Türkiye Dışişleri Bakanlığından İsrail’in İran’a gerçekleştirdiği hava saldırısına ilişkin yazılı açıklama yapıldı.
Açıklamada, “İsrail’in İran’a düzenlediği hava saldırısını en güçlü şekilde kınıyoruz.” ifadesi kullanıldı.
İsrail’in saldırısının uluslararası hukuku açıkça ihlal ettiği vurgulanan açıklamada, bunun, İsrail’in bölgede yürüttüğü stratejik istikrarsızlaştırma politikasına hizmet eden bir provokasyon olduğu belirtildi.
Açıklamada, saldırıların, İran’ın nükleer programıyla ilgili müzakerelerin yoğunlaştığı dönemde gerçekleşmesinin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümetinin herhangi bir meselenin diplomatik yollarla çözülmesini istemediği ve kendi çıkarları doğrultusunda bölgesel istikrarı ve küresel huzuru riske atmaktan kaçınmadığını gösterdiğine işaret edildi.
İsrail’in daha büyük çatışmalara yol açabilecek saldırgan eylemlerine bir an önce son vermesi gerektiğinin altı çizilen açıklamada, “Orta Doğu’da daha fazla kan ve yıkım görmek istemediğimizi tekraren ifade ediyoruz. Savaşın yayılmaması için uluslararası toplumu acilen harekete geçmeye çağırıyoruz.” ifadeleri kullanıldı.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik de sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, İsrail’in İran’a saldırarak tüm bölgeyi ateşe atan vahşi ve barbar saldırılarına bir yenisini eklediğini belirtti.
Çelik, şunları kaydetti:
“Bu hukuksuz saldırıyı en güçlü şekilde kınıyoruz. İsrail saldırısının hiçbir meşruiyeti ve gerekçesi olamaz. Bu, barbarca bir saldırganlıktır. Cumhurbaşkanımızın Netanyahu hükümetinin soykırımcı eylemlerinin sonuçları konusundaki uyarılarına tüm dünya dikkat kesilmelidir. Gazze konusunda İsrail’in soykırımcı faaliyetlerine karşı uluslararası baskı artmışken İsrail, bir kere daha gözleri soykırımcı eylemlerinden uzaklaştırmak için yeni bir saldırı başlattı. ABD ile İran arasındaki müzakereler sürerken İsrail’in bu saldırıyı yapması, İsrail’in tüm diplomatik çabalara düşmanca davrandığını bir kere daha gösterdi. İsrail saldırganlığı tüm dünya için tehdittir. Buna karşı tüm dünya ortak somut tedbirler almalıdır.”
Malezya Başbakanı Enver İbrahim, X hesabından paylaştığı mesajda, İsrail’in İran’a yönelik yönelik askeri saldırılarını “mümkün olan en güçlü ifadelerle” kınadığını belirtti.
“Bu, kırılgan bir bölgeyi daha da istikrarsızlaştırma tehdidinde bulunan vahim ve pervasız bir eylemdir. Açık amacı, ABD ile İran arasında devam etmekte olan müzakereleri sabote etmektir.” ifadeleri kullanılan paylaşımda, İsrail’e saldırganlığı durdurma çağrısı yapıldı.
Hindistan Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, İran ile İsrail arasında son dönemde yaşanan gerilimden “endişe duyulduğu” belirtildi.
Mevcut diyalog ve diplomasi kanallarının gerginliklerin azaltılması ve sorunların çözülmesi için kullanılması gerektiğine işaret edilen açıklamada, taraflara “gerilimi tırmandıracak adımlardan kaçınma” çağrısında bulunuldu.
Açıklamada, Hindistan’ın durumu yakından takip ettiği bildirildi.
Pakistan Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail’in İran’a yönelik saldırısının “şiddetle kınandığı” kaydedildi.
İsrail’in saldırılarının İran’ın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü ihlal ettiği, Birleşmiş Milletler (BM) Şartı ile uluslararası hukukun temel ilkelerine aykırı olduğu vurgulanan açıklamada, Uluslararası toplum ve BM’nin “bu saldırganlığı durdurma ve saldırganları eylemlerinden sorumlu tutma” sorumluluğunu taşıdığı ifade edildi.
Pakistan Dışişleri Bakanı İshak Dar da X hesabından yaptığı paylaşımda, “İsrail’in İran’ın egemenliğini ihlal eden saldırılarını” kınadı.
“Bu menfur eyle,m uluslararası hukukun temellerini ve insanlığın vicdanını sarsmış olup bölgesel istikrarı ve uluslararası güvenliği ciddi şekilde baltalamaktadır.” değerlendirmesinde bulunan Dar, Pakistan’ın İran hükümeti ve halkıyla dayanışma içinde olduğunu vurguladı.
Avustralya Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail ile İran arasındaki gerilimin tırmanmasından endişe duyduğu belirtilerek, “Bu durum zaten istikrarsız olan bölgeyi daha da istikrarsızlaştırma riski taşımaktadır. Tüm taraflara gerilimi daha da arttıracak eylem ve söylemlerden kaçınmaları çağrısında bulunuyoruz.” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, İran’ın nükleer ve balistik füze programının “uluslararası barış ve güvenliğe yönelik bir tehdit oluşturduğu” belirtilerek, taraflara diyalog ve diplomasiye öncelik verme çağrısı yapıldı.
Yeni Zelanda Başbakanı Christopher Luxon, basına verdiği demeçte, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarını “tatsız bir gelişme” olarak değerlendirdi.
Orta Doğu’nun “daha fazla askeri harekata ve bundan doğacak risklere ihtiyacının olmadığını” söyleyen Luxon, saldırılara ilişkin endişelerini dile getirdi.
Luxon, “Görmek istediğimiz şey, tarafların bir araya gelip müzakere etmesi.” dedi.
Japonya Dışişleri Bakanı İvaya Takeşi, düzenlediği basın toplantısında, İsrail’in İran’a saldırısını bölgedeki durumu tırmandırdığı gerekçesiyle “şiddetle kınadığını” bildirdi.
İvaya, Washington ile Tahran arasında barışçıl çözüme yönelik görüşmeler sürdüğü halde İsrail’in İran’a yönelik askeri eylemde bulunmasının son derece üzücü olduğunu belirterek, tüm taraflardan “azami itidal” göstermelerini talep etti.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Cien, Pekin’de düzenlenen olağan basın toplantısında yöneltilen soruya verdiği yanıtta ülkesinin İsrail’in İran’a yönelik saldırılarını yakından izlediğini ve bu eylemlerin olası vahim sonuçlarından endişeli olduğunu dile getirdi.
Sözcü Lin, “Çin, İran’ın egemenliğini, güvenliğini ve toprak bütünlüğünü tehdit eden her türlü eyleme ve gerilimi yükseltecek, çatışmayı genişletecek girişimlere karşıdır.” ifadesini kullandı.
Bölgede gerilimin ani yükselişinin hiçbir tarafın çıkarına olmadığına işaret eden Lin, tüm taraflara bölgesel barışı ve istikrarı teşvik etmek için daha fazla çaba gösterme ve gerilimi yükseltecek eylemlerden kaçınma çağrısında bulundu.
Lin, Çin’in gerilimin düşürülmesi için yapıcı rol oynamaya hazır olduğunu vurguladı.
Umman Sultanlığı Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, “Umman Sultanlığı, İsrail’in İran İslam Cumhuriyeti topraklarına yönelik başlattığı, egemen tesisleri hedef alan ve can kayıplarına yol açan vahşi askeri saldırıyı şiddetle kınadığını bildiriyor.” ifadesine yer verildi.
Saldırının Birleşmiş Milletler sözleşmesini ihlal ettiği ve uluslararası hukuk ilkelerine aykırı olduğu belirtilen açıklamada, böyle bir saldırının bölgede istikrarın temellerini baltaladığı kaydedildi.
Açıklamada, saldırının oldukça hassas bir süreçte yapılmış olduğuna işaret edilerek, Tahran ile Washington arasında sürdürülen nükleer programa dair müzakerelerin yoğunluk kazanmış olduğu hatırlatıldı.
Ürdün Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sufyan el-Kudat, yaptığı açıklamada, bu tür ihlallerin bölgenin güvenlik ve istikrarını tehdit ettiği ve mevcut gerilimi daha da derinleştirdiği uyarısında bulundu.
Açıklamada, BM üyesi bir ülkenin egemenliğine karşı açık bir ihlal ve uluslararası hukuka bariz bir meydan okuma olarak gerçekleştirilen saldırının en sert şekilde kınandığı vurgulandı.
Uluslararası hukuk kurallarına saygı gösterilmesinin zorunluluğuna işaret edilen açıklamada, başta BM Güvenlik Konseyi olmak üzere uluslararası toplumun bu saldırıların durdurulması ve tekrarının engellenmesi için acilen harekete geçmesi gerektiği belirtildi.
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail’in İran’a yönelik saldırısı kınandı.
Saldırının bölgesel güvenlik ve istikrar üzerindeki yansımalarından endişe duyulduğu kaydedilen açıklamada, BAE’nin diyaloğun geliştirilmesi, uluslararası hukuka bağlı kalınması ve devletlerin egemenliğine saygı gösterilmesinin mevcut krizlerin çözümü için temel ilkeleri teşkil ettiği yönündeki tutumu vurgulandı.
Açıklamada, anlaşmazlıkların çatışma yerine diplomatik yollarla çözülmesi gerektiğinin altı çizilerek, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine (BMGK) ateşkesin sağlanması ve uluslararası barış ve güvenliğin güçlendirilmesi için gerekli tedbirleri alması için çağrı yapıldı.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail’in İran’a saldırılarının şiddetle kınandığı bildirildi.
Açıklamada, saldırıların uluslararası hukuku ve normları açıkça ihlal ettiği belirtildi.
Katar Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İran’ın egemenliğini ve güvenliğini ihlal eden tehlikeli bir tırmanış olarak nitelendirilen İsrail saldırısının şiddetle kınandığı bildirildi.
Açıklamada, “Bölgenin güvenliğini ve istikrarını tehdit eden, gerginliği azaltma ve diplomatik çözümleri engelleyen saldırgan politikaların sürekli tekrarlanmasından ortaya çıkan bu tehlikeli tırmanıştan derin endişe duyulduğu” ifade edildi.
Her türlü şiddete karşı itidal çağrısı yapan Katar, “çatışmayı genişletecek ve bölgenin güvenlik ve istikrarını baltalayacak tırmanıştan kaçınan kararlı tutumunu sürdürdüğünü” vurguladı.
Endonezya Dışişleri Bakanlığının X hesabından yapılan açıklamada, “hukuksuz” olarak nitelendirilen İsrail’in İran’a yönelik saldırıları şiddetle kınandı.
Açıklamada, saldırıların bölgesel istikrarı tehlikeye sürükleyebileceği ve daha geniş çaplı gerilime sebep olabileceği kaydedildi.
Ayrıca açıklamada, “Tüm taraflar, azami itidal göstermeli ve gerilimi tırmandıracak ya da daha fazla istikrarsızlığa yol açacak her türlü eylemden kaçınmalıdır.” ifadesine yer verildi.
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarının bölgesel istikrarı korumaya yönelik tüm çabaları baltaladığını söyledi.
Avn, uluslararası toplumu İsrail’in hedeflerine ulaşmasını engellemek üzere harekete geçmeye çağırdı.
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, X hesabından yaptığı açıklamada, Fransa’nın ortaklarıyla beraber Orta Doğu’daki gelişmeleri azami dikkatle takip ettiğini belirtti.
Barrot, “Tüm tarafları itidalli davranmaya ve bölgesel istikrarı tehlikeye atabilecek her türlü gerilimden kaçınmaya çağırıyoruz.” diyerek, önceliklerinin Fransa vatandaşlarının ve çıkarlarının güvenliği olduğunu ve buna göre duruşlarını uyarladıklarını kaydetti.
Fransa’nın İran’ın nükleer programına dair ciddi endişelerini, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) tarafından kısa süre önce kabul edilen kararla da beraber defaatle dile getirdiğini belirten Barrot, “İsrail’in herhangi bir saldırıya karşı kendini savunma hakkını tekrar ifade ediyoruz.” ifadesini kullandı.
Barrot, gerginliği azaltmak için tüm diplomatik kanalların seferber edilmesinin elzem olduğunu kaydederek, ülkesinin buna katkıda bulunmaya bütünüyle kararlı olduğunu söyledi.
İngiltere Başbakanı Keir Starmer, X hesabından yaptığı paylaşımında, saldırıya ilişkin haberlerin “endişe verici” olduğunu belirtti.
Tüm tarafları geri adım atmaya ve gerilimi düşürmeye çağıran Starmer, Orta Doğu’da istikrarın öncelikli olması gerektiğine dikkati çekti.
Belçika Dışişleri Bakanı Maxime Prevot, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, İsrail’in İran’a saldırılarının bölgede daha fazla istikrarsızlığa yol açmasından derin endişe duyduğunu bildirdi.
Prevot, “İsrail’in İran’a yönelik saldırıları ve İran’ın tepkisi, tehlikeli bir dönüm noktasını işaret ediyor.” ifadesini kullandı.
Daha fazla istikrarsızlığa yol açacak her türlü eylemden ciddi şekilde endişe duyduğunu bildiren Prevot, “Belçika, tüm aktörleri azami itidal göstermeye ve her ne pahasına olursa olsun tırmanıştan kaçınmaya çağırıyor.” mesajını paylaştı.
İtalya Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, X hesabından yaptığı paylaşımda, İsrail’in İran’a saldırmasıyla ilgili gelişmeleri Bakanlığın kriz masasından takip ettiğini ve bölge ülkelerindeki büyükelçileriyle görüştüğünü belirtti.
Tajani, İtalya televizyon programı “Mattino 5”e yaptığı açıklamada, “İsrail saldırılarının bittiğine inanmıyorum.” dedi.
İsrailli mevkidaşı Gideon Saar ile telefon görüşmesi yaptığını belirten Tajani, “İran ile bir tırmanıştan kaçınılması çağrısında bulundum. İsrail halkıyla dostluğumuzu yineledim ama Gazze’de ateşkese ihtiyaç duyulduğunu vurguladım. İsrail’den, Hamas’a karşı savaşı fiilen kazanmışken sivil halkı korumasını istiyoruz.” diye konuştu.
İtalyan Bakan, ayrıca İranlı mevkidaşı ve nükleer dosyada arabuluculuk yapan Umman Dışişleri Bakanı ile de görüşeceğini söyledi.
Tajani, İtalya’nın tutumunun diyalogdan yana olduğunu belirterek, “Durumun oldukça karmaşık olduğunun farkındayız ancak diplomasi dışında bir çözüm yok. Çatışmaların en kısa zamanda sona ermesini umuyoruz çünkü eylemler ve tepkiler tehlikelidir, bölgedeki durum patlama noktasına gelebilir.” yorumunu yaptı.
Slovakya Dışişleri Bakanlığının sosyal medya platformu X hesabından yapılan paylaşımda, tüm taraflar son derece itidalli davranmaya, diplomasi ve diyalog yoluyla gerilimi azaltmaya çağrıldı.
Bölgenin acilen barış ve istikrara ihtiyacının olduğu ifade edilen paylaşımda, Slovak diplomasisinin kendi vatandaşlarının ve bölgedeki çalışanlarının güvenliğine odaklandığı kaydedildi.
BM Genel Sekreter Sözcü Yardımcısı Farhan Haq tarafından yapılan yazılı açıklamada, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Orta Doğu’daki her türlü askeri tırmanışı kınadığı belirtildi.
Guterres’in “İran ile ABD arasında İran’ın nükleer programının statüsüne ilişkin görüşmeler devam ederken İsrail’in İran’daki nükleer tesislere yönelik saldırılarından özellikle endişe duyduğu” kaydedilen açıklamada, üye devletlere “BM Şartı ve uluslararası hukuka uygun hareket etmeleri” hatırlatıldı.
Açıklamada, Guterres’in “her iki taraftan da azami itidal göstermelerini ve ne pahasına olursa olsun bölgenin kaldıramayacağı bir durum olan daha derin bir çatışmaya sürüklenmekten kaçınmalarını istediği” kaydedildi.
Birleşmiş Milletler’in terörle mücadele konularında insan hakları özel raportörü Ben Saul, X’ten yaptığı paylaşımda, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarının, “BM Sözleşmesi’nin 2(4) maddesi uyarınca yasaklanmış bir güç kullanımı, İran’a kendini savunma hakkı veren 51. madde uyarınca bir silahlı saldırı.” ifadelerini kullandı.
Saul, bunun, İsrail liderleri tarafından gerçekleştirilen uluslararası “saldırganlık suçu” olmasının muhtemel olduğuna da işaret etti.
Almanya Başbakanı Friedrich Merz, telefonla yaptıkları görüşmede İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun kendisini askeri operasyonlar ve hedefleri konusunda bilgilendirdiğini belirtti.
Merz, Federal Hükümetin Güvenlik Kabinesi ile durumu değerlendirdiklerini dile getirerek, “Federal hükümet, İran’ın çok ilerlemiş nükleer silah programına ilişkin endişelerini yıllardır defalarca dile getirmiştir.” dedi.
İsrail’in “varlığını ve vatandaşlarının güvenliğini savunma hakkına sahip olduğunu” belirten Merz, “Her iki tarafı da daha fazla tırmanmaya yol açabilecek ve tüm bölgeyi istikrarsızlaştırabilecek adımlardan kaçınmaya çağırıyoruz.” ifadesini kullandı.
Azerbaycan Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, “İsrail tarafından İran topraklarına karşı gerçekleştirilen askeri operasyonlardan ciddi şekilde endişeliyiz. Durumun gerginleştirilmesini kesin şekilde kınayarak, tarafları mevcut fikir ayrılıklarını yalnızca uluslararası hukukun norm ve ilkelerine uygun olarak, diyalog ve diplomatik yollarla çözmeye çağırıyoruz.” ifadeleri yer aldı.
Açıklamada, sivil halkın ve altyapı tesislerinin güvenliğinin sağlanmasının önemi vurgulanarak, Orta Doğu’daki gerilimin daha da tırmanmaması için diplomatik temasların ve uluslararası mekanizmalar çerçevesindeki çabaların sürdürülmesi gerektiği bildirildi.
İrlanda Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Savunma Bakanı Simon Harris, yaptığı yazılı açıklamada, “Orta Doğu’nun acil bir barış ve istikrara ihtiyacı var. Tansiyonun daha fazla artması, çatışmaların bölgeye yayılması riskini de beraberinde getiriyor. Bu, tüm bölge için felaket olacaktır.” ifadelerini kullandı.
Harris, tüm tarafları tansiyonu düşürmeye çağırırken bölgeye etkisi olan tarafları da bu etkiyi olumlu şekilde kullanmaya davet etti.
İran’ın nükleer programıyla ilgili konuların müzakerelerle çözüleceğini savunan Harris, İran’daki İrlandalılar için Tahran Büyükelçiliği ve Avrupa Birliği’ndeki müttefiklere temas halinde olduklarını bildirdi.
GENEL
14 gün önceGÜNDEM
14 Haziran 2025SPOR
14 Haziran 2025GÜNDEM
14 Haziran 2025GÜNDEM
14 Haziran 2025GÜNDEM
14 Haziran 2025FOTO GALERİ
14 Haziran 2025