Tartışmalı açıklamalarıyla gündemden düşmeyen Büyükelçi Barrack, Erdoğan-Trump zirvesi öncesi skandal bir açıklamada bulunmuştu.
Barrack, Türkiye- ABD ilişkilerine ilişkin, “[Erdoğan] 71 yaşına geldi. [Türkiye] bir demokrasi ama otoriter gibi. Başkan Trump dahice bir şekilde ‘çözüm olarak ona meşruiyet vermeliyim’ dedi. Şu an bu oluyor. Bence bunun sonucunda büyük değişiklikler göreceksiniz.” ifadelerini kullanmıştı.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, 28. Dönem 3. Yasama Yılı Değerlendirme Toplantısı’nda yaptığı açıklamada ‘meşruiyet’ konusuna değinirken şunları kaydetti:
“Türkiye’de meşruiyetin bir kaynağı var, millet iradesi. Millet iradesinden başka hiçbir iç ya da dış odağın Türk siyasetine meşruiyet sağlaması mümkün değil”
Barrack’ın bu açıklamalarına kısa sürede siyasetten sert yanıtlar geldi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı dava sonrası Silivri’de yaptığı açıklamada, “Karşıda meşruiyet meşruiyet veriyormuş. Meşruiyet milletten alınır. Seçime girersin, kazanırsın, meşru seçilmiş iktidar olursun. Meşruiyet demokratik yönetimle sürer. İçeride antidemokratik davranışlar. Meşruiyet tartışmalı” ifadelerini kullandı.
CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı ve tutuklu İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, yargılandığı bilirkişi davasındaki savunmasında ABD Büyükelçisine, “Meşruiyet milletten alınır” diyerek seslendi.
CHP Dış Politika Koordinatörü Prof. Dr. İhan Uzgel, Büyükelçi Barrack’ın açıklamalarına sosyal medya hesabı üzerinden tepki göstererek, “Bize göre meşruiyetin kaynağı milletimizin ta kendisi. Trump değil, Amerika Birleşik Devletleri değil, Trump’la verilecek fotoğraflar değil” ifadelerini kullanmıştı.
CHP’li Muharrem İnce ise, “Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı meşruiyetini Türk Milleti’nden alır. ABD Büyükelçisi, Trump’ın Erdoğan’a meşruiyet verdiğini söylüyor. Bu açıklama derhal kınanmalı ve ABD Büyükelçisi izaha çağrılmalıdır” açıklamasında bulundu.
Büyükelçi Tom Barrack medyada çok tartışılan bu sözlere açıklık getirdi.
DW Türkçe’nin konuya ilişkin sorusunu yanıtlayan Tom Barrack, meşruiyet ifadesiyle “siyasi bir bağlamı değil saygıyı kastettiğini” vurgulayarak, “Ben meseleyi şöyle görüyorum. Genel olarak bizim en büyük müttefiklerimizden biri olan bir Türkiye var. Ancak ne zaman Türkiye’yi görüşsek bizim en büyük NATO müttefikimiz diyoruz. NATO’nun amacı Avrupa’yı Rusya’dan korumak. Onlar (Türkiye) ittifak içinde en büyük ikinci asker ve ekipman sağlayıcısı. Avrupa Birliği ise onları (üye olarak) almıyor. Bu çok sinir bozucu değil mi? Bu saygısızlık” diye konuştu.
ABD Büyükelçisi, “Başkanımız Türkiye’nin bizim ve NATO için yaptığı her şeye hayran. Bu nedenle meşruiyet kavramından kasıt saygı. ABD Başkanı’nın saygı göstererek onu davet edip sorunlarınız nelerdir anlatın demesi. Türk halkına nasıl yardımcı olabilirim? Bu karmaşık bölgede saygı temelinde nasıl birlikte istikrar oluşturabiliriz? Meşruiyet derken herhangi bir siyasi anlamı değil saygıyı kastettim” ifadelerini kullandı.