Özlem SARSIN – İZMİR
Arkas Holding’in kültür-sanat alanındaki sürdürülebilir yatırımları, İzmir’in tarihi yapılarında hayata geçirilen sanat merkezleriyle devam ediyor. Türkiye’nin ilk kadın ortodontisti olan Ayşe Mayda’nın İzmir’deki aile köşkü olan ve geç Osmanlı – erken Cumhuriyet dönemi mimarisini yansıtan bu tescilli yapı, özgün mimari nitelikleri korunarak kapsamlı bir restorasyon süreciyle Arkas Sanat Göztepe olarak açıldı. Köşkün bahçesinin içinde yer alan Monreve Patisserie sanatseverlere keyifli bir mola imkanı sunacak.
Köşk, Arkas Holding’in restorasyonunu üstlenerek sanat merkezine dönüştürdüğü dördüncü tarihi yapı oldu. Bu merkezle birlikte, Arkas Sanat bünyesinde faaliyet gösteren altıncı sanat merkezi sanatseverlerle buluştu. Arkas Sanat Göztepe, daimi Türk Ressamları sergisi, öğrenme programları ve kamuya açık etkinlikleriyle İzmir’in kültür haritasına yeni bir katkı sağlıyor.
Arkas Sanat Göztepe’de yer alan koleksiyon, Arkas Koleksiyonu’ndan seçilen ve geç Osmanlı Dönemi’nden 20. yüzyılın ikinci yarısına kadar uzanan bir seçkiyi sanatseverlerle buluşturuyor. Hoca Ali Rıza, Halil Paşa, Nazmi Ziya, İbrahim Çallı ve Şevket Dağ gibi sanat tarihinin önemli isimlerinin eserlerinin yanı sıra, modern dönemin önde gelen temsilcilerinden Nejad Devrim, Eren Eyüboğlu, Nurullah Berk, Nuri İyem ve Burhan Doğançay çalışmaları da koleksiyonda yer alıyor. Bu sergiyle birlikte Arkas Koleksiyonu’ndaki Türk ressamların eserleri, iki yüzü aşkın resim seçkisiyle ilk kez bu kadar kapsamlı bir şekilde ele alınıyor.
Açılışta konuşan Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Arkas şunları söyledi: “Sanat merkezlerimizin ziyaretçilerinin yüzde 45’i gençlerden oluşuyor. Bu merkezlerde tohum ekiyoruz. Ben inanıyorum ki gençlerin ruhlarına yerleşen bu sanat sevgisi tohumları gelecekte onların kültür dünyasını, bakış açılarını geliştirecek. Ben algıyı değiştirmeye çalışıyorum. Bir sanat değeri, anlayışı olması için çalışıyorum. Sanatın ayrı bir değeri var. Çocuklara, gençlere, o sanatı gösterirseniz onu sevebilirler. Görmedikleri bir şeyi sevemezler. Genç ziyaretçilerin yüzde 10’u sanatı sevse, bu bile çok önemli.”
Arkas, “Arkas Koleksiyonu’nda sahip olduğumuz eserleri Avrupalılar gördüğü zaman şaşırıyor, büyük değerler büyük emek ve yatırırım gerektiriyor ama benim, Arkas’ın misyonu bu. Sahip olduğumuz değerleri paylaşmaktan, özellikle gençlere ulaştırmaktan dolayı çok mutluyum. Ben paylaşmayı seviyorum ve önümüzdeki dönemde de bu tutkumu sürdürmeyi planlıyorum” diye konuştu.
Sanatın paylaştıkça değer kazandığına dikkat çeken Arkas, sanat eserlerini uygun yapılarda sergilemenin önemine de değindi: “Ben sanatı, tarihi, mimarisi güzel olan eski yapıları severim. Dört duvar beton yaparsınız ama bina, içinde sergilediğiniz eserlerin ruhunu yansıtmaz. Bir taşı bile ruhuyla göstermek gerekir. Eski köşkler eserlerin ruhunu çok iyi yansıtıyor. 1800’lerde inşa edilmiş Alsancak’ta bulunan Arkas Sanat Merkezi, Bornova Deniz Tarihi Müzesi de aynı döneme ait. Yine Bornova’da bulunan Arkas Mattheys Köşkü biraz daha eski, 1700’lerde inşa edilmiş. Bunun yanında Arkas Sanat Urla gibi yeni yapılarda da sergilediğimiz eserlerin ruhunu yaşatabilmeyi amaçlıyoruz. Urla’daki müzemiz ödüllü, bir benzerini aynı hassasiyetle Alaçatı’da hayata geçirdik. Tüm bu binaları sanat merkezleri olarak İzmir’e kazandırmaktan dolayı çok mutluyum” dedi.
Arkas Sanat Göztepe Ayşe & Seniha Mayda Köşkü’nün girişinde konumlanan Monreve Patisserie, yalnızca bir yeme içme noktası değil, sergi ziyaretçileri için planlanmış sosyal bir alan işlevi görüyor. Fransız pastacılık geleneğini çağdaş tatlarla harmanlayan mekân, sanat izleyicisinin deneyimini bütünlüklü kılan bir buluşma ortamı sunuyor.
Monreve Group Yönetim Kurulu Başkanı Merve Arkas, “Monreve Patisserie’yi, ziyaretçilerin sanatla geçirdikleri zamanı paylaşabilecekleri, dinlenip yeniden bağ kurabilecekleri bir buluşma alanı olarak konumlandırdık. Monreve olarak yeni nesli sanatla buluşturacak etkinlikler gerçekleştiriyoruz, Ayşe Mayda Köşkü’nde de bu etkinliklere devam edeceğiz” dedi.
Arkas Holding’in kültür-sanat odaklı yapı dönüşümleri sürüyor. 2026 yılında açılması planlanan bir sonraki sanat merkezi, İzmir Bayraklı’da yer alan Mistral binasında olacak. Centre Pompidou işbirliğiyle hazırlanmakta olan Lucien Arkas Sanat Merkezi, Türkiye’de bir ilk olarak Centre Pompidou koleksiyonundan dünyaca ünlü modern ve çağdaş sanat eserlerinin sergileneceği bir alan olarak tasarlanıyor.