Lojistikte 'hub' potansiyeli ve küresel yollar fırsat yaratır - Ötüken Haber
DOLAR

39,5672

0.13%
EURO

45,5153

0.3%
ALTIN(gr)

4.281,79

0,03%
BİST 100

9281.15

0,03%
Lojistikte 'hub' potansiyeli ve küresel yollar fırsat yaratır

Lojistikte 'hub' potansiyeli ve küresel yollar fırsat yaratır

ABONE OL
Haziran 18, 2025 21:14
Lojistikte 'hub' potansiyeli ve küresel yollar fırsat yaratır
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Hayati ARIGAN

Sanayicinin sağ kolu lojistik sektörünün güncel duru­mu ve gelecek potansiyeli­ni Türkiye Bankalar Birliği lojis­tik sektörü raporunda analiz etti. Rapor, Türkiye açısından fırsatla­ra işaret ederken deprem gibi do­ğal afetlerin yarattığı risklere de dikkat çekildi.

Raporda, “Küre­sel ticarette giderek kendini gös­teren korumacılık eğilimleri lo­jistik sektörünü de etkilerken, ti­caret hacmini olumsuz etkileme riski bulunuyor. Jeopolitik geri­limler de taşımacılık yolları üze­rinde baskı yaratıyor. Bununla bir­likte ekosistem krizi ile giderek sıklığı ve şiddeti artan doğa olay­ları da korumacılık eğilimleri ve jeopolitik riskler gibi tedarik zin­cirinde kırılmalara yol açabiliyor.

Türkiye’nin yakın ve dost ülkele­ri tedarikinden büyük bir pay al­ma ve kendisini lojistik bir mer­kez olarak konumlandırma potan­siyeli Türkiye’nin diğer ülkelerden ayrıştırıyor” denildi. Raporda yer alan swot analizinde ise “Bölgesel ticareti ve ilişkileri güçlendirebi­lecek Kalkınma Yolu ve Zengezur Yolu gibi projeler Türkiye’nin lo­jistik sektörü adına da bir fırsat ni­teliğinde” ifadeleri dikkat çekti.

Lojistikte 'hub' potansiyeli ve küresel yollar fırsat yaratır - Resim : 1

Takipteki krediler yüzde 1’in altında

TBB, lojistik sektörünü kapsam­lı olarak ele alan ‘Rekabet Gücünün Bir Öğesi Olarak Lojistik Sektörü’ raporunu yayımladı. TBB Yöne­tim Kurulu Başkanı Alpaslan Ça­kar, sektörün toplam kredi hacmin­den ortalama yüzde 7 pay aldığını, takipteki kredi oranının yüzde 1’in altında olduğunu vurguladı. Çakar, sektörün GSYH’ye katkısı­nın yüzde 10’a yakın oldu­ğunu ve yaklaşık 1,7 mil­yon istihdam sağladığı­nı ifade etti. Raporda lojistik sektörü­nü etkileyen baş­ta petrol fiyatları olmak üzere ta­şımacılık ma­liyetlerindeki gelişmelere de yer verilirken Panama ka­nalında yaşa­nan gerilimin etkileri de analiz edildi.

Türk lojistik sektörünün swot analizi

 Türkiye’nin coğrafi konumu lojistik sektöründeki güçlü yönlerinden biri olarak öne çıkarken, ülkede aynı anda dört taşımacılık moduna da kolay erişim sağlanabiliyor.

Geniş kara yolu ağı ile liman ve havaalanı sayılarının fazla olması ülkedeki lojistik ağını geliştirirken, lojistik firmalarının tecrübesi de bu yaygın ağdan faydalanılmasına destek oluyor. Türkiye’nin potansiyel büyümesindeki gerilemenin lojistik sektörünü zayıflatma ihtimali bulunuyor. Bununla birlikte Türkiye’de farklı ulaşım modları arası entegrasyonun da sınırlı olduğu ve bu modlara erişimde bölgesel eşitsizlikler bulunduğu görülüyor.

Diğer ulaşım modlarına kıyasla demir yolu ağının daha eski olduğu ve demir yolu yoğunluğunun Avrupa ortalamasının altında olması ve buradaki yatırım ihtiyacı dikkat çekiyor. Kara yolu taşımacılığındaki şoför eksikliği de kara yolu taşımacılığı üzerinde baskı yaratıyor. Ayrıca Türkiye’nin sismik aktif Anadolu Plakası üzerinde yer alması ülkenin lojistik altyapısının deprem riski ile karşı karşıya olduğu anlamına geliyor.

Kalkınma Yolu ve Zengezur Yolu projeleri

Türkiye lojistik sektöründe başlıca fırsatlar ise ülkenin yakın ve dost ülkelerin tedarikinden daha büyük bir pay alma ve kendini bir lojistik merkezi olarak konumlandırma potansiyeli. Türkiye’nin AB’nin tedarikinden aldığı payı artırması ve çeşitli projeler ile konumunu fırsata çevirme potansiyeli anlamlı bir fırsat olarak karşımıza çıkıyor.

Bölgesel ticareti ve ilişkileri güçlendirebilecek Kalkınma Yolu ve Zengezur Yolu gibi projeler Türkiye’nin lojistik sektörü adına da bir fırsat niteliğinde. Ayrıca yeşil ve teknolojik dönüşüm kapsamında yapılabilecek yatırımlar da düşük karbonlu taşımacılığa katkı sağlayarak Türkiye’nin lojistik sektörü için bir fırsat sunuyor. Bununla birlikte Türkiye’de e-ticaretin giderek yaygınlaşması lojistik sektörünün de güçlenmesini sağlıyor. Sektörün karşısındaki tehditlerin başında korumacılık eğilimleri ve jeopolitik riskler geliyor.

Küresel ticarette giderek kendini gösteren korumacılık eğilimleri lojistik sektörünü de etkilerken, ticaret hacmini olumsuz etkileme riski bulunuyor. Jeopolitik gerilimler de taşımacılık yolları üzerinde baskı yaratıyor Bununla birlikte ekosistem krizi ile giderek sıklığı ve şiddeti artan doğa olayları da korumacılık eğilimleri ve jeopolitik riskler gibi tedarik zincirinde kırılmalara yol açabiliyor.

DEMİRYOLU

Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu’na göre Avrupa’da demir yolu yoğunluğunda başı İsviçre, Çekya ve Belçika çekiyor. Türkiye’de ise bu gösterge 13,7 olarak ölçülüyor ve 50,3 olan Avrupa ortalamasının hatırı sayılır bir miktar altında yer alıyor. 2021-2023 döneminde küresel demiryolu arzının yıllık ortalama yüzde 2,7’lik bir büyüme kaydetmiş olduğu görülüyor. Bu büyüme ile birlikte 2019-2021 döneminde 176,5 milyar euro olan pazar büyüklüğü 2021-2023 döneminde 201,8 milyar euro seviyesine ulaşmış durumda. 2029’a kadar ise yıllık ortalama yüzde 3 büyüme ile sektörün 240,8 milyar euro büyüklüğe ulaşması bekleniyor.

DENİZYOLU

Gemi tiplerinin sayıları incelendiğinde ise son 13 yılda, yüzde 2,1’lik yıllık bileşik büyüme oranı ile gemi sayısı arttı. 2011’de dünyada toplam 83 bin 283 gemi deniz yolu taşımacılığında görev alırken, bu rakam 2024’te 108 bin 787’ye ulaştı. 2013’te 10,2 milyar ton olan deniz yolu ticareti hacmi 2023’e kadar yüzde 1,9’luk yıllık bileşik büyüme oranı ile genişledi ve 2023’te yaklaşık 12,3 milyar tona ulaştı. 2025 yılında 12,9 milyar tona ulaşması bekleniyor. 2013-2023 yılları arasında deniz yolu ticaret hacminin küresel ticaretteki payının yüzde 85,6’lık bir ortalamaya sahip. 2024 ve 2025 yıllarında bu pay sırasıyla yüzde 85,3 ve yüzde 84,3’e gerileyeceği tahmin ediliyor.

KARAYOLU

Orta-uzun vadede ise düşük emisyonlu kara yolu yük taşımacılığının öneminin artması ve sürdürülebilir sürüş çözümlerinin ön plana çıkması bekleniyor. Kara yolu ulaştırma altyapısı yatırım ve bakım harcamalarının 1995-2022 arasında yıllık ortalama yüzde 7’lik artış ile 2022 yılında 900 milyar euroya yaklaştı. Yapılan altyapı ve yatırım harcamalarının büyük çoğunluğu Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) dışı bölgelerden. 2022 yılında OECD dışı ülkelerde yaklaşık 705 milyar euro harcama yapıldı. Bu harcamanın yüzde 78,5’ini Çin’in yaptı. OECD ülkelerinde ise yapılan 186 milyar euroluk harcamada ABD’nin yüzde 60’lık payı öne çıkıyor.

HAVAYOLU

Küresel hava yolu taşımacılığındaki toplam yük tonunun 2023 yılında 2022 yılına göre yüzde 1,9’luk artış ile 57,6 milyon tona ulaştığı görülüyor. Hava yolu yük taşımacılığında 2005-2023 arasında yıllık birleşik büyüme oranı (YBBO) yüzde 2,6 seviyesinde seyrediyor. Pandemi koşullarının sonucunda 2020 yılında hava yolu ile taşınan yük yüzde 15,8 azalarak 49,5 milyon tona geriledikten sonra 2021 yılında yüzde 15,2’lik artış ile 57 milyon tona çıkıyor. Ancak 2022 yılında küresel enflasyon, ticaretteki yavaşlama, Rusya-Ukrayna Savaşı ve enerji fiyatlarının yükselmesinin etkisiyle taşınan yük miktarı sınırlı da olsa gerileme kaydediyor.

source

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r