Madleen gemisinin yolculuğu sıradan bir insani yardım seferi değildir. Bu bir hayırseverlik hikayesi değil; siyasetin, ahlakın ve direnişin hikayesidir. Bu, toplu cezalandırma mekanizmasına yüzen bir tepki ve uluslararası suç ortaklığının bir sınavıdır. Kısacası, evrensel bir vicdan çağrısıdır.
Geminin adı, Madleen, rastgele seçilmemiştir. 2014 yılında silahlı botların devriyesi altındaki sularda ağlarını atan ve böylece saçlarında tuz, kemiklerinde kararlılıkla sessiz bir direniş sembolü haline gelen Gazze’nin ilk kadın balıkçısı Madleen Kullab’a bir saygı duruşudur. Onun hikayesi, günlük saldırılar karşısında “sumud” yani sebat ruhunu yansıtıyor. Geminin onun adıyla anılması şu mesajı veriyor: Bu filo acıma taşımıyor; gurur taşıyor.
Dünya onun adını bilmeyebilir, fakat Gazze’nin limanını ziyaret eden herkes Madleen Kullab ismine aşinadır.
Bir balıkçının kızı olan Kullab, Gazze’nin tek kadın balıkçısıdır. Babasının izinden gitmek onun tercihi değildi: Çocukken bir moda tasarımcısı olmayı hayal ediyordu, fakat rüzgarlar her zaman gemilerin istediği gibi esmez.
Kullab, babasıyla birlikte ilk kez denize açıldığında henüz altı yaşındaydı. Babası omurilik iltihabı teşhisi konduktan sonra çalışamaz hale geldi. Bunun üzerine Kullab, 13 yaşındayken babasının balıkçılık ekipmanlarını devralma gibi alışılmadık bir karar verdi. 13 yaşındaki bir kız olarak Kullab, hem işin gerektirdiği fiziksel güç hem de erkeklerin egemen olduğu bir sektördeki rolüne yönelik toplumun şüpheciliği gibi birçok zorlukla karşılaştı.
Gazze’de balıkçılar, İsrail’in deniz ablukası ve sık sık yaşanan müdahaleler nedeniyle çoğu zaman güvenli bir şekilde balık avlayamıyor. Madleen de zaman zaman teknelerinin geri dönmesine izin verilmediği veya denizde tehlikeli olaylarla karşılaştığı anları yaşadı. Gazze’de bir kadın olarak balıkçılık yapmak, Madleen için sadece denizdeki dalgalarla değil, toplumun önyargılarıyla da mücadele etmek demekti. Çevresindeki bazı erkek balıkçılar onun tek başına denize açılmasını yadırgadı, hatta eleştirenler oldu. Ancak Madleen, hem ailesi hem de diğer Gazze kadınları için bir örnek olmayı başardı.
Önyargılara rağmen cesareti ve direnciyle medyanın ilgisini çekti ve uluslararası alanda kadın direnişinin sembollerinden biri haline geldi. Kadın balıkçı olarak balıkçılık kooperatiflerinde ve kadın örgütlerinde aktif rol aldı; diğer kadınları da güçlendirmek amacıyla balıkçılık üzerine atölyeler düzenledi.
Onun hikâyesi, sadece bir kadının balıkçılık yapma hikayesi değil; aynı zamanda Gazze’deki zorluklar içinde dimdik ayakta duran bir kadının direniş hikayesi olarak anlatılıyor.
Freedom Flotilla Coalition, 2025 yılında Gazze’ye insani yardım taşıyan “Madleen” isimli bir gemi hazırladı ve ona Madleen Kullab’ın adını verdi. Bu gemi, Gazze’deki kadınların direncini simgelemek ve Madleen’in mücadelesini uluslararası alanda görünür kılmak amacıyla seçildi.
Cehalet ve cezasızlığa alışmış bir dünya düzeninde, Madleen çarpıcı bir gerçeği yüzümüze vuruyor: Hesapsız cesaret ihtimalini. Tarihin akışını sadece politikacıların değil, tehlikeye yelken açmaya cesaret eden, ahlaki netliğe sahip insanların da şekillendirdiği gerçeğini…
GENEL
10 gün önceGÜNDEM
10 Haziran 2025SPOR
10 Haziran 2025GÜNDEM
10 Haziran 2025GÜNDEM
10 Haziran 2025GÜNDEM
10 Haziran 2025FOTO GALERİ
10 Haziran 2025