Kurumun kararına göre, 1996’da Batman’da bulunan köy evinin buraya yapılacak baraj altında kalacak olması nedeniyle Kilis’ten ev verilen kişi, o tarihten bu yana ailesiyle Kilis’te yaşamaya başladı.

Yaklaşık 11 yıldır kapıcılık yaparak geçimini sağlayan kişi, ev sahibi olmak için TOKİ’ye başvurdu. TOKİ kurasında ev çıkan kişiye bankaya para yatırmaya gittiğinde, “Batman nüfusuna kayıtlı olduğu” gerekçesiyle Kilis’teki TOKİ’den ev alamayacağı bildirildi.

Uzun yıllardır Kilis’te ikamet ettiğini, nüfusa kayıtlı olduğu ili değiştirme imkanının bulunmadığını belirten kişi, sosyal konut uygulamasından faydalandırılması adına KDK’ya başvurdu.

Başvuru kapsamında görüş istenen TOKİ, sosyal konut projesine ilişkin başvuru ve satın alma taahhütnamesinde şartların yer aldığını, şartları taşımayanların, kurada ev çıksa dahi bu haktan faydalanamayacağını bildirdi.

KDK, başvurunun kabulüne karar vererek, başvurucunun hak sahipliği işlemlerinin tamamlanması yönünde TOKİ’ye tavsiye kararı verilmesine hükmetti.

TOKİ, karara uyarak, başvurucunun ev hakkından faydalandırıldığına dair KDK’ya bildirimde bulundu.

Kararın gerekçesinden

KDK’nın kararında, TOKİ tarafından hayata geçirilen sosyal konut projelerinin “sosyal devlet ilkesinin bir gereği” olarak yürütüldüğü, projelerin amacının piyasa koşullarında konut edinme imkanı bulunmayan alt gelir ve yoksul gruptaki kişilerin konut ihtiyacının karşılanması olduğu tespitine yer verildi.

Projeden faydalanmak isteyenlerden “il nüfusuna kayıtlı olma ve ikamet şartları” istenmesinin “gerçekten Kilis’te yaşayıp buraya entegre olan başvuru sahiplerine imkan tanımayı hedeflediği” aktarılan kararda, “Bu getirilen kıstaslar amaca uygun ve doğrudan ilişkili olup keyfi ya da dolaylı ayrım riski taşımamaktadır.” denildi.

Başvuru konusu olayda, başvurucunun Batman’daki köyünün baraj altında kalacak olması sebebiyle ailesiyle Kilis’e iskan ettirildiği ve uzun yıllardır bu ilde yaşadığı aktarılan kararda, “başvuru için aranan şartların tamamını sağlayamamasının zorunluluk sebeplerinden kaynaklandığı” belirtilerek, bu kapsamda başvurunun “hakkaniyete uygunluk yönünden değerlendirilmesi gerektiği” vurgulandı.

Başvuru konusu olayın özel koşullarının göz önünde bulundurulması gerekliliğine işaret edilen kararda, “İdarenin katı kural uygulamalarını somut olayın özel şartlarına göre ölçülü hale getirmesini ve fiili mağduriyet yaratan teknik ayrımlar karşısında istisnai muamele geliştirmesini gerektirir.” değerlendirmesinde bulunuldu.

Olayın özelliklerine göre ölçülü ve dengeli karar verilmesi, gerekirse olağan kural dışı istisnalar tanınmasının hakkaniyetin gereği olduğu kaydedilen kararda, “Somut olay özelinde TOKİ Başkanlığı tarafından üretilen sosyal konutlara başvuranın fiili imkansızlık sebebiyle hak sahipliği imkanını elde edemeyeceği dikkate alındığında idarenin işleminin hakkaniyete uygun olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.” tespiti yer aldı.