Türkiye’de elektrikli otomobillerin satış grafiği son birkaç yılda ciddi bir ivme kazandı. Ancak bu büyümenin arka planında sadece çevreci motivasyonlar değil, vergi sistemi kaynaklı tercihler de etkili. Özellikle elektrikli araçlarda motor gücüne bağlı olarak uygulanan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) dilimleri, Türkiye pazarında ‘düşük güçlü’ modellerin önünü açıyor. Türkiye’de en büyük sorunlardan biri otomobillerdeki yüksek vergi yükü. Yüzde 80’den başlayan ÖTV’ye bakıldığında (içten yanmalı motor çeşitlerinde) elektrikte yük daha düşük.
160 kw gücü ve matrah fiyatı 1 milyon 450 bin lirayı aşmayan modellerde ÖTV yüzde 10 olarak uygulanıyor. Matrah 1 lira daha arttığında bu oran yüzde 40’a kadar çıkıyor. Tablo böyle olunca Türkiye’de tercih edilen elektrikli araçların ağırlığı yüzde 10’luk ÖTV diliminde yer alıyor. Yani düşük voltaj, düşük fiyat. Fakat dünya pazarlarına baktığımızda işler biraz daha farklı. Türkiye pazarına özel olarak sunulan düşük güçteki modellere nazaran daha güçlü modeller ekstra vergi yükü olmadan satışa sunuluyor. Tesla Model Y, BYD Seal, Ionıq 6, Mercedes-EQE, Volvo EX30 ve BMW i5 sadece bunlardan bazıları.
Bugün Türkiye yollarında gördüğümüz birçok elektrikli modelin ortak özelliği: 160 kw gücün altında motor gücüne sahip olmaları. Bunun nedeni ise bu güç seviyesinin, %10’luk en düşük ÖTV diliminde yer alması.
Vergi avantajı sayesinde bu segmentteki araçlar daha erişilebilir fiyatlarla sunulabiliyor ve bu da tüketici tercihlerini belirliyor. Öte yandan batarya kapasiteleri genellikle 50- 60 kWh civarında kalıyor, bu da uzun menzil hedefleyen kullanıcılar için sınırlayıcı olabiliyor.
Özellikle Avrupa pazarında tablo farklı. Almanya, Hollanda, Norveç gibi ülkelerde vergi sistemi çevreci teknolojiye odaklanırken; tüketici tercihi de yüksek batarya kapasiteli, güçlü motorlu modellere kayıyor.
300 beygir üstü çift motorlu SUV’lar ya da 100 kWh’yi aşan batarya paketleriyle donatılmış sedanlar, bu pazarlarda ciddi satış rakamlarına ulaşıyor. Bu şartlarda Türkiye adeta giriş seviyesi elektrikli otomobillerin pazarı olmuş durumda. Fakat dünya ise elektrikli mobilitenin tüm kapasitesini, potansiyelini kullanıyor. Bu da “Türkiye’de voltaj düşük, dünyada yüksek” tablosunu ortaya koyuyor.
Mercedes-Benz’in her ne kadar Türkiye’de yüzde 10’luk ÖTV diliminde elektrikli aracı bulunmasa da bir üst dilimde Türkiye pazarına özel satışa sunulan versiyonları mevcut. Fakat özellikle Avrupa’da böyle bir kaygı olmadığı için daha güçlü elektrikli modelleri de bir biri ardına sıralıyor. En son konsept olarak tanıtılan AMG GT XX de bunlardan biri. 1000 kw yani 1360 beygir güce sahip olan otomobil dört tekerden çekiş sistemine sahip. Konsept model yaklaşık 5 dakika şarjla 400 kilometre yol gidebiliyor. Tabi bu özelliklerde bir modelin Türkiye pazarına gelmesi oldukça zor.
Türkiye’de elektrikli araçlarda fiyatlar asılında ikiye bölünmüş durumda. Bir tarafta 1.9 milyon lira seviyesi diğer tarafta 1.5 milyon lira altı. Avrupa’da da hemen hemen aynı donanım paketiyle satışa sunulan Renault 5 E-Tech de düşük vergi diliminde yer alan modellerden.
Geçen hafta Türkiye fiyatı belli olan modelin, 40 kwh batarya seçeneğiyle sunuluyor. Techno donanımla sunulan araç için başlangıç fiyatı da 1 milyon 450 bin lira olarak belirlenmiş. 52 kwh bataryada da etiket 1.5 milyon liranın üzerinde. 150 hp ügüçle araç WLTP ölçümlerine göre 410 kilometrelik bir menzil kapasitesine sahip.
SUV otomobili YU7’yi tanıtan Xiaomi dakikalar içinde sipariş patlaması yaşadı. 200 bin adetten fazla gelen sipariş aldı. 96,3 kwh LFP batarya ile sunulan otomobil, 830 km menzile sahip. Bizim pazara çok da uygun olmayan bir motor gücüne sahip olan araç 235 kw arkadan itişli bir güce sahip. Pro versiyonda 4 çeker model 365 kw güç üretiyor. Max versiyonunda deyim yerindeyse tam bir yer uçağı modu açılıyor. 508 kw güçle sunulan araç, 100 km hıza da 3,2 saniyede ulaşıyor. Aracın Türkiye pazarına gelme ihtimali yok ama Avrupa’da 35 bin dolar.
Daha önce Çin’de üretimi planlanan Volvo EX30, Türkiye’deki tebliğden dolayı pazara giriş yapamıyordu. Şimdi ise üretimi Belçika’ya da taşınan modele Türkiye yolu rahatlıkla açıldı. Kompakt bir SUV olan model yine Türkiye pazarına özel bir motor seçeneğiyle de (150 kw) yüzde 10’luk vergi dilimine girdi. Böylece 1.9 milyon lira seviyesinde satılan en ucuz lüks SUV model oldu.
150 kw motor yani 204 beygir arkadan itişli, 343 NM’de tork değerine sahip. 64 kwh batarya ile araç 476 km seviyesinde menzil sunduğu iddia ediliyor. Aracın bir diğer seçeneği ise markanın adını verdiği Twin Motor. Burada 315 kw (428 beygir) bir güç seçeneği var. 543 NM’de tork değeriyle otomobil aynı batarya kapasitesiyle 450 km menzile sahip olduğu aktarılanlar arasında. Tabi bu motor seçeneği tercih edildiğinde fiyat 3 milyon lira seviyesine doğru gidiyor.
Çek üretici Skoda Türkiye’de yeni elektrikli modellerini pazara sunmaya başladı. Elektrikli modellerini ilk kez Türkiye’de tanıtan marka, yüzde 10’luk vergi dilimindeki modeli Elroq’u yola çıkardı. 63 kwh tek batarya kapasitesiyle sunulan Elroq, 150 kw (204 beygir) gücünde. Menzili de 543 km olarak hesaplanmış. Bu şartlarda araç mevcut kur seviyesinde yüzde 10 ÖTV diliminde bir süre kalması beklenen modellerden. Aynı zamanda markanın Enyaq adını verdiği SUV modeli de yine 63 kwh batarya kapasitesiyle sunuluyor. Elroq ile aynı güce sahip olmasına rağmen 1 milyon 450 bin TL vergisiz fiyatın aşılması aracın etiketini neredeyse 3 milyona taşıyor. Bu modelde de 538 kilometrelik menzil vaat ediliyor.
GENEL
13 gün önceGENEL
30 gün önceGÜNDEM
30 Haziran 2025SPOR
30 Haziran 2025GÜNDEM
30 Haziran 2025GÜNDEM
30 Haziran 2025GÜNDEM
30 Haziran 2025