41,5969
0,23%48,9055
0,44%5.101,38
-0,47%11048.12
-0,47%Mehmet H. GÜLEL
mehmet.gulel@dunya.com
Badem üretiminde bu yıl son yılların en zor dönemi yaşıyor. Zirai don ve dolu yağışından olumsuz etkilenen üreticiler, düşük fiyatların yanı sıra ABD’ye uygulanan gümrük vergisinin düşürülmesiyle daha da zor durumda kaldı. Sektör temsilcileri, yüksek maliyetler ve düşük fiyatlar nedeniyle üreticilerin artık ayakta kalamadığını belirtiyor. Son iki yılda 8 bin dönüm badem bahçesi sökülürken, bu yıl yalnızca Adıyaman’da 30 bin dönüm bahçenin sökülmesi bekleniyor.
Adıyaman’da badem üreticilerinin ağaç sökümüne başladığını aktaran Kahta Sert Kabuklu Meyve Üreticileri Birliği Başkanı Mehmet Sena Yıldırım, bahçe sökümlerin yoğun bir şekilde devam ettiğini belirterek, “Bu yıl Adıyaman’da yaklaşık 30 bin dönüm badem bahçesinin söküleceğini öngörüyoruz. Daha önce 8 bin dönüm bahçe sökülmüştü. Geçen yıl fiyatların biraz daha iyi olmasından dolayı söküm az gerçekleşti. Bu yıl üreticiler artık ayakta kalamadığı için birlik başkanı olarak ben dahil ‘sökmem’ diyenler bile sökmeye başladı. Şu an oduncu arıyorum; üstüne para vermeyeceğim şekilde gelip söküp temizlese sökeceğim. Sökülen bahçeler tam verim döneminde ve 10 yaşında olan bahçeler. Bahçe sökümünün en büyük nedeni üreticinin kazanmaması” dedi.
Üretimde temel problemin üretim maliyetlerinden kaynaklandığını ifade eden Yıldırım, bu yıl kabuklu bademin kilogram fiyatının 50 ile 130 lira arasında değiştiğini bildirdi. 130 lira olan ürünün randıman oranını, 1 kiloda 350 gramın üstünde iç veren ürün grubunun oluşturduğunu ifade eden Yıldırım, “Fakat kilogram ortalaması 100 lirayı bulmuyor. Biz fiyatlara karşı artık üretici kazansın derdini bıraktık ve şunu söyledik; üreticinin en azından bahçeyi sökmeyeceği şekilde bir fiyat verilmesini talep ettik. Yüzde 200 randımanı olana 350 kuruş, yüzde 350 ve üstüne de 400 kuruş fiyat bekliyorduk. Tarım Kredi Kooperatifi geçen yıl üst limiti 280 kuruş olarak açıkladı. Bu yıl ise yüzde 16’lık artışa giderek 335 kuruş verdi. Eğer talep ettiğimiz fiyat olsaydı, üreticiler sökmemek için biraz daha direnirdi” diye konuştu.
Çözüm önerilerini de dile getiren Yıldırım, Türkiye’de üretim destek modelinde, rekabet etmek istedikleri ülkelerin yanına bile yaklaşamadıklarını söyledi. Rekabette çok geride bulunduklarını ve rakip ülkelerin kendi üreticisine yüzde 50 sübvansiyonla malzeme sağladığını belirten Yıldırım, “Onlarda kurulum giderlerinin minimum yüzde 75’i maksimum yüzde 100’ü karşılanıyor. Araç, gereç traktör, makineler yüzde 75 hibe veriliyor. Biz ise yaptığımız yatırımlarla borçlu başlıyoruz. Onlarda sübvansiyon hibe yerine geçiyor. Bizde ise maksimum yüzde 25 sübvansiyon bulunuyor. Bunun yanı sıra işçilik maliyetlerimiz aldı başını gidiyor. Biz üretime başladığımızda işçilik 17 dolarken, bugün 28 dolar. Enerji giderimiz yakıt ve mazot 10 kattan fazla arttı. Biz o tarihte 12 dolardan badem satıyorduk, bugün ise aynı fiyata satamaz durumdayız” ifadelerini kullandı.
Badem ithalatının ağırlıklı olarak ABD’den yapıldığına dikkat çeken Yıldırım, son olarak ABD’ye uygulanan ek vergilerin sıfırlandığını aktardı. Şu an bademde yüzde 15’lik gümrük vergisinin devam ettiğini dile getiren Yıldırım, bunun yanı sıra Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile her sene 20 bin ton ile 30 bin ton arasında gümrüksüz kotalı ithalat yapıldığını bildirdi. “Diğer ülkeler hasat döneminde üreticisini korumak için ithalat yasağı veya kota uygularken, bizde ise tam hasat zamanı olan eylülde vergi kaldırılıyor” diyen Yıldırım, “Türkiye genelinde bu yıl 20 bin ton civarında kabuklu badem rekoltesi bekliyoruz. Rekolte 100 bin tonlardan bu seviyeye düştü. Bu düşüşte zirai don ve dolu etkili oldu. Türkiye’de badem tüketimi her yıl artmakla beraber son rakamlara göre 85 bin ton iç badem tüketiliyor” açıklamasında bulundu.
Bahçesini söken üreticilerin hangi ürüne yöneleceğini, özellikle bakanlığın da sorduğunu ileten Yıldırım, bunu üreticilerin dahil kendilerinin de bilmediğini ve daha kârlı bir ürün varsa onu da bilmediklerini vurguladı. Hububat üretimin de kazandırmadığını aktaran Yıldırım, “Belki tütün olarak değerlendirirler. Tütün de böyle devam ederse ona da bir iki yıl içinde bir kota, vergi veya yasak gelir. Yani problemimiz büyük ve ne yapacağımızı bilmiyoruz. Yetkililerden bir talebiniz var mı? diye sorarsanız bir talebimiz de yok. Diğer illerde de söküm için bizi bekliyorlar. Şanlıurfa’da da sökümler başladı” dedi.
Öte yandan ceviz üreticisinin de aynı sıkıntıları yaşadığını anlatan Yıldırım, bu yıl piyasada ceviz olmaması ve iç piyasada ceviz talebinin bademden daha yüksek olmasından dolayı üreticilerin bahçe sökmeyeceğini ama seneye onların da söküme gidebileceğini aktardı.
Ceviz üreticileri açısından halen en büyük ithalatın ABD’den yapıldığını kaydeden Avrupa Tarım Operasyon Yöneticisi Haşimcan Yazıcıoğlu, vergi indiriminin Türkiye’deki üretici fiyatlarını mutlaka olumsuz etkileyeceğini söyledi. Pazarda kalite ve fiyat açısından Çin’den düşük kalite ve daha ucuz ürün gelmesinden ziyade, daha kaliteli ABD cevizinin gelmesinin fiyatlarda daha rekabetçi ortam yaratacağını ifade eden Yazıcıoğlu, “ABD bizim için daha iyi bir rakip ama yüzde 15’lik vergi dilimi Türkiye’deki üreticiler için kesinlikle yeterli değil. Çünkü, Türkiye’deki yatırımcıların çok yeni olmasından ve onların üretim maliyetleri ile rekabet edemememizden dolayı uzun vadede ciddi anlamda üretici zarar görür. 16 Ekim 2023 tarihli Resmi Gazete’de yapılan değişikle badem ithalatının gümrük vergisi oranı yüzde 2’den yüzde 15’e, ek mali yükümlülük tutarı ürünün kabuklu olanları için ton başına 452 dolardan 580 dolara, kabuksuz olanları için 818 dolardan 942 dolara çıkarıldı. Ceviz ithalatının gümrük vergisi oranı ise yüzde 4’ten yüzde 15’e, ek mali yükümlülük tutarı da kabuklu ceviz için ton başına 307 dolardan 416 dolara, kabuksuz ceviz için de 573 dolardan 1.099 dolara çıkarıldı. ABD için uygulanan ekstra yüzde 10 gümrük vergisi geçtiğimiz hafta kaldırıldı” dedi.
GENEL
1 gün önceGÜNDEM
1 gün önceGÜNDEM
1 gün önceGÜNDEM
1 gün önceGÜNDEM
2 gün önceGENEL
2 gün önceGENEL
2 gün önce