39,5205
0.11%45,4607
0.06%4.297,85
-0,06%9217.55
-0,06%AYSEL YÜCEL/İSTANBUL
İsrail-İran gerilimi varil başına Brent petrol fiyatlarında yükselişe neden olurken, başta tanker piyasasında olmak üzere deniz yolu navlununda ve sigorta maliyetleri de artışa geçti. Küresel ticarette yüzde 80’in üzerinde en büyük paya sahip olan deniz yolunda, iki ülke arasındaki çatışmaların yaratacağı en büyük risk Hürmüz Boğazı’nın kapatılması olarak görülüyor. 21 deniz mili uzunluğundaki Hürmüz Boğazı, teknik olarak açık kalsa da armatörler ve kiracılar artık bölgeyi “yarı kapalı” gibi fiyatlıyor. Sigorta maliyetleri katlanırken, armatörler ön ödeme istemeye başladı.
Yunan brokerlik şirketi Xclusiv Shipbrokers’in raporuna göre; Ras Tanura-Ningbo hattında çalışan bir VLCC (çok büyük ham petrol tankeri) için sigorta maliyeti, saldırı öncesinde varil başına 0,25 dolar iken, saldırının ertesi günü 0,70-0,80 dolara kadar yükseldi. Artık 96 saatlik iptal koşulları standart hale gelmiş durumda. Arap Körfezi’nden İngiltere’ye taşınan bir LR2 tipi ürün tankeri için Ümit Burnu üzerinden geçiş opsiyonu ise artık 600 bin dolarlık ek maliyet yaratıyor. Büyük tanker sahipleri taşıma ücretinin bir kısmını ön ödeme olarak talep ederken, bazı temmuz ayı seferlerinin navlun oranları seyir halindeyken yeniden belirleniyor.
Küresel uzmanlar, LNG taşıyan gemiler için baskının daha büyük olduğuna işaret ediyor. Küresel arzın yüzde 18’ini oluşturan Katar’ın LNG ihracatının tamamı ve BAE’nin artan hacmi Hürmüz Boğazı’ndan geçiyor. Akışlarda yaşanacak bir kesinti, Asya alıcılarını Atlantik havzasına yönlendirecek. Uzayan rotaların LNG fiyatlarında da ciddi artışa neden olacağı öngörülüyor. Körfez-Japonya hattında LNG taşıyan modern çift yakıtlı gemiler için navlun ücretleri ise 110 bin dolar/gün seviyesine yükselmiş durumda.
Fiziksel enerji altyapısı şu an için zarar görmüş değil. İran, boru hatlarının “normal çalıştığını” açıklarken, uydu görüntüleri Kharg terminalinde olağan dışı bir gaz yakma faaliyetinin olmadığını gösteriyor. Ancak piyasalar geleceğe dair büyük bir endişeyi fiyatlıyor. Uzman modellemelere göre Hürmüz Boğazı’nın iki haftalık bir kapatılması, sistemden günlük yaklaşık 6 milyon varil ham petrol ve ürün çekilmesine yol açabilir. Bu da OECD ülkelerinin stoklarını altı hafta içinde beş yıllık ortalamanın altına çekecek. Böyle bir senaryoda Brent petrol fiyatının 90 dolar seviyelerine tırmanması, navlun ve sigorta piyasalarında ise yükselişin devam etmesi bekleniyor.
Gerilim sadece Körfez’le sınırlı kalmadı. Japon denizcilik devi Mitsui O.S.K. tüm filosuna güvenlik uyarısı gönderirken, Birleşik Krallık Deniz Ticareti Operasyonları (UKMTO) birimi Kızıldeniz’de hızlı tekneler ve insansız hava araçlarının tehdit oluşturabileceği konusunda uyarılarda bulundu. Bu güvenlik katmanlarının her biri, sefer sürelerini uzatıyor, gemileri kuyruklara sokuyor ve efektif arzı daraltıyor. Bu durum, sadece büyük tankerlere değil, rotaları yeniden yapılandırmaya çalışan MR tipi küçük ürün tankerlerine de olan talebi artırıyor.
Tahran’ın Hürmüz Boğazı’nı tamamen kapatması kendi ekonomisini de felç edeceği için bu olasılık düşük görülüyor. Piyasa temkinli iyimserlik içinde Yatırımcılar her iki senaryoya da hazırlıklı. 15 yıl ve üzeri yaşta Aframax tipi tankerler için çift yönlü yoğun ilgi var. Çünkü bu gemiler yaptırımlara daha dayanıklı. Umman’daki diplomasi girişimleri netlik kazanana kadar, piyasalar bu belirsizlikte dalgalı seyir izlemeye devam edecek gibi görünüyor:
ABD-Çin arasındaki ticaret diyalogların etkisiyle yükselişe geçen Baltık Kuru Yük Endeksi’nde de artış hızlandı. Baltık Kuru Yük Endeksi’nde (BDI) son iki haftadaki artış yüzde 15’i aştı. BDI, dün 1.975 puana ulaştı. Geçen hafta yatay bir seyir izleyen Konteyner navlun endekslerinde de artış bekleniyor. Xeneta Baş Analisti Peter Sand, “Jeo-politik gelişmeler bir kez daha küresel tedarik zincirlerinin güvenliğini ve istikrarını tehdit ediyor. Hürmüz Boğazı’nın kapatılması durumunda seferler yeniden düzenlenecektir. Kaçınılmaz kesinti ve liman tıkanıklığının yanı sıra petrol fiyatlarının yükselme potansiyeli, deniz taşımacılığı konteyner nakliye ücretlerinde bir artışa neden olacak ve taşıyıcılar muhtemelen önümüzdeki günlerde bu ticaretler için bir ‘güvenlik ek ücreti’ talep edecekler” dedi.
■ Rusya-Ukrayna savaşının uzaması nedeniyle iş hacminde büyük kayıp yaşayan ve kötü bir sezon geçiren Türk koster armatörü, İsrail-İran geriliminin işleri daha da zorlaştıracağından endişe ediyor. Koster Armatörleri ve İşletmecileri Derneği (KOSDER) Başkanı Hakan Çendik, Hayfa Limanı’nda da riskin arttığını belirterek, İsrail’e sınırlı sayıda geminin uğrak yapmasına rağmen, savaş nedeniyle bu gemilerin rotayı diğer pazarlara çevireceğini, bu durumun işlerin kötü gittiği Akdeniz çanağında fazla gemi arzı sorununu derinleştireceğini söyledi. Oras Denizcilik Yönetim Kurulu Başkanı Salih Zeki Çakır da, “Uzun bir süredir Akdeniz çanağında gemi arzı yük hacminden fazla. Gemiler ‘laid up’ (geçici olarak seferden çekilme) arayışında. İsrail-İran gerilimi belirsizliği artıracağı için bölgesel ticaret daha da yavaşlayacaktır” dedi. En büyük riskin Hürmüz Boğazı’nın kapatılması olduğunu söyleyen Çakır, bu durumun bölgesel ticareti artırabileceğini, navlunu yükseltebileceğini söyledi.
Navis Danışmanlık Koordinatörü Engin Koçak, “Piyasa zaten İran-İsrail geriliminden önce de çok kötüydü. Şimdi İsrail yük akışı daha sıkıntılı hale gelebilir” dedi. Bu durum Filistin’e ihracatı da olumsuz etkileyecek. Büyük tonaj sahibi armatörler de endişeli. Türk Gemi Armatörler Birliği Başkanı Cihan Ergenç, piyasada belirsizliğin katlandığını, bu durumun piyasadaki kötü gidişatı derinleştireceğini öngördüklerini söylerken, MSC Türkiye Genel Müdürü Barış Dilek de henüz savaş kaynaklı sevkiyatlarda bir sıkıntı yaşamadıklarını ancak en büyük riskin petrol fiyatlarındaki artışa bağlı olarak yakıt maliyetlerinin daha da yüksek seviyelere gelmesi olduğunu ifade etti.
GENEL
1 gün önceGENEL
18 gün önceGÜNDEM
18 Haziran 2025SPOR
18 Haziran 2025GÜNDEM
18 Haziran 2025GÜNDEM
18 Haziran 2025GÜNDEM
18 Haziran 2025