Türk rüzgâr endüstrisi her yıl en az 2000 MW YEKA bekliyor - Ötüken Haber
DOLAR 39,8760 0.2%
EURO 46,6934 -0.17%
ALTIN 4.218,27-0,87
BITCOIN 4280103-0,11%
Ankara
25°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Türk rüzgâr endüstrisi her yıl en az 2000 MW YEKA bekliyor

Türk rüzgâr endüstrisi her yıl en az 2000 MW YEKA bekliyor

ABONE OL
Haziran 26, 2025 21:51
Türk rüzgâr endüstrisi her yıl en az 2000 MW YEKA bekliyor
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Enerji Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Alper KALAYCI

Türkiye rüzgar enerji­si sektörü 2024 yılını, 12 bin 864 MW kurulu güçle kapattı. Söz konusu rakam bu yı­lın ilk yarısı itibarıyla 13 bin 400 MW mertebesine erişti. Sektör geçen yıl sadece 1058 MW kuru­lu güç artışı sağlamıştı. Farklı bir ifadeyle sektörün potansiyelinin oldukça altında kalan güç artışın­dan söz ediyoruz.

Öte yandan, 2025 yılının Ocak ayında alınmaya başlanan bin 200 MW büyüklüğündeki Yeni­lenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) başvuruları ile 2025 yı­lına iyimser bir başlangıç yapan sektör, her yıl en az 2 bin MW YE­KA yarışması yapılarak, sonucu­nun açıklanmasını ve projelerin sahaya inmesini bekliyor. Ener­ji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından yapılan YEKA yarış­ması ile sektöre en az 1.2 milyar dolar tutarında yatırım yapılaca­ğını öngörüyoruz.

Ancak, geride kalan 2.5 yılda, YEKA yarışması yapılmaması sonucunda rüzgar enerjisi sektörü kan kaybına uğ­radı. Yapılan son ihale ise Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ta­rafından gayet başarılı bir şekilde yönetildi, ihalenin şeffaf ve plan­landığı gibi gerçekleşmesi bizleri ayrıca motive etti. Bu gösterilen başarının devamının gelmesi ise sektör açısından güven duygusu­nun pekişmesini sağlayacak.

Bir türbinde 8 bin parça ve komponent bulunuyor

Öte yandan, rüzgar enerjisi­nin de içinde bulunduğu yenile­nebilir enerji sektörü, ana ve yan sanayide faaliyet gösteren yüz­lerce firmasıyla kayda değer bir ekonominin doğmasını sağlıyor. YEKA yarışmaları kazanan yatı­rımcılarla birlikte devasa bir de­ğer zincirini ifade ediyor aslın­da. Bu değer zincirinin millilik şartıyla beslenmesi ise oldukça yerinde bir karar. Yani sektöre; yerlilik oranı yüksek türbin kul­lanma zorunluluğu getirilmesi Türkiye’nin rüzgâr enerjisi sana­yiine nitelikli bir katkı sağlaya­cak. Çünkü rekabet gücü yüksek, teknolojiye dayalı bir endüstriyel üretim hedefliyorsak millileşme hamleleriyle sanayicileri destek­lemeliyiz.

Yazımın başında da vurguladı­ğım gibi sektörde faaliyet göste­ren tüm firmalar, her yıl en az 2 bin MW ölçeğinde YEKA yapıl­masına yönelik beklenti içinde. Önerimiz, önümüzdeki 4 yıllık YEKA takviminin belli olması ve bakanlığımız tarafından yerli ve yabancı yatırımcılara ilan edil­mesi yönünde. Tarihleri bugün­den netleştirirsek, yatırımcıla­rın önlerini görmeleri ve planla­ma yapmaları mümkün olacak. Bir rüzgâr türbini yaklaşık 8 bin parça ve komponentten oluşuyor. Ülkemiz 2.5 sene gibi çok uzun bir süre YEKA yarışması yapma­dı ve sektör adeta bekleme duru­muna geçti.

YEKA, yabancı yatırımcının da iştahlı olmasını sağlar

Yeniden YEKA projelerinin başlamasını şöyle özetlemek ge­rekiyor; sektör adeta silkelenip, harekete geçti. Açıkçası bir heye­can dalgası sektörün tüm paydaş­larını sarmış durumda. Eğer bu projelerin devamlılığı sağlanır­sa rüzgâr enerjisi sektöründeki üreticiler, gelecek planlaması ve yeni yatırımlar için önlerini daha iyi görmüş olacak. Yabancı yatı­rımcının da bu aksiyonu olumlu değerlendireceğini ve yeni yatı­rımlar için iştahlı olacağını düşü­nüyoruz.

Son olarak Türkiye’nin 2035 yılı için revize edilen ve 120 bin MW’a çıkarılan rüzgâr ve güneş enerjisi kurulu güç hedefine, doğ­ru planlama ile ulaşacağını dü­şünüyorum. Türkiye’nin rüzgâr enerjisinde potansiyelinin yük­sek olduğu bir gerçek. Her yıl 2 bin 500 ila 3 bin MW rüzgâr ener­jisinin rahatlıkla devreye alına­bileceği bir görünüm söz konusu. Böylesi bir hamle ile iç pazarın daha cazip hale geleceği unutul­mamalı.

Tüm bunların yanı sıra karasal rüzgâr santralleri dışın­da; Türkiye’nin 2035 yılında, 5 bin MW büyüklüğünde deniz üs­tü rüzgâr enerjisi hedefi var. Bu alanda da ihale süreçlerinin en kısa zamanda başlaması gereki­yor ki arzu edilen hedeflere sek­törümüz ulaşabilsin.

Çandarlı Limanı, DRES üretimi için kurgulanabilir

İzmir’de rüzgâr sanayiinde faaliyet gösteren firmalar, Türkiye’deki rüzgâr endüstrisi cirosunun yüzde 85’ini meydana getiriyor. Demek ki İzmir, deniz üstü RES’lerin (DRES) üretiminde etkin olabilir.

Çandarlı Limanı ve geri besleme sahasının DRES’lerin üretimine odaklanan bir yapı ile kurgulanması, Türkiye’nin bu alanda dünyanın en önemli üretim ve ihracat merkezi olmasını sağlar. Sektör olarak Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın bu vizyonuna inanıyor ve sonuna kadar destekliyoruz. Bu yatırımların istihdam boyutunda da ülkemize büyük değer sağlayacağını her fırsatta vurguluyoruz. Pek çok sektöre sipariş veren büyük bir mekanizmaya sahip DRES’ler, karasal RES’lere göre on kat fazla istihdam sağlayabiliyor.

Bununla beraber Türkiye’nin tersane sektöründe dünyanın en ileri ülkeleri arasında yer alması, DRES’lerin tüm ekipman üretimleri ve montajında, ithalata bağımlılığını azaltıcı etkenler arasında yer alıyor. Bu avantaj, DRES yapılacak tüm tesislerin mühendislik hesaplarının, tasarımlarının, Ar-Ge’lerinin ve inşaatlarının tamamıyla Türk şirketlerinin imkânları ile yerli olarak yapılmasını mümkün hâle getiriyor.

source

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r