Astroloji nedir?
Astroloji, yunanca ‘astro’ ve ‘logos’ kelimelerinden türetilmiştir. Astro, yıldız anlamına gelirken logos ise, bilgi anlamında kullanılır. Astroloji gökteki cisimlerin hareketlerinden, konumlarından yola çıkarak canlı veya cansız varlıkların bunlardan nasıl ve ne zaman etkileneceklerini araştırır. Astroloji günümüzde fala indirgenmiş olsada düşünüldüğü gibi faldan ibaret değildir. Haritalar, burçlar , evler , yıldızlar her insan için farklıdır.
Astrolojinin Türk sahasındaki gelişimi
Erken Dönem (MÖ 2000 – MS 6. yüzyıl)
Türklerin astrolojiyle ilk ilişkisi gökyüzü gözlemleri ve Tengricilik inancı üzerinden olmuştur.
Erken Türk topluluklarında (Orta Asya bozkırları, Altaylar, Sibirya), temel inanç sistemi Tengricilik idi. Bu inançta Gök Tanrı merkezi konumdaydı. Gök, sadece fiziksel değil aynı zamanda kutsal bir mekân olarak görülüyordu . Güneş, Ay ve yıldızlar, ilahi düzenin işaretleri olarak kabul edilir; doğa olayları (gök gürültüsü, tutulmalar, yıldız kaymaları) kehanet olarak yorumlanırdı. Gökyüzü zaman ölçümü için de kullanılmıştır.
Bu dönemlerde aynı zamanda Kamlar (şamanlar), ruhsal liderler olarak gök olaylarını yorumlar, kehanetlerde bulunurlardı.
12 Hayvanlı Türk Takvimi bu dönemin en önemli astrolojik-sistematik ürünüdür. Her yıl bir hayvanla sembolize edilir. Bu takvim hem zamanın döngüsünü , doğan kişinin karakterini, askeri seferleri belirlemek için kullanılırdı.
Uygur Dönemi ve Çin Etkisi (6.–9. yüzyıllar)
Uygurlar, Maniheizm ve Budizm gibi dinleri benimsediler ve bu dinlerle birlikte astroloji ve kozmoloji bilgileri de geldi.
Uygurlar döneminde Çin astrolojisi etkili oldu. Bu etkiyle 12 hayvanlı takvim sisteminin kullanımı resmileşti. Güneş tutulmaları, yıldızların konumları ve gök olayları Uygur sarayında kayıt altına alınır, devlet işlerinin zamanlaması buna göre yapılırdı.
Bu dönemde de gökyüzü gözlemi sadece takvim değil, aynı zamanda kehanet amacıyla da yapılırdı.
İslamiyet’in Kabulü ve Arap-İslam Astrolojisinin Etkisi (10.–13. yüzyıllar)
Türkler 10. yüzyıldan itibaren İslamiyet’i kabul ettikçe, İslam dünyasındaki zengin astroloji ve astronomi literatürü ile tanıştılar. İslam dünyasında astroloji, özellikle Abbasiler döneminde çok gelişmişti. Burçlar, gezegenlerin etkileri, doğum haritaları gibi kavramlar sistemli hâle getirilmişti.
Türk kökenli büyük bilginler bu alanda eserler verdi. El-Biruni: Hem astronom hem astrologtu. Astrolojinin matematiksel yönünü vurguladı. Farabi ve İbn Sina: Gökyüzü ile insan ruhu arasında bağlantılar kurdular.
Bu dönemlerde saraylarda Kullanım
Selçuklu saraylarında müneccimler (astroloji uzmanları) bulundurulmaya başlandı.
Doğum tarihine göre kişinin kaderi, evlilikler, seferlerin tarihi gibi önemli konular astrolojik hesaplamalarla belirlenirdi.
Osmanlı Döneminde Astrolojinin Kurumsallaşması (14.–19. yüzyıllar)
Müneccimbaşılık Kurumu
Osmanlı’da astroloji resmî kurum hâline geldi: Müneccimbaşılık.
Müneccimbaşılar: Takvim hazırlardı (hicrî, rûmî vs.) Hicri ayların başlangıçlarını hesap ederdi. Padişaha savaş, nikâh, sefere çıkış, cami temeli atma gibi işler için uğurlu zamanlar bildirirdi.
Halk Astrolojisi ve Yıldızname
Sarayın yanı sıra halk arasında da astrolojik uygulamalar yaygındı. Yıldızname kitapları: Doğum gününe göre fal bakılırdı. Burçlar üzerinden karakter analizi yapılırdı. Doğumla ilgili ismi ne olmalı, ne zaman evlenmeli gibi sorulara cevap aranırdı.
Ünlü Osmanlı Astrologları
Müneccimbaşı Hüseyin Efendi (17. yüzyıl): Hem tarihçi hem astrolog. Osmanlı sarayında Müneccimbaşılık görevinde bulunmuştur.
Savaş, evlilik, inşaat gibi önemli olayların uğurlu zamanlarını belirlemiştir.Astrolojiyi hem bilimsel hem dini kurallara uygun şekilde uygulamaya çalışmıştır. “Camiü’d-Düvel” adlı büyük tarih kitabında astrolojiden de söz eder.
Sadullah el-Ankaravi (17. yüzyıl)
Hem astrolog hem de astronomdu. “Risâle fî Ahkâmi’n-Nücûm” (Yıldızların Hükümleri Üzerine Risale) adlı eseriyle tanınır. Astrolojiyi yorumlarken İslam felsefesi ve tasavvuf öğelerini de katmıştır.
Ahmed Dede (16. yüzyıl)
Kanuni Sultan Süleyman döneminde görev almıştır. Matematik, astronomi ve astroloji alanında uzmandı. Sarayda takvim düzenleme ve gökyüzü olaylarının yorumlanmasında görev aldı.
Takiyüddin el-Raşid (1521–1585)
Daha çok astronomiyle tanınır ama astrolojiyle de ilgilenmiştir. İstanbul Rasathanesi’ni kurdu (1577).Osmanlı’da bilimsel gökbilimle astrolojiyi birleştiren en önemli isimlerden biridir. Batlamyus’un ve Arap astrologlarının eserlerini Osmanlı’ya tanıttı.
Modern ve Cumhuriyet Dönemi (20. yüzyıl – Günümüz)
Bilimsellik Karşısında Geri Çekiliş
Cumhuriyet’in ilk dönemlerinde pozitivist anlayış egemen olduğu için astroloji, bilim dışı kabul edildi ve akademik alandan dışlandı. Ancak halk arasında yıldız falı, burçlar gibi ilgiler sürmeye devam etti.
Medya ve Astrolojinin Popülerleşmesi (1990’lar sonrası)
Televizyon, gazete köşeleri ve internet sayesinde astroloji yeniden popülerleşti. Burç yorumları, haftalık-günlük fal köşeleri, doğum haritası analizleri gibi uygulamalar yaygınlaştı. Astroloji danışmanlığı, atölyeler, eğitimler gibi alanlarda profesyonelleşme başladı. Eğitim dalında da ilerleme kaydedildi.
GENEL
Az önceGENEL
Az önceGENEL
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceVeri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.