20. yüzyılın ortalarında Çin Halk Cumhuriyeti’nde yaşanan bir uygulama, bugün hâlâ dünya tarihinin en dikkat çekici görsel propagandalarından biri olarak anılıyor.
1949 yılında Mao Zedong’un önderliğinde kurulan Çin Halk Cumhuriyeti’nde, neredeyse her evde, kamu binasında ve okulda aynı portreye yer veriliyordu: Mao’nun portresi. Özellikle Kültür Devrimi (1966–1976) sırasında, Mao’ya duyulan bağlılık sadece sözle değil, görsellikle de pekiştirildi.
Hükümet, Mao’nun portresini içeren posterleri, takvimleri ve küçük kırmızı kitapları (Mao’nun sözlerinin derlendiği ünlü “Küçük Kırmızı Kitap”) ülke genelinde milyonlarca kopya olarak dağıttı.
O dönem devlet, Mao’nun birleştirici ve kutsal bir figür olarak algılanmasını hedefliyordu. Bu nedenle, hemen her evde onun gülümseyen, uzağa bakan klasik portresi duvarlara asıldı.
Bu uygulama yalnızca bir lider kültü değil, aynı zamanda ideolojik sadakatin bir göstergesi olarak da kabul edildi. Portreyi asmayanlar veya ona saygısızlık edenler hakkında ihbarlar yapılabiliyor, hatta cezai işlemler uygulanabiliyordu.
Okullarda öğrenciler her sabah Mao’nun portresine dönerek ant içerdi. Kamu binalarında portre, devlet liderliğinin meşrulaştırılmasında simgesel bir rol oynadı. Propaganda afişlerinde genellikle Mao, güneş gibi resmediliyor, halk ise ona yönelmiş olarak çiziliyordu.
Mao’nun portresi bugün hâlâ Tiananmen Meydanı’ndaki Tiananmen Kapısı’nda yer almakta. Bu görsel, Çin halkı için hem tarihsel bir simge hem de bir dönemin baskıcı ama organize ideolojisinin kalıntısı olarak varlığını sürdürüyor.
GENEL
3 gün önceGENEL
20 gün önceGÜNDEM
20 Haziran 2025SPOR
20 Haziran 2025GÜNDEM
20 Haziran 2025GÜNDEM
20 Haziran 2025GÜNDEM
20 Haziran 2025