Otomotiv sektörü zor bir dönemden geçiyor. Pazar rekorlara imza atıyor fakat yüksek kredi maliyetleri satışlara deyim yerindeyse ‘hız sınırlayıcı’ koyuyor. Operasyonel kiralama sektörü de yüksek maliyetlere vurgu yaparken, daralmanın kaçınılmaz olduğu paylaşılıyor.
Bu yılın ilk çeyreğinde Tüm Oto Kiralama ve Mobilite Kuruluşları Derneği (TOKKDER), bağımsız araştırma şirketi NielsenIQ iş birliği ile bir rapor yayınladı. Operasyonel araç kiralama sektörünün 2025 yılının ilk 3 ayında 2024 yılı sonuna göre yüzde 3,8 daraldığını paylaşan raporda filoda bulunan araç adedinin de 242 bin adede gerilediği paylaşıldı. Bu dönemde sektörün aktif büyüklüğü ise 292 milyar TL oldu.
Sektörün yılın ilk çeyreğinde ödediği vergi tutarı toplamda 11 milyar TL’yi buldu. Raporu değerlendiren TOKKDER Yönetim Kurulu Başkanı Kağan Yaşa, “Sektörün toplam araç sayısı 2024 yılı sonuna göre yüzde 3,8 azalarak 242 bin 200 adede geriledi. Özellikle, artan kredi faizleri kira maliyetlerini oldukça yükseltti, şirketleri zorunlu olarak tasarruf etmeye yönlendirdi, operasyonel kiralamaya olan talebi düşürdü ve sektör küçülmeye devam etti. 2018 yılı sonunda 328 bin adetlik filo büyüklüğüne sahip olan sektörümüz, 2025 yılı ilk çeyreği sonunda 242 bine düştü.
Operasyonel araç kiralamaya talep olmasına rağmen, enflasyondaki artışla beraber kira fiyatlarının artması ve finansman kaynaklarına erişimdeki engeller sebebiyle büyüme beklentinin altında kaldı. Düşme eğilimine giren enflasyon ve finansmana erişimin kolaylaşması durumunda sektörümüz tekrar büyüme sürecine girecektir. Kısa vadede ise enflasyonun seyri, finansmana erişim ve maliyetler belirleyici olacak” dedi.
TOKKDER raporunda yer alan bir başka veri ise, operasyonel araç kiralama sektöründeki gövde tipine göre araç tercih sıralamasında sedan birinciliğinin devam etmesi oldu. Bu kapsamda, sedan gövde tipine sahip araçlar yüzde 44,3 ile birinci sırada, hatchback gövde tipine sahip araçlar ise yüzde 25,3 ile ikinci sırada yer aldı. SUV araçlar ise yüzde 21,6 ile üçüncü sırada yer aldı. Bu araçları yüzde 0,9 ile station wagon gövde tipine sahip araçlar takip etti. Sektörün toplam araç parkının yüzde 81,9’unu otomatik vitese sahip araçlar oluştururken, manuel vitesli araçların payı ise yüzde 18,1 olarak gerçekleşti.
Rapora göre, Renault yüzde 18,7 pay ile Türkiye operasyonel araç kiralama sektörünün en çok tercih edilen markası olmayı sürdürdü. Renault’yu yüzde 16,2’le Fiat, yüzde 9,4 ile Toyota, yüzde 9 ile Volkswagen ve yüzde 8,4’le Ford takip etti. Sektörün araç parkının yüzde 47’si kompakt sınıf araçlardan oluşurken, küçük sınıf araçlar yüzde 31 ve üst-orta sınıf araçlar yüzde 10,1 pay aldı. 2018 yılı sonunda operasyonel araç kiralama sektörünün filosundaki hafif ticari araçların yüzde 2,9 olan payı ise 7,1’e yükseldi. Raporda sektörün araç parkında yer alan hibrit ve elektrikli araçların payının artmaya devam etmesi de dikkat çekti. Buna göre, sektörün araç parkının yüzde 60,7’lik bölümünü benzinli araçlar oluştururken, dizel araçların payı yüzde 28,8’e geriledi. Hibrit ve elektrikli araçların payı ise yüzde 10,4’e yükseldi.
Sektörün başta bu sebepler olmak üzere temel küçülme trendinde olduğunu vurgulayan Kağan Yaşa, “Sektörün bu dönemde kanun koyucu tarafından desteklenmesi daha da önemli hale geliyor. Örneğin müşterilerimiz tarafından kiralanan binek araçlara uygulanan araç kiralama gider sınırının, maliyetlerin çok arttığı bu dönemde, yükseltilmesi sektörü pozitif etkileyecektir. Aynı şekilde kiralamaya getirilen GPS zorunluluğunun, yine bu zor dönemde ötelenmesi ek maliyet artışlarının önüne geçerek sektörü destekleyecektir. Örnekler çoğaltılabilir ama özetle bu zor günlerde sektörün desteklenmesi ve ekonomiye pozitif katkısının devamının sağlanması çok önemli hale gelmiştir” diye konuştu.
Kağan Yaşa, şöyle devam etti: “Operasyonel araç kiralama yöntemini tercih edenler genellikle uluslararası ve yerel büyük şirketler oluyor. KDBİ’lerde farkındalık düzeyinin arzu ettiğimiz seviyede olduğunu söyleyemeyiz. Operasyonel kiralamanın faydalarını anlatarak uluslararası ve büyük ölçekli yerel şirketlerin yanı sıra KOBİ’lerin de şirket araçlarının finansmanında artan oranda operasyonel kiralama yöntemini tercih etmesini sağlamamız gerekiyor.”
“Operasyonel araç kiralama sektörü işletmelere ve hatta bireylere birçok faydayı bir arada sunuyor” diyen Kağan Yaşa, “Sektör, araçları daha uygun maliyetlerle sağlıyor; hasar yönetimi, bakım, kış lastiği gibi pek çok unsuru yöneterek maliyet avantajını müşterilerine yansıtıyor. Araç satın almak, şirketler için yüksek yatırımı ve araç yönetiminde verimsizlik potansiyelini beraberinde getiriyor.
Bunların yanı sıra, satın almayı tercih eden şirketler sahipliğin risklerini de almak durumunda kalıyor. Kiralamayı tercih eden tüketici sadece ihtiyaç duyduğu süre kadar aracı kullanma ve kullandığı süre için bedelini ödeme imkânına sahip oluyor. ‘Sahiplik yerine kullanım’ ana akımı önümüzdeki dönemde artarak devam edecek. Bireylerin ve kurumların ihtiyaçları kadar kullanıma imkân tanıyan modellere, dolayısıyla kiralama ve araç paylaşımına daha fazla yöneleceklerini öngörüyorum” dedi.
GENEL
16 gün önceGÜNDEM
16 Haziran 2025SPOR
16 Haziran 2025GÜNDEM
16 Haziran 2025GÜNDEM
16 Haziran 2025GÜNDEM
16 Haziran 2025FOTO GALERİ
16 Haziran 2025