’nin faiz indirimi hızlanabilir bu da borsaya ve yatırımlara olumlu etki yapar, büyüme oranı tahminlerin üzerine çıkabilir.”