39,6811
0.18%45,7359
0.09%4.301,19
-0,42%9198.17
-0,42%AYDİL DURGUN
aydil.durgun@dunya.com
Haziran sonuna yaklaşırken İstanbulluların bir kısmı güneye doğru indi bile. Şehrin en havalı mekanları da öyle…
Bu yıl ilk kez Bodrum’a demirleyen Parlé bunlardan biri. Zorlu’nun en eskilerinden Fransız Parlé Yalıkavak Marina’daki yerini aldı. Güney Fransa ve Akdeniz mutfağından ilham alan menüsünün tadını bundan sonra Bodrum’da da çıkarabileceksiniz.
Bağlı bulunduğu Doğuş Yeme-İçme Turizm ve Perakende Grup Başkan Yardımcısı Umut Özkanca, uzun zamandır Bodrum’da yer açma planları olduğunu anlatıyor. Bunda İstanbul’daki müşterilerinin büyük bir kısmının yaz aylarında özellikle temmuz ve ağustosta Bodrum’da olmasının etkisi elbette var.
Yeni mekan hem Parlé gibi hem de değil gibi. Bir kere şehrin göbeğinde değil, deniz kıyısında, güneşin batışını izlerken yemeklerin tadını çıkarabiliyorsunuz. Menü el yapımı makarnalardan, yılların deneyimi sayesinde ustalıkla işledikleri günlük deniz ürünlerine geniş bir yelpazeye yayılıyor. Parlé Bodrum’un menüsü büyük ölçüde İstanbul’dakiyle aynı. Ancak Bodrum’daki bir mekan olarak elbette lokal deniz ürünlerini ve sebzeleri menüye dahil etmişler. Menüdeki klasikler korunarak ilaveler yapılmış. Özkanca “15 senedir aynı şeyi yiyen müşterilerimiz var, onları kaybetmek istemedik” diyor.
Malzemelerini tedarik ederken yerel üreticileri desteklemeyi ihmal etmiyorlar.
Özkanca hem Borsa Restoran’ın kurucusu ailesi hem New York’ta Fransız aşçılık okulu The French Culinary Institute eğitimiyle ve hem de deneyimiyle yeme-içme dünyasının önemli isimlerinden. Onu bulmuşken Türkiye’de sektörün dününü ve geleceğini sormamak olmaz. Türkiye’ye gelen turist profilinin değiştiğini anlatıyor: “Gelen turistler kişi başı 150 dolara yemek yiyebiliyor mu? Hayır. O turistler bize pandemiden sonraki yıl geldi. Müthiş bir yıldı. Saint Tropez’ye, Capri’ye giden, para harcayan turistler geldi. Bir daha öyle bir yıl olmadı. Son yıllarda açılan mekanların kalitesi arttı. Bodrum’daki mekanları düşününce üç tanesi bile Mikonos’ta ya da Saint Tropez’de yok. Böyle bir ürün var yani aslında elimizde. Mikonos benzeri bir kırılma yaşayacak, Bodrum iyiye gidecek. Ne kadar hızlı olur bu bilemiyorum. Tabii fiyatların etkisi de olabilir, ucuz bir yer değil.”
Mevsimsel olarak yenilenen menüler artık yalnızca lezzet için değil sürdürülebilirlik için de olmazsa olmaz. Yerel üreticilerden tedarik edilen mevsiminde malzemelerle hazırlanan sorumluluk sahibi, bir o kadar da lezzetli tabaklardan oluşan menüler düzenli olarak değişiyor. Müşteri deneyimi açısından heyecan verici günler. En sevdiğiniz restoranların menülerine eklenen yeni tabakları deneme zamanı. Bu restoranlardan biri de Pera’nın İtalyan’ı Pizzeria Pera. 12’nci yılını deviren mekanın sahibi ve şefi Serdar Arslan’ın yaz menüsüne eklediği tabaklar bu sıcakların güzel taraflarını bize hatırlatmaya kararlı. Taze nane ile lezzetlendirilmiş şeftali püresi sosu eşliğinde şeftali parçalarıyla sunulan buratta tabağı limon zest ve Antep fıstığı ile bitirilmiş. Yerel üreticiden tedarik edilen burrata pek taze. Ferah katmanların buluştuğu bu tabak yaz mevsiminden bir ısırık almışsınız hissi yaratıyor. Fırınlanmış yaz sebzeleri patlıcan, kabak ve kapya biberin aralarında ricotta kreması katmanıyla bir araya geldiği tabak Torre di Verdure balsamik glaze ile son vuruşunu yapıyor ve tat hafızanızda canlandırdıklarıyla sizi geçirdiğiniz en güzel yaz öğlenine ışınlıyor. Narenciyeli aioli ve anasonla tatlandırılmış havuç eşliğinde servis edilen sambuca ile sotelenmiş karidesler İstanbul’un göbeğinde olduğunuzu bir anlığına unutturacak kadar etkili. Narenciyeden gelen ferahlık, kıvamında pişirilen karideslerle birleşerek tatlı bir yaz esintisi etkisi yaratıyor. Penne alla Norma klasik bir Sicilya tarifi. Patlıcan, domates sos ve maydanozun buluştuğu
İstanbul’dan tanıyıp sevdiğimiz iki mekan daha güneye indi. İlki Galataport’taki Roka. Çağdaş Japon mutfağı sunan mekan bu yaz Bodrum’daki Mandarin Oriental otelde açıldı. Menüsü üç bölümden oluşuyor. Atıştırmalık ve tempura bölümünden akya saşimiyi mutlaka deneyin. Robata ızgarası mekanın iddialı olduğu bir alan. Suşi ve nigirileri de belli bir standartın üstünde.
Yazlık mekanına taşınan bir diğer restoranda Pera’daki Mabou. Mekan kendini neo-Türk, bistro, taverna, ristorantenin bir karışımı; kısaca bir Akdeniz restoranı olarak tanımlıyor. Mabou yaz için Asos’taki Simurginn otele taşındı. Plaj ve akşam olarak iki ayrı menü hazırlamış. Plaj menüsünde hamburger ve pizza gibi deniz kum güneş üçlüsünün favori lezzetleri var. Akşam menüsünde ise kuzu göbeği dolması, badem ezmeli levrek gibi arasıcaklar, makarnalar ve ana yemek olarak elbette balık ve klasik tabaklarından sarhoş tavuk var. İstanbul’un en iyi restoranlarından Mikla da menüsüne yeni tabaklar ekleyenlerden. Közlenmiş sultaniye bezelye, roka ezmesi ve deniz börülcesi ile sunulan aslan balığı iddialı yazlıklardan. Kuşkonmaz, cibes, kişniş ve elma sirkesi eşliğinde servis edilen tavada balık tabağında balık çeşidi günlük olarak değişiyor. Acı badem kreması, çilek sorbe, kızılcık ekşisi, vişne sirkesi ve lime ile hazırlanan çilek salatası ise akşamınıza ferah ve yaz kokan bir kapanış yapmak için ideal.
GENEL
3 gün önceGENEL
20 gün önceGÜNDEM
20 Haziran 2025SPOR
20 Haziran 2025GÜNDEM
20 Haziran 2025GÜNDEM
20 Haziran 2025GÜNDEM
20 Haziran 2025