Kıbrıs Türkleri Sandık Başında: Seçimin Gündemi Egemenlik, Ekonomi ve Türkiye İlişkileri - Ötüken Haber
Kıbrıs Türkleri Sandık Başında: Seçimin Gündemi Egemenlik, Ekonomi ve Türkiye İlişkileri

Kıbrıs Türkleri Sandık Başında: Seçimin Gündemi Egemenlik, Ekonomi ve Türkiye İlişkileri

ABONE OL
Ekim 19, 2025 03:11
Kıbrıs Türkleri Sandık Başında: Seçimin Gündemi Egemenlik, Ekonomi ve Türkiye İlişkileri
0

BEĞENDİM

ABONE OL

KKTC’de 19 Ekim’de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminde sekiz aday yarışıyor

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), 19 Ekim Pazar günü yeni cumhurbaşkanını seçmek için sandık başına gidiyor.
Yüksek Seçim Kurulu’nun açıkladığı verilere göre 218 bin 313 seçmen oy kullanacak. Seçimde sekiz aday yarışıyor.

Mevcut Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile ana muhalefet lideri Tufan Erhürman, seçimde öne çıkan iki isim olarak görülüyor. Diğer adaylar ise Osman Zorba (Kıbrıs Sosyalist Partisi) ile bağımsız adaylar Arif Salih Kırdağ, Ahmet Boran, Mehmet Hasgüler, İbrahim Yazıcı ve Hüseyin Gürlek.

Pazar günü kullanılacak geçerli oyların yüzde 50’sinden fazlasını alan aday, dünyada yalnızca Türkiye’nin tanıdığı KKTC’nin yeni cumhurbaşkanı olacak. Hiçbir aday bu oranı geçemezse seçim ikinci tura kalacak.


Kıbrıslı Türklerin gündeminde ekonomi ve değişim isteği var

Göç, Kimlik ve Hak Çalışmaları Merkezi’nin (CMIRS) Eylül ayında 500 kişiyle yaptığı araştırmaya göre seçmenlerin büyük bölümü, ülkede işlerin “yanlış yönde” gittiğini düşünüyor.
Katılımcıların öncelikli sorun olarak gördükleri başlıklar sırasıyla ekonomi, Kıbrıs meselesi, sağlık, siyasi liderlik ve altyapı eksiklikleri oldu.

CMIRS Direktörü Mine Yücel, seçmenin genel olarak mevcut yönetime tepki gösterdiğini belirterek, “Bu seçim aslında bir değişim seçimi olacak” değerlendirmesini yaptı.

Yücel, halkın yolsuzluk, örgütlü suçlar ve siyasi müdahalelerden duyduğu rahatsızlığa da dikkat çekti.


Tatar: “İki devletli çözüm tek gerçekçi model”

2020’den bu yana cumhurbaşkanlığı görevini sürdüren Ersin Tatar, Kıbrıs meselesinde federasyon temelli çözümlere karşı çıkıyor.
Tatar, “iki egemen ve eşit devlet” modelini savunuyor ve “Doğrudan uçuş, doğrudan ticaret, doğrudan temas” (3D) formülü karşılanmadığı sürece Kıbrıs Cumhuriyeti ile masaya oturmayacağını söylüyor.

Ankara tarafından da desteklenen bu yaklaşım, Türkiye’nin son yıllarda Kıbrıs politikasında benimsediği “egemen eşitlik” çizgisiyle uyum gösteriyor.


Erhürman: “İzolasyonu bitirecek olan diyalogdur”

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) lideri Tufan Erhürman ise, iki devletli çözümün Kıbrıslı Türklerin uluslararası alanda daha da izole edilmesine yol açtığını savunuyor.
Erhürman, seçilmesi halinde Kıbrıs Cumhuriyeti ile müzakereleri yeniden başlatacağını açıkladı.

Erhürman, kısa süre önce Meclis’te kabul edilen “İki Devletli Çözüm” kararına tepki göstererek, “Kıbrıs sorunuyla ilgili bir kararın seçime beş gün kala alınması, Meclis’in seçim aracı olarak kullanılmasına örnektir” dedi.


Uzmanlar: Seçim, iki farklı vizyonun yarışına sahne oluyor

Doğu Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Sözen, Erhürman’ın yaklaşımını “iki eşit kurucu devletin ortaklığına dayalı bir çözüm arayışı” olarak nitelendirdi.
Sözen, Tatar’ın ise Türkiye’nin bölgesel çıkarları doğrultusunda iki devletli çözüm modelini sürdürdüğünü söyledi.

İngiltere’de görev yapan siyaset bilimci Dr. Sinem Arslan, iki devletli formülün uluslararası alanda kabul görmediğini belirterek, “Masaya oturmayı 3D şartına bağlamak, Kıbrıs Türk halkını uzun vadede izolasyon altında bırakmak anlamına geliyor” dedi.

Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı Yusuf Kanlı ise, “Kıbrıslı Türklerin yüzde 70’e yakını bir çözüm istiyor. Ancak bu çözümün nasıl olacağı konusunda iki farklı eğilim aynı anda güç buluyor” değerlendirmesinde bulundu.


Türkiye’nin rolü tartışma konusu

Türkiye’nin seçim sürecindeki etkisi de ada gündeminin sıcak başlıklarından biri.
Seçim döneminde adaya birçok Türk siyasetçi gitti; bu isimler arasında Süleyman Soylu, Hulusi Akar, Mustafa Destici, Ümit Özdağ ve Mesut Özil de yer aldı.

Norveç Araştırma Konseyi destekli bir çalışmada yer alan Dr. Arslan, Türkiye’nin Kıbrıs siyasetinde “artık daha mikro düzeyde, kişilere kadar inen” bir etkisi olduğunu savundu.

Gazeteci Yusuf Kanlı ise Türkiye’nin bu yaklaşımının, özellikle Kıbrıslı kökenli seçmenlerde rahatsızlık yarattığını dile getirdi.
CMIRS Direktörü Mine Yücel, Tatar’ı destekleyen UBP içinde dahi Türkiye’nin parti içi süreçlere müdahalesine yönelik hoşnutsuzluk bulunduğunu belirtti.


Seçim sonucu, Kıbrıs’ta yeni dönemin yönünü belirleyecek

Uzmanlara göre 19 Ekim seçimleri, yalnızca yeni bir liderin belirlenmesi değil; aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının gelecekte nasıl bir yönetim modeli istediğini ortaya koyacak.
Seçimin, Türkiye ile ilişkilerin seyri, federasyon tartışmaları ve ekonomik reform süreci açısından belirleyici bir dönüm noktası olacağı yorumları yapılıyor.

Editör: Oğuzhan GÜRHAN

En az 10 karakter gerekli