Yeni Yol Grup Başkanı Bülent Kaya, yaptığı açıklamada, kurulması planlanan komisyonla ilgili TBMM Başkanlığı’na sundukları görüş ve önerileri konusunda bilgi verdi. Kaya, şu ifadeleri kullandı;
*Bu sürecin TBMM zemininde ele alınması gerektiğini, süreç ilk konuşmaya başladığından bu yana ifade etmiştik.
*Bu komisyonla ilgili de geçen hafta Sayın Meclis Başkanımız aslında Meclis’in çalışmalarıyla ilgili genel bir toplantı yapmışken ayrıca bu hususta da grupların kanat ve önerilerini aldı. Bizim orada da ifade ettiğimiz birkaç husus var.
*Bir tanesi komisyonun isminin mutlaka kapsayıcı ve kucaklayıcı bir isim olması, pozitif bir isim olması gerektiğini ifade ettik.
*İkincisi, sayı olarak da Plan ve Bütçe Komisyonu gibi, 35-40 temsilciden oluşan, müzakere ortamının olduğu bir komisyon olmasının faydasına işaret ettik.
*Kararların nitelikli bir çoğunlukla alınmasının faydalı olacağını, böylece bütün partiler tarafından süreci sahiplenileceğini ifade ettik.
*Ayrıca mümkünse bunun bir kanunla kurulmasının daha doğru olduğunu vurguladık çünkü hiçbir makam, merci kaynağını anayasa ve yasadan almayan bir yetkiyi kullanamaz. Dolayısıyla her ne kadar bu konuda Meclis teamüllerinde daha önce de farklı uygulamalar olsa bile bunun bir kanunla kurulmasının daha doğru olacağını ifade ettik ama bunu bir şart olarak ileri sürmedik.
*Bir diğeri de özellikle komisyonun oluşma şekli itibarıyla hem grubu bulunan partilerin hem de Meclis’te temsil eden partiler tarafından temsil edilmesini ve seçilecek olan komisyon başkanı, başkanvekili ve sözcülerin de çoğulculuk ilkesi çerçevesinde hem Cumhur İttifakı hem de muhalefetten kişilerin seçildiği bir çoğulcu yapıyla oluşmasına işaret ettik.”
Sürecin yeni yasama yılının açılışıyla başladığını anımsatan Kaya, şöyle devam etti:
“Tabii bu konudaki esas sorunlardan bir tanesi de şu; 1 Ekim’den bu yana yaklaşık on aylık bir süre geçti. DEM Parti üç kez siyasi partilerle bu konuları müzakere etmek, bilgilendirmek için bir tur yaptı. Ama iktidar partisi ve Cumhur İttifakı maalesef bugüne kadar tek bir saniye dahi bu süreçle ilgili hiçbir bilgiyi muhalefet partileriyle paylaşmadı.
Bunun da ciddi bir eksik olduğunu komisyon kurulmadan hemen önce hızlı bir şekilde bu bilgilendirmenin yapılmasının, komisyonun çalışmalarına da bir katkısı olacağını ifade ettik.
Komisyonun kurulmasından önce olmasa bile mutlaka komisyonun yapacağı ilk işlerden bir tanesinin bu süreci yönetenlerin mutlaka komisyonu bilgilendirmesi, komisyonun da bu konudaki sorularına cevap verilmesi gerektiğini ifade ettik.”
Bülent Kaya, komisyonun yazın Meclis gündeminin yoğun olmaması nedeniyle daha rahat bir çalışma ortamı bulabileceğini ifade ederek, “Dolayısıyla bu süreçte tatil olayı söz konusu olmaz. İhtiyaçsa en azından birkaç toplantının mutlaka yazın yapılması gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
Kurulması planlanan komisyonla ilgili çekinceleri olup olmadığı sorusuna Kaya şu yanıtını verdi:
“Bu komisyonun sadece, tabiri caizse Cumhur İttifakı’nın düşündüğü şeyi bir nevi meşrulaştıran bir araçsallığa dönüşmemesi lazım. Komisyonla ilgili gerçekten bu sürecin ana hakimi, yürütücüsü ve karar alma süreçlerinde bütün partileri dahil ettiği bir mekanizma oluşturmamız lazım. Yoksa ‘Sadece Cumhur İttifakı’nın salt çoğunluğuyla biz burayı yönetiriz’ denilirse biz en azından böyle araçsallaştırılan bir komisyonu doğru bulmayız.
Bir diğeri de bu konuda komisyonun gerçekten etkili çalışabilmesi için ilgili kurumlardan bir bilgi akışını rahatlıkla sağlayabilmesi gerektiğini de ifade ettik. Bunlar bir çekince değil önemli tavsiye ve olması gerekenlerdir. Belki onlar da öyle düşünüyorlardır. Ama aksi durum bu komisyonu işlevsiz hale getirir ki böyle bir şey doğru olmaz.”
Komisyonun nasıl bir bağlayıcılığı olacağı sorusuna Kaya, şu yanıtı verdi:
“Tabii siyasi partiler buraya kendi mensuplarını gönderirken elbette komisyon üyeleri olanlar kendi şahsi kanaatlerini burada ifade etmek için gelmeyeceklerdir; kendi partilerinin siyasi duruşunu, kanaatlerini de oraya aktaracaklardır. Dolayısıyla orada nitelikli bir çoğunlukla mutabakata varmış konuların meclis zemininde yasalaşması gereken hususlarda daha rahat yasalaşacağını, yine toplumsal destek açısından da bu siyasi partilerin mutabık kaldığı konuların toplumsal desteğinin daha da yüksek olacağını öngörüyoruz. Dolayısıyla böyle bir faydası olur.”
Komisyona katılım ve temsil konusunda da Bülent Kaya, “Siyasi parti gruplarının en azından kolektif çalışmasına imkan sağlayacak asgari sayıda belli bir üye her gruba tahsis edilmeli. Onu aşan kısımlar partilerin milletvekili sayılarının ağırlığına göre tespit edilebilir. Bir de grubu bulunmayan ama Meclis’te temsil edilen siyasi partilerin de birer üye vereceği bir komisyon kombinizasyonu faydalı olur diye düşünüyorum. Temsiliyeti sadece siyasi partilerle sınırlı görmemek lazım. Sivil toplum var, dernekler ve vakıflar var. Bu komisyon, değişik kesimleri dinleyecektir. Dolayısıyla komisyonun çalışabilmesi için sayıyı belli bir sayıyla sınırlı tutmak lazım ama dışarıda olan herkesin de görüşü ve kanaatlerini, buna siyasi partiler de dernek ve vakıflar, sendikalar, barolar da dahil, onların katılımlarını temin etmek başka bir şey, komisyona üye vermeleri ise başka bir şey.”
Öte yandan Bülent Kaya, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesi planlanan zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasına ilişkin kanun teklifine ilişkin de şu değerlendirmelerde bulundu:
“Geçen haftadan beri İklim Yasa teklifini görüşüyoruz. Aslında Türkiye’nin ilk ‘iklim’ ismini taşıyan kanunu olması itibarıyla bir çerçeve kanun olması gerekirken maalesef iş emisyon ticaret sisteminin nasıl kurulacağıyla sınırlı bir yasa oldu.
İklim kanunu teklifi görüştüğümüz bir dönemde bu ormanlık alanların, zeytinliklerin, maden faaliyetlerine açılması, yine ÇED raporlarıyla ilgili süreçlerin yatırımcı, madenci lehine kolaylaştırılması bütün bunlar iklim hassasiyetiyle bağdaşmayan konular. Bunlar zaten zaman zaman da gündeme gelmiş konulardı.
Maalesef gördüğümüz kadarıyla ‘para gelsin de ne olursa olsun’ şeklindeki bir anlayışın, daha doğrusu altın yumurtlayan tavuğu kesme gibi bir anlayışın iktidarda hakim olduğunu ve bu konuda çevre hassasiyetinin geri planda, iş adamının ve rahatının ön planda olduğu bir süreci yaşıyoruz. Dolayısıyla biz buna dair bütün itirazlarımızı hem komisyonda hem Genel Kurul’da yapmaya devam ediyoruz. Bu İklim Yasası teklifinin de zaten gecikmesinin sebeplerinden bir tanesi bizim yapmış olduğumuz itirazlar ve kamuoyu oluşturmaydı. Madencilik yasası da belki yarın veya önümüzdeki hafta gündeme gelecek, orada da iktidarın bu teklifi geri çekmesi için bütün muhalefetimizi yapmaya devam edeceğiz.”
GENEL
18 gün önceGENEL
05 Temmuz 2025GÜNDEM
05 Temmuz 2025SPOR
05 Temmuz 2025GÜNDEM
05 Temmuz 2025GÜNDEM
05 Temmuz 2025GÜNDEM
05 Temmuz 2025