Güzel yarınlar için etki yaratan projelere odaklandı - Ötüken Haber
DOLAR 39,3745 0.03%
EURO 45,5931 0.11%
ALTIN 4.285,090,02
BITCOIN 4198214-0,52%
Ankara
19°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Güzel yarınlar için etki yaratan projelere odaklandı

Güzel yarınlar için etki yaratan projelere odaklandı

ABONE OL
Haziran 16, 2025 21:54
Güzel yarınlar için etki yaratan projelere odaklandı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Başak Nur GÖKÇAM

Sosyal sorumluluk ve top­lumsal etki, sürdürülebi­lir kalkınma hedeflerine ulaşmanın en etkili yollarından biri haline geldi. Artık iş dün­yasının gündeminde toplumsal fayda odaklı yapılan çalışmalar var.

Bu kapsamda hayata geçir­diği her projede sosyal etkinin çarpan etkisine odaklanan şir­ketlerden biri de sürdürülebi­lirlik kümesinin temelinde yer alan bir banka: Akbank. Sosyal etkiyi merkezine alarak birçok çalışmaya imza atmalarının ar­dında aslında temeldeki sürdü­rülebilirliğe bakış açısının yat­tığını söyleyen Akbank Marka ve İletişim Başkanı Beril Ala­koç, “Biz sürdürülebilirliği yal­nızca çevresel boyutuyla sınırlı görmüyoruz.

Bizim için gerçek dönüşüm ancak insanı merkeze alan, toplumsal gelişimi destek­leyen bir yaklaşımla mümkün. Birleşmiş Milletler Sürdürü­lebilir Kalkınma Amaçları’nda da vurgulandığı gibi, toplumsal cinsiyet eşitliği, nitelikli eğitim, insana yakışır iş koşulları ve ekonomik büyüme gibi hedefle­rin hepsi insan odaklı” dedi.

Akbank’ın kapsayıcı sürdürü­lebilirlik yaklaşımını en iyi yan­sıtan örneklerden birinin Ak­bank Güzel Yarınlar Hareketi olduğunun altını da çizen Beril Alakoç, “Deprem bölgesinde ya­şanan felaketin ardından genç­lere yönelik başlattığımız bu projede, kısa vadeli çözümlerin ötesine geçerek gerçek anlam­da sürdürülebilir bir sosyal etki yaratmayı hedefledik.

Gençle­rin yalnızca bugünkü ihtiyaçla­rını karşılamakla kalmayıp, on­ların gelecekte güçlü, donanım­lı ve toplumuna fayda sağlayan bireyler olmalarını destekleyen sürdürülebilir bir yaklaşım be­nimsedik. Bu doğrultuda gezici destek tırımızla uzmanlarımız hedef illerde, iletişimden sana­ta kariyerden teknolojiye birçok alanda gençlerin yetkinlikleri­ni geliştirebilecekleri eğitim ve atölyelere imza atıyor. Bu atöl­yelerde gençler ilgi duydukları alanlarda deneyim odaklı çalış­malara katılıyor ve yeni beceri­ler kazanıyorlar” diye ekledi.

Gençlerin güçlenmelerine yardımcı oluyoruz

Aynı zamanda, Akbank Genç­lik Akademisi çatısı altında dü­zenlenen eğitimlerle gençle­ri geleceğin iş dünyasına en iyi şekilde hazırlamayı hedefledik­lerini belirten Alakoç, “Kariyer gelişimi için CV hazırlama, mü­lakat teknikleri, finansal okur­yazarlık ve etkili iletişim gibi temel alanlarda gençlere kritik beceriler kazandırıyoruz. Psi­kososyal destek sunmak da pro­jemizin önemli misyonların­dan biri. Bu doğrultuda uzman­lar eşliğinde akran zorbalığıyla mücadele, şiddetsiz iletişim ve kaygı yönetimi gibi alanlarda gençlerin güçlenmelerine yar­dımcı oluyoruz” dedi.

“Her projede gençlere özel bir yer ayırmamız ise kesinlik­le tesadüf değil, bilinçli bir stra­teji” diyen Alakoç şöyle devam etti: “Gençler sürdürülebilir bir geleceğin anahtarı. Eğer bir toplumda kalıcı ve uzun vade­li bir etki yaratmak istiyorsanız gençlere yatırım yapmalısınız. Biz de bunun bilinciyle, daima gençleri merkeze alıyoruz. Çün­kü gençleri çözümün bir parça­sı yapmak, etkinin katlanarak büyümesini sağlıyor. Onların enerjisi ve yenilikçi bakışı pro­jelerimize hem can katıyor hem de süreklilik kazandırıyor.”

Projelere katılanların yüzde 97’si mutlu ayrılıyor

Toplumun ihtiyaçlarını doğ­ru anlamanın, başarılı bir sos­yal projede ilk adım olduğunu söyleyen Beril Alakoç, “Biz Ak­bank’ta proje geliştirmeden ön­ce ciddi bir ihtiyaç analizi yapı­yoruz. Bunun için birkaç temel kaynağımız var. Öncelikle yıl­lardır birlikte çalıştığımız sivil toplum kuruluşları ve uzmanlar bize saha­dan değerli içgörü­ler sunuyor. Ayrı­ca proje başladık­tan sonra da etki ölçümlemesi ya­parak ihtiyaç­ları karşılayıp karşılamadı­ğımızı düzenli olarak değerlen­diriyoruz. Örne­ğin, Akbank Gü­zel Yarınlar Hare­keti’nin ilk yılının sonunda, gençlerin yüzde 97’si merkezle­rimizden mutlu ve hu­zurlu ayrıldıklarını, yüzde 98’i bu imkâna erişebildikle­ri için kendilerini şanslı hisset­tiklerini söyledi” bilgisini verdi.

Katılımcı notları…

21. Akbank Kısa Film Festivali’nde eserleri gösterilen, Akbank Güzel Yarınlar Hareketi – Kısa Film Atölyesi katılımcılarından Rojbin Paksoy, “Set ortamında edindiğimiz deneyimler sayesinde sinema dünyasına dair pek çok yeni bilgi öğrendik ve aynı zamanda eğlenceli anlar yaşadık” derken, katılımcılardan Gönül Bozkurt ise, “Bu proje bana fikir üretme ve fikir alışverişi yapma fırsatı sundu, bu da yaratıcılığımı artırdı. Akbank Kısa Film Festivali’nin, Türkiye’de kısa film yapımını teşvik eden önemli bir fırsat olduğunu düşünüyorum” yorumunu yaptı.

Toplumsal etkileri, 2030 ve sonrasında da devam edecek

Yaşanan büyük deprem felaketinin ardından 2023’te Adıyaman’da başlatılan Güzel Yarınlar Hareketi’nin ilk yılında beklentinin ötesinde bir etki yaşandığını söyleyen Alakoç, “İlk etapta 5 ilde 690 atölye gerçekleştirerek lise çağındaki 10 bin 220 gencimize ulaştık ve onlara toplam bin 200 saat eğitim sunduk. 2024 Eylül itibarıyla hedefimizi büyüttük ve şimdi ikinci aşamada Adıyaman, Hatay, Malatya ve Gaziantep’teki üniversitelere giderek toplam 12 bin gence ulaşmayı amaçlıyoruz. Ulaştığımız her bir gencin hayatında kalıcı bir fark yaratmak istiyoruz. Akbank’ın toplumsal etkileri 2030 ve sonrasında da devam edecek. Değişen ihtiyaçlara ve beklentilere uyumlu şekilde projeler geliştirmeye ve bu girişimlerin sürdürülebilirliğini sağlamaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Sorunu kökten çözebilmenin yolu ‘çarpan etkisi’

Bugün karşı karşıya olunan problemleri kalıcı ve kökten bir şekilde çözebilmenin tek yolunun, çarpan etkisi yaratmaktan geçtiğini belirten Beril Alakoç, “Bu etkiyi gözetmezsek kaynaklarımızı doğru kullanamayız ve gerçek bir fayda da sağlayamayız. Bu nedenle Akbank’ta sosyal yatırımlarımız bizim için hayatların dönüştüğü, umudun yeşerdiği ve kalıcı izlerin bırakıldığı derin bir süreç.

Bir gencin hayatına dokunduğumuzda, o genç sadece kendi hayatını değiştirmekle kalmıyor; arkadaşlarının, ailesinin, belki de kendi çocuklarının hayatına da dokunan bir rol model oluyor. Örneğin, deprem bölgesindeki bir genç kızımızın söylediği “Konteynerden çıkıp buraya geldiğimde kendimi mutlu hissedebiliyorum” sözleri bizim için anlamı çok derin bir cümle. Bu sözler, yarattığımız alanların gençler için sadece fiziksel değil, duygusal bir nefes alma alanı olduğunun kanıtı” dedi.

source

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r