İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, dün katıldığı bir programda Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef almıştı.
Erdoğan, 2020 yılında Meclis’te yaptığı bir konuşmada “Kudüs bizim şehrimiz, bizden bir şehir” diyerek Osmanlı döneminde kente verilen öneme dikkat çekmişti. Ayrıca Mescid-i Aksa ve Kubbetü’s-Sahra’nın İslam dünyası için kutsal simgeler olduğunun altını çizmişti.
Netanyahu, dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz ile bir anısını paylaştığı bir toplantıda yaptığı konuşmada, Erdoğan’a şöyle seslenmişti:
“1998’de Türkiye’nin başbakanını ağırladım. Adı Yılmaz’dı. O zamanlar Türkiye ile harika ilişkilerimiz vardı. Son zamanların sınavına dayanamadılar ama o dönemde çok iyiydiler. Başbakanlık konutunda güzel bir akşam yemeğinin ardından salonda kahve içiyorduk ve dedim ki, ‘Sayın Başbakan, sizden bir ricam olacak’ O da ‘Evet, buyurun’ dedi.
Ben de şöyle dedim: ‘Burada, az önce gezdiğimiz tünelde bulunan bir tablet var, İbranice bir taş tablet. 2700 yıl önce Kral Hizkiya tarafından kazdırılmış. ‘Bakın’ dedim, ‘size bir önerim var. Bizim müzelerimizde binlerce Osmanlı eseri var. İstediğinizi seçin, size verelim. Bir değiş tokuş yapalım.’ Ama o, ‘Hayır, üzgünüm, bunu yapamam’ dedi. Ben de ‘Peki, müzelerimizdeki tüm eserleri alın’ dedim. O yine, ‘Hayır, yapamam’ dedi. ‘O hâlde fiyatınınızı söyleyin’ dedim. O da ‘Başbakan Netanyahu, bunun bir fiyatı yok’ dedi. ‘Neden?’ dedim.
Şöyle yanıtladı: ‘O dönemde İstanbul’un belediye başkanı olan birinin başını çektiği büyüyen bir İslamcı taban var. İsmini biliyorsunuz. Türk halkının bu kesiminden, Kudüs’ün 2700 yıl önce Yahudi kenti olduğunu gösteren bir tableti İsrail’e vermemize tepki gelir.’
Şimdi, 2000 yıl sonra, şehrimizi geri aldık. Bağımsızlığımızı geri aldık. Egemen bir devlet kurduk; bir ordu kurduk, dünyada eşi olmayan bir ülke inşa ettik.
Burası bizim şehrimiz Sayın Erdoğan. Sizin şehriniz değil, bizim şehrimiz. Hep bizim şehrimiz olarak kalacak. Bir daha asla bölünmeyecek. İşte bu yüzden, Başkan Trump’ın bu konudaki liderliğini çok takdir ettim; Kudüs’ü başkent ilan ettiğinde ve bunu dünyanın tüm liderleri kabul ettiğinde. Ardından da Amerikan büyükelçiliğini buraya taşıdı.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dışişleri Bakanlığı Yerleşkesi Temel Atma Töreni’nde Netanyahu’nun çıkışına cevap verdi:
“Döktükleri kanda boğulacaklardır. Bundan kaçış yoktur. Netanyahu bunları bilmez. Bugün buradan haykırıyorum belki öğrenir. Hikmet hoşgörüyle bu şehri bir barış ve esenlik yurdu haline biz getirdik.
Gazzeli mazlumların yanında olmamıza kimse engelleyemez. Kudüs’ün kirletilmesine izin vermeyeceğiz. Kudüs bizimle birlikte 2 milyarlık İslam Aleminin ortak davası ve mirasıdır.”